Deprem Ağı zirvede

Ücretsiz olanların başında WhatsApp geliyor. Ne demişler, önce iletişim.
O çok konuşulan ve hepimizin indirdiği Telegram ise ilk beşte yok.
İkinci sıra en tercih edilen sosyal medya paylaşım aracı olan Instagram’ın.
Instagram, Twitter, yeni adıyla X’i geçmiş durumda.
Demek ki kendini göstermek ve başkalarını izlemek, haber almaktan daha önemli bizim ülkemizde.
Gerçi X’in haber alma konusundaki etkinliği de tartışılır. TT’nin neye ait olduğunu bulana kadar bin tane saçma habere maruz kalıyorsunuz. Ana akım medyadan şaşmamak lazım. Sıralama dördüncü sırada YouTube ve sonra TiTtok’la devam ediyor.
Müzikle ilgilenenler için ise şarkı patlatma yeri olarak TikTok geçerliliğini koruyor.
Ücretli uygulamaları es geçecektim ki ilk sıradakini görünce susamadım.
Zirvede Deprem Ağı var.
Anlık deprem bildirimleri gönderen bu uygulama deprem olmadan 10-20 saniye önce uyaracağını iddia ediyor.
Ki bazen bunu başardığı da biliniyor.
Buraya kadar her şey güzel de böyle bir uygulama bir deprem ülkesinde neden ücretsiz değil onu anlamadım!

Sahiplenin, hediyeniz bizden

Köpeklerin en önem verdiği şeyin sevdikleri insanların kokusu olduğu kanıtlandı.
Köpeklerin beyin MR taramaları da sahiplerini aile olarak gördüklerini ortaya çıkardı.
Biz onların her şeyiyiz yani.
Peki biz onlara nasıl yaklaşıyoruz?
Evcilleştirip, bütün dünyalarını biz haline getirdiğimiz bu canlılar şimdilerde artan popülasyonları nedeniyle toplatılıp dağa, taşa, ormana atılıyor.
Daha korkunç çözümlerden de bahsediliyor, onlara ihtimal bile vermemekle birlikte korkumdan buraya bile yazmıyorum.
Çözüm tek ve net aslında, sadece şehirlerde değil, hatta özellikle kırsalda sistemli kısırlaştırma ve zorla da olsa her birini sahiplendirme.
Bu sahiplendirme işi devlet yaptırımıyla da olabilir aslında, fabrikalara, iş insanlarına, sitelere, apartmanlara, okullara...
Geçen hafta sonu Almanya’daydım.
İnsanlar köpek sahibi olmak için vergi ödüyorlarmış. Düşünsenize onlar üstüne vergi verip sahiplenirken biz burada üstüne hediyeler verdiğimiz halde zorlanıyoruz.
Bu çocuklar da, ortaya çıkarılan sorun da bizim. HAÇİKO olarak kısırlaştırılmadan ormana atılan köpeklerin ameliyatlarını karşılıyoruz.
Sonrasında da Anadolu Pet iş birliğiyle hazırladığımız hediye paketleri ile sahiplendirme turlarına başlıyoruz.
Ve hepinizden yardım bekliyoruz.

Gaziantep CIP marta hazır

Bundan bir süre önce iş, kültür ve turizm dünyasının merkez şehirlerinden biri olan Gaziantep Havalimanı’nda nasıl olur da hâlâ bir CIP salonu olmaz diye yazmıştım.
Gaziantep’ten çok mesaj aldım, meğer herkes aynı dertten muzdaripmiş.
Hemen ertesinde Dba Mimarlık’tan Murat Gürer benimle iletişim geçti, Gaziantep CIP salonu ihalesini kendilerinin aldığını ve inşaata başladıklarını söyledi.
Geçen hafta Gaziantep’teydim, inşaatı gezdim. Müjdeyi vereyim, şehre kocaman bir CIP salonu geliyor.
1600 metrekare olacak lounge iki kattan oluşuyor.
Üst kat uçuş ekibinin dinlenme odalarına ayrılmış.
Alt katta oturma ve dinlenme alanları, çocuk oyun odası, televizyonlar, yemek yerleri ve bir de bilardo masasının olduğu ferah bir alan yaratılmış.
Nisan ayına yetişmesi planlanan inşaat hayli hızlı ilerliyor.
Bana söylenen mart ayında hizmete hazır olacağı.