Guns N’ Roses’ı beklemek

Guns N’ Roses konserinin ve sonrasının yankıları fazla oldu da konser öncesinde çekilen çileden pek bahseden olmadı.

Sahne alma saati 21.00 olan grup, yaklaşık iki saat geciktiği sıralarda hepimizin gündemi farklıydı oysa. Tamam, Axl Rose’un sahneye vaktinde geldiği pek görülmemiştir. Tamam, Guns N’ Roses konserlerinde beklemek Allah’ın emridir. Gerekirse sabaha kadar bekleriz, o da ayrı.

Ama geç çıkacağı belli olan bir grubun konserinde organizatörler daha hazırlıklı olmalıydı.

Alt grup olarak çıkan 4lyn’in büyük ihtimalle gecikmeden haberi vardı. İzleyicinin gazını almak için, "bu son, bu son" diye bir sürü parça çaldılar.

Sabrımızın test edileceği dakikalar ise onlar sahneden indikten sonra başladı.

İki dev ekranda sürekli aynı görüntüler döndü durdu. Nereye bakacağını, ne yapacağını şaşırmış olan izleyiciye de fenalık geldi. Oradaki kitleye hitap edecek bir film ne iyi giderdi oysa.

Örneğin NTV’nin arşivinde rock tarihini, grupları anlatan bir sürü belgesel var. Böyle bir film izlesek, şöyle bir geçmişe, işin köküne gitsek fena mı olurdu?

"Welcome to the Jungle" ile başlayan o muhteşem konser öncesi anılarımız da konserin kendisi kadar güzel ve akıldan çıkmaz olmaz mıydı?

Karayip Korsanları’na yasak

Çin’de her yıl en fazla 20 yabancı film vizyona girebiliyor. Fazlasını istemiyor hükümet. Bu yasaklar sadece filmlerle sınırlı değil, konserlerde de durum aynı.

Rolling Stones’un, Çin konserinde "Brown Sugar", "Honky Tonk Women", "Beast of Burden" ve "Let’s Spend the Night Together" parçalarını çalması yasaklanmıştı mesela.

Şimdi de Rolling Stones’un gitaristi Keith Richards’ın ilham kaynağı olduğu Jack Sparrow sansüre takıldı Çin’de; "Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı"nın vizyona girmesi yasaklandı. Sen Amerika ve Avrupa’yı fethet, Asya’da duvara tosla. Olacak şey değil.

Film, doğaüstü öğeler, şiddet ve yamyamlık içerdiği için yasaklanmış. Sansür kurulu, Davy Jones’un deniz mahsüllerini andıran mürettebatından ve ada yerlilerinden hoşlanmamış.

Ben onlara bayılmıştım oysa! Şimdi ne olacağı belli. Kısa süre içinde Çin’de yer gök "Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı"nın korsan DVD’leri ile dolacak. Bir korsanı yasaklayıp, bin korsanla uğraşacaklar.

Oscar’a hangi Türk filmi gider?

En İyi Yabancı Film Oscarı dalındaki yarış her geçen yıl daha da kızışıyor. Akademi bu yıl 83 ülkeye davet gönderdi. Bunların arasında ilk kez filmleri yarışacak olan Azerbeycan ve Kırgızistan da var.

Biz en son "Gönül Yarası"nı yolcu etmiştik. Bu yıl da, 1 Ekim 2005 ve 30 Eylül 2006 tarihleri arasında Türkiye’de vizyona girmiş ve en az bir hafta gösterilmiş yerli filmlerden biri seçilecek ve başvuru yapılacak.

"Babam ve Oğlum", "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü", "Korkuyorum Anne" kulislerde konuşulanlar arasında. Ama hiç belli olmaz, eylül ayı da sürpriz bir Türk filmini getirebilir gündeme.

Uçakta yılan var

En çok neden korkarsınız?

Yılanlardan? Uçaktan?

Ofidiyofobiniz varsa yılan resmine bile bakamıyorsunuzdur muhtemelen.

Uçak korkusu ise daha yaygın ve beter bir şey. İtiraf edeyim, seyahatlerde uçağa binmeden mideye giren ve indikten sonra da bu kez dönüş günü düşünüldüğü için devam eden kramplardan bol bol nasibimi almışlığım vardır!

Samuel L. Jackson’ın başrolde olduğu "Snakes on a Plane", adından da anlaşılacağı gibi insanoğlunun bu iki korkusunu aynı filmde buluşturuyor.

Amerika’da yaz sonunda vizyona girecek bu sadist filmin hayranları daha şimdiden tişört, fragman ve poster hazırlamışlar. Üstelik bunu stüdyonun bile haberi olmadan yapmışlar.

İlginç filmin fanatiği de böyle oluyor işte!
Yazarın Tüm Yazıları