Paylaş
“Yönetmenim” diyorum ona ben, çünkü konuk oyuncu olarak kısa bir rolle de olsa “Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede” filminde oynamışlığım var.
Bizim HAÇİKO kamu spotunun da yönetmenidir kendisi.
Hayvanlar ve çocuklarla çalışmak bir yönetmen için en zorudur, bizim kısa filmde onu da en iyi şekilde yapmıştı Murat.
Neyse, uzun zamandır görüşmemiştik, Fenerbahçe mevzusunu atladım, “Sinema ve izleyici konuşalım” dedim.
Yazın yeni filmine başlıyormuş.
“Yine bomba gibi bir film çekeceğim” deyince ben de pandemiden sonra azalan sinema izleyicisinden dem vurdum.
Murat farklı ve bence şahane bir yerden girdi konuya, “Orta yaş izleyici sinemaya daha az gidiyor belki ama gençler bırakmadı, gençleri yakalamak lazım, biz de onu yapıyoruz” dedi.
Düşündüm de gayet haklı Murat Şeker.
Müzikte de, sinemada da gençleri yakalamak çok önemli.
İşte gerçek şampiyon
Naz Arıcı, 5’inci kez artistik buz pateni dünya şampiyonu oldu.
Yarışmanın sonunda da öyle bir şey yaptı ki hepimizi duygulandırdı.
Birinciliği Atatürk’ün ismiyle kutladı.
Şampiyonluk getirdiğin için ve tüm dünya seni izlerken Atatürk’ün adını haykırdığın için teşekkürler Naz. Sayende çok sevindik, çok gururlandık.
Tülin’in yalısı millete dert oldu
Tülin Şahin “Yalıda oturmam zor, ağır sinüzitim var, denizin üzerinde olmak yoruyordu. Boğaz’daki akıntı da beni çok etkiledi. Taşındım” şeklinde açıklama yapınca, “Derdine bak!” diye eleştirenler çok oldu.
Neden eleştiriyorsunuz arkadaşlar?
Tülin’in yalıda oturmaya hakkı yok mu?
Var tabii.
Peki, taşınma nedenini söylemesin mi?
Söylesin tabii, Boğaz’da oturanların çoğu ya romatizma ya da Tülin’in söylediği nedenlerden dolayı sağlık sorunu yaşayıp taşınma kararı alıyor zaten.
Gayet normal ve samimi bir açıklama sırf kıskançlık ve hasetlikten eleştiriliyorsa, buyurun ben de buradan eleştirenleri eleştiriyorum.
Bir gerçek
Bir anne kötü bir arkadaşı ve kötü bir sevgiliyi sizden çok daha önce fark eder.
Paylaş