Paylaş
Sinemaya uyarlanan bir başka kitap olan ‘The Fault in Our Stars’ın (Aynı Yıldızın Altında) yazarı John Green’in çok satan aynı adlı bir başka kitabının beyazperde yansıması ‘Kağıttan Kentler’(Paper Towns) sıra dışı bir büyüme hikâyesine sahip bir gençlik filmi. Utangaç, sıradan, renksiz bir genç olan Quentin, çocukluğundan beri tanıdığı çılgın, gizemli, başına buyruk ve macera tutkunu Margo’nun etkisinden bir türlü kurtulamıyor. Platonik aşkını kendi içinde yaşayan Quentin, Margo’nun popüler, serseri hayatını ve yakışıklı sevgililerini uzaktan izlemek zorunda. Ta ki bir gün Margo gecenin bir vakti ilginç bir teklifle ve bunun hayatının en iyi gecesi olacağı garantisiyle kapısını çalana kadar.
‘Kağıttan Kentler’ ikinci yarısında macera, gizem ve komedi de içeren bir yol filmine dönüşüyor. Ama temelde bir liseli hikâyesi var. O yaşların gereği olarak hikâyedeki erkeklerin pasif ve çocukluktan çıkamamış olmaları dikkat çekici. Diğer yanda ise kızlar çok daha dominant bir yapıya sahip.
Margo zıtlıklardan besleniyor ve kendini bulmak için bazen kaybolmak gerektiğine inanıyor. Amacı bu sıkıcı hayattan sıradanlıkları atarak daha fazla ne kadar zevk alınır, onun yolunu bulabilmek. Ki bu da içinde her türlü çılgınlığı barındırıyor.
‘Kağıttan Kentler’in en ilgi çekici yanlarından biri de renkli hayatı ve moda olan kalın kaşlarıyla tanınan Cara Delevingne’in varlığı. Victoria’a Secret modellerinden olan İngiliz manken oyunculuk yolunda iddalı olduğunu bu başrolle kanıtlamış oluyor. Aynı kendi gibi sıra dışı bir kız olan Margo rolünde tüm çekiciliği ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Yönetmenliğini Jake Schreier’ın üstlendiği filmde Cara Delevingne’e Nat Wolff eşlik etmekte. Ölçülü, abartısız oyunculuğuyla ürkek Quentin’i çok iyi anlatıyor. Zaten asıl büyüme hikâyesi de ona ait.
Paylaş