Fil beslemek kaç lira?

Benim Tayga, ikinci Ömür oldu.
“Empati kursa, insan, çevre ve hayvan haklarına duyarlı olsa, HAÇİKO bayrağını taşısa ne güzel olur” diyordum ama artık eminim taşımakla kalmayacak daha da ileri götürecek.
Bayramda nişanlısı Mete ile Phuket’e gitti Tayga.
Birçok fotoğraf paylaştı Instagram hesabından.
Ama bir tanesi ve altına yazdıkları var ki çok özeldi, beni hem duygulandırdı hem de çok mutlu etti.
Bir file yemek yediriyordu o fotoğrafta Tayga.
Phuket Elephant Sanctuary, yani Phuket Fil Barınağı’ndandı o fotoğraf.
Altına şunları yazdı:
“Buradaki iyi insanlar, yaşlı ve daha önce çok acı verici yöntemlerle çalıştırılmış filler için bir barınak inşa etmişler.
Phuket’in genelinde file binme, dişleri çıkarılmış kaplanlarla fotoğraf çekilme popülerken, burada tam tersi sadece kurtarılmış filler var.
Onlara iyi bakıyorlar. Büyük bir arazileri var ve filler burada hayatlarının geri kalanında özgürce dolaşıyorlar.
Bunların hepsi de böyle yerler ziyaret edilince mümkün oluyor.
Umarım herkes hayvanların böyle sevgi dolu ortamlarda uzaktan gözlemlenebileceği yerleri ve aktiviteleri tercih eder...”
Bravo Tayga.
Uzak Doğu’ya giden pek çok turist gibi kaplan ya da aslanlarla fotoğraf çektirmediğin, fillere binmediğin için.
Ve tam tersine hayvanların doğal yaşamlarını sürdürmelerini sağlayan böyle barınaklara yapılan turlara katılıp destek verdiğin, dikkati
böyle yerlere çektiğin için...
NOT: Tayga ve Mete filleri doğal ortamlarında görmek ve beslemek için 240 dolar ödemiş.
Kimilerine çok gelebilir. Ama ben verdikleri para için sonuna kadar helal olsun diyorum.
Fillerin üzerine binip, kaplan yavrularıyla fotoğraf çektirilen yerler değil böyle merkezler para kazansın ve çoğalsın.
Ve çocuklarımız tatillerinde içki ya da kumar masalarında vakit geçireceklerine paralarını böyle vicdanlı, çevreci, yaşam hakkına saygılı aktivitelere harcasın.

Şükriye ölmedi, yaşıyor

Yavuz Bingöl ve Mehveş Emeç, Harbiye Açıkhava Tiyatorosu’nda Orhan Şallıel yönetimindeki senfoni orkestrası ve konuk sanatçılarla birlikte şehit aileleri yararına bir konser verdi.
Konuk sanatçılardan biri olan Şükriye Tutkun ile ayaküstü lafladık.
Çok dertli.
Malumunuz kendisi 2016’da vefat eden Naşide Göktürk’ün ikizi gibi. Bu nedenle Şükriye’nin son 2 yılı ölmediğini kanıtlamakla geçmiş.
Şükriye “Konserlerim bu yüzden sekteye uğradı, benim öldüğümü sandıkları için adımı anmıyorlar” diyor.
Daha da ilginci, TRT Müzik’te canlı yayın yaparken izleyicilerin arayıp “Bant yayın verip canlı yazmaya utanmıyor musunuz?” demesi!
Hani derler ya ölmeden mezara koydular, o misal.
Düzeltmek şart oldu.
Şükriye, Kuzguncuk’ta kedileri ile yaşıyor, sapasağlam ve türküleri çok güzel söylemeye devam ediyor.