Gülme zamanı geldi

Gülmek, gülümsemek güzel şey. İbrahim Bey ve Kuran’ın Çiçekleri filminde (bu Cuma vizyona giriyor) Ömer Şerif’in canlandırdığı Türk bakkal İbrahim de bunu diyordu zaten: ‘Gülersen istediklerini elde edersin, mutlu olursun.’

TÜRSAK Vakfı üç yıldır bizi böyle mutlu ediyor işte. Bonus Card Uluslararası Komedi Filmleri Festivali üçüncü kez bizlerle oluyor.

17-23 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek festivalde bu yıl İngiliz yapımlarının belirgin bir ağırlığı var. Charlie Chaplin, Peter Sellers, Woody Allen, Jiri Menzel, Stanley Kubrick, Norman Wisdom, Vittorio De Sica, Clive Donner, George Roy Hill gibi usta oyuncu ve yönetmenlerin filmlerinin yanı sıra, İngiliz komedi tarzı olarak bilinen Ealing Komedileri de Türkiye’de ilk kez sinemaseverlerle buluşuyor.

Festival programında yer alan ve beş ana başlık altında gösterilecek olan 50 film, Beyoğlu Sinema Majestik 1. ve 2. Salonları, Beşiktaş Belediyesi Levent Sinema TÜRSAK, Alman, Fransız ve İtalyan Kültür Merkezi sinema salonlarında izleyicilerle buluşacak.

Sizi güldürecek kaliteli filmler bulmuşken kaçırmayın derim.

Kidman’a efsane demeyin

Venedik Film Festivali’ne son filmi Birth’ün tanıtımı için gelen Nicole Kidman, hem rol arkadaşından hem de filmini seyredenlerden aldığı tepkiler nedeniyle mutsuz günler geçiriyor.

Festivalde Collateral filmi için bulunan eski kocası Tom Cruise’un Venedik’ten ayrılmasından 3 gün sonra şehre gelen Kidman, ilk şoku filminin gösteriminde yaşadı. Kidman’ın 10 yaşındaki bir çocukla öpüştüğü sahneyle de adından sıkça söz ettiren ve Venedik’te ödül alması beklenen Birth’ün gösterimi sonrasında, Kidman izleyenler tarafından yuhalandı.

Asıl darbe ise daha önce Dogville filminde, şimdi de Birth’de birlikte kamera karşısına geçtiği Lauren Bacall’dan geldi. Basının tüm soruları Kidman’a yöneltmesine bozulduğu her halinden belli olan Bacall’a gelen soru ‘Bir efsaneyle çalışmak nasıldı?’ şeklinde olunca ipler koptu ve Bacall, bir zamanlar ününe ün katan seksi sesiyle şöyle dedi: ‘O bir efsane değil. Sadece işin başında. Her kaç yaşındaysa, o yaşta efsane olunmaz zaten.

50’ye yakın filmi bulunan ve eşi Humphrey Bogart ile pek çok klasikte birlikte oynamış olan 79 yaşındaki Bacall, Venedik Film Festivali’ne ilk kez katılıyor.

Beyaz perdeden inciler...

‘Hayatın tatlı sırrı bu işte, sonunda seni buldum.’ (Genç Frankenstein-Young Frankenstein, Yön: Mel Brooks, 1974)

En anti-kahraman Tyler Durden seçildi

Esin Küçüktepepınar editörlüğünde yayın hayatını sürdüren sinema.com’un mail grubu üyeleri arasında yapılan oylamanın sonuçları geçen gün açıklandı.

Yaklaşık 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen oylamaya göre gelmiş geçmiş en büyük anti-kahraman Dövüş Kulübü’nde Brad Pitt’in canlandırdığı Tyler Durden. Oylamada ikinci sırada Kuzuların Sessizliği’nde Anthony Hopkins’in canlandırdığı yamyam Hannibal Lecter, üçüncülüğü Leon filminde Jean Reno’nun canlandırdığı duygusal kiralık katil Leon almış.

İlginçtir, listede yer alan tek Türk anti-kahraman Zebercet (Macit Koper-Anayurt Oteli) ise hiç oy alamayarak sonuncu olmuş.

İnternet başındaki genç kuşağın Türk sinemasının eski filmlerine áşikar olmadığı ortada. Eski Türk filmlerinin toplu gösterimleri yapılsa fena olmayacak herhalde...

Bush düşmanı Hollywood sakinleri kimler

ABD seçimlerinin yapılacağı 2 Kasım yaklaşırken ve Fahrenheit 9/11 vizyona girmişken, ABD başkanı George W. Bush’un Hollywood’dan çektiklerinden söz etmeden olmaz.

Tüm zamanların en anti-Bush filmi Fahrenheit 9/11’ın detaylarına girmeye gerek yok. Cuma gününden beri gösterimde olan belgeselin yönetmeni Michael Moore’un 2 saatlik filminde Bush’a yapmadığını bırakmadığını duymayan kalmadı zaten.

Ben geleyim Bush’u siyasetten silmeye yeminli diğer Hollywood yıldızlarına. Bush’a karşı olan Move On adlı politik yapılanmaya destek veren ünlüler arasında Scarlett Johansson, Kevin Bacon, Rebecca Romijn, Darren Aronofsky, Donal Logue, Illeana Douglas, Richard Linklater, Martin Sheen, Margaret Cho ve Moby gibi isimler var.

Neler mi yaptılar Move On için? Tabii ki en iyi bildikleri işi. Yüksek ücretlerle çalışan bu isimler, çekilen kısa anti-Bush filmlerinde para almadan yer aldılar ve Bush’a tepki yağdırdılar.

Bush’un rakibi Demokrat John Kerry onlara ne kadar teşekkür etse azdır, öyle değil mi?

Bunu biliyor muydunuz?

Geçen hafta başlayan Toronto Film Festivali’nde gösterilen film sayısı 328. Festivale 61 ülkeden katılım var.
Yazarın Tüm Yazıları