Paylaş
Son zamanlarda gazetelerde sık sık yavrusuna saldıran hayvanat bahçesi fillerinin haberleri çıkıyor.
İlk olay Çin’in doğusundaki Shendiaoshan Vahşi Hayvan Barınağı’nda dünyaya gelen yavru filin başına geldi. Bakıcılar, yavrusunu ezerek öldürmeye çalışan anneyi zar zor engelledi. Tedavi edilen ve tekrar ayağa kalkan yavru fil, ikinci defa annesiyle bir araya getirilmek istendi. Ancak annesi yine yavrusunu öldürmek istedi. Yavru fil, tekrar korumaya alındı ve bir yatağa yatırılarak üzeri battaniyeyle örtüldü. Travma geçiren zavallı yavru, aralıksız 5 saat ağladı.
Diğer haber ise daha vahim, çünkü ölümlü. Almanya’nın Halle kentindeki hayvanat bahçesinde Bibi isimli anne fil, doğum yapar yapmaz, dünyaya yeni getirdiği yavrusunu bakıcıların gözleri önünde öldürdü.
Uzmanlar bu tip olayların birçok hayvanat bahçesinde yaşanmasını, kafeste yaşayan fillerin doğum stresini daha ağır yaşamasına ve bunalıma girmelerine bağlıyor.
Bir başka faktör de fillerin doğada kalabalık sürüler halinde yaşarken anneliği büyüklerinden öğreniyor olmaları.
Filler içgüdüleri ile hareket eden canlılar değil. Sosyal ortamlarda öğrendikleri, hayatlarında önemli rol oynuyor.
Yeni doğanlar sürüdeki diğer dişiler tarafından da bakılıyor, eğitiliyor.
Yeni anne de bebek bakımını onlardan öğrenmiş oluyor.
Hayvanat bahçelerindeki fillerde bu tecrübe ve vahşi doğadaki sosyalleşme eksik olunca onlar da ne yapacaklarını bilemiyor ve agresif oluyorlar.
Sonuç bebeklerin ölümü.
Hayvanat bahçelerinin masum olmadığını hep söylüyorum.
Bu vesile ile 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nden bir gün önce bir kez daha yazmış oldum.
Antalya’ya ikinci Jolly Joker
Geçen gece Jolly Joker’deydim.
Jolly Joker’lerin sahibi İbrahim Sayın çok sevdiğim bir işletmeci.
Aynı zamanda son derece keyifli bir dost.
Sabahlara kadar otur sohbet et, bırakıp gitmek istemeyeceğin türden.
İbrahim’le her buluştuğumuzda klasik sorum “Bodrum’a Jolly Joker ne zaman açılıyor?” oluyor.
Yine sordum tabii ama o arada başka bir ilin müjdesini aldım.
Antalya’ya, Lara’da bir Jolly Joker daha geliyor. Üstelik bu 1000 kişi kapasiteli ve yüksek tavanlı bir yer olacak.
Ve aynı İstanbul’daki gibi büyük konserlere ev sahipliği yapacak.
Bunu duysam bile klasik soruyu sormadan geçmedim tabii; Bodrum’da niye yoklar?
Bu yaz İbrahim’in Bodrum’da nasıl da çocuklar gibi şen bir tatil yaptığına bizzat şahit olduğum için “Bodrum’da iş değil tatil yapmak istiyorum, bari orada keyif yapayım” açıklamasını anlayabiliyorum.
Ama yine de iddia ediyorum, Bodrum’a bir Jolly Joker’in gelmesi yakındır.
Tatil, eğlence güzel tabii ama bu kadar ısrara ve şartların gerektirdiklerine kim, ne kadar dayanabilir ki!
Belediye başkanları uçuracak
Alışageldiğimiz uçurtma festivali bu yıl 12. kez düzenleniyor.
Ama büyük farklarla.
Dünyanın pek çok ülkesinde profesyonel performansları ile şaşkınlık yaratan en usta uçurtmacılar bu yıl yine var tabii.
Ama bu kez onlara belediye başkanları da eklenecek.
Sadece yerli belediye başkanları da değil üstelik.
Festivalin uluslararası davetlileri arasında Kyoto Belediye Başkanı Sayın Daisaku Kadokawa ile Japonya Uçurtma Derneği Başkanı Sayın Masaaki Modegi de bulunuyor.
Özelkalem.tv Uluslararası Uçurtma Festivali, sadece Türkiye’nin en kapsamlı ve kurumsal festivali değil dünyanın da en etkili ve profesyonel birkaç festivalinden biri.
Ve 3 Kasım günü Caddebostan Suadiye Sahili’nde gerçekleştirilecek.
Aklınızda olsun.
Paylaş