Çocuklara bunu yapmayın

Eymen 8-9 yaşlarında bir çocuk, okulda yaramazlık yapmış, annesi de ceza olsun diye kaplumbağasını satmış.
Çocuğu bağ kurduğu canlı ile cezalandırmış yani.
Bence cezaların en büyüğü.
Benim de küçükken civciv olarak aldığım ve büyüttüğüm 3 tavuk 1 de horozum vardı.
Horoz annemi sürekli gagalar, geceleri de olur olmaz saatte tiz sesiyle öter, apartmanı ayağa kaldırırdı.
Bir iki derken şikayetler gelmeye başladı.
Bizimkiler çaresiz kaldı.
Ve benim canım horozumu, bir kümese vereceklerini, orada daha mutlu olacağını, istediğim zaman da gidip görebileceğimi söyleyerek gözyaşlarıma rağmen kucağımdan aldılar.
Horozu görmeye gitmek istediğim her gün bir bahanesi oldu anne ve babamın.
Hep ertelediler.
Çok sonra öğrendim, gittiği gün kesmişler arkadaşımı. Boşuna ağlamamışım yani veda ederken, son vedaymış o.
Eymen’in videosunu izlerken horozum geldi aklıma, oturdum yine çocuk gibi ağladım.
Seni çok iyi anlıyorum Eymen.
Hayvanlarından ayırmayın çocukları.
Çocuk kalplerini kırmayın. Çocuklara bunu yapmayın.
Yıllar geçse de unutmuyorlar.

Özür dilerim eşek

Çok severim eşekleri, güzel gözlerini, dik kulaklarını, incecik bacaklarını, minnoş burunlarını.
İnsanoğlunun en çok işkence ettiği canlılardan biri olduğunu düşündüğüm için de ayrı bir hassaslığım vardır onlara karşı.
Kocaman insanlar bu narin hayvanın üzerine her bindiklerinde içim sızlar.
İki gün önce sosyal medyada bir eşeğin insan demeye dilimin varmadığı iki yaratık tarafından sopayla dövüldüğü videoya denk geldiğimde hemen kapattım, devamını izleyemedim ama başlığı bile içimin bırakın sızlamayı kan ağlamasına yetti.
Bu mu Anadolu, bu mu bizim insanımız!
TCK’da hâlâ hayvana işkencenin tanımı yok.
Bu yasanın çıkacağı müjdesini almaktan bıktık.
“Yasayı çıkardık” cümlesini duyduğumuz güne kadar huzur bulamayacağız.
O zamana dek yasayı çıkaramadığımız her gün için özür dilerim eşek, özür dilerim köpek, özür dilerim inek, özür dilerim kedi, özür dilerim kaplumbağa, özür dilerim koyun, özür dilerim kuş, özür dilerim deve, özür dilerim at...

Haydi destek olalım

Yeme içme sektöründe çalışan çok arkadaşım var.
Pandeminin en çok vurdukları arasında olan bu sektöre Getir Yemek’in verdiği desteğin kendilerine ilaç gibi geldiğini söylüyorlar.
Getir’in “Bi Siparişten Ne Çıkar?” temalı reklam filmiyle oluşturulmaya çalıştığı farkındalık yerinde.
Paket servisin artmasını sağlamak için kollar sıvayan Getir Yemek, bununla da kalmayıp restoran siparişlerine kendilerinden ekstra indirim eklemiş.
Bravo doğrusu.
O zaman bir destek de biz verelim ve Getir üzerinden seçtiğimiz bir restorandan sipariş vererek sektöre bireysel katkımızı sağlayalım.

Unutulmaz bir replik

“Ölüme karşı söylediğimiz tek bir şey var; bugün değil!”
(Game of Thrones)