Paylaş
Yaz aylarında böyle düşündüren, iyi filmler güme gidebiliyor işte.
Yazık. Diğer yanda Harry Potter filminin izleyici sayısı 300 bine yaklaşmış. Ki bu iyi haber, popüler filmlerin yazın da izlendiğinin göstergesi. Üstelik hem popüler hem iyi bir film diyebiliriz “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 2” için.
Yarın vizyona girecek olan “İyi Günde Kötü Günde” (Love Wedding, Marriage), sabun köpüğü olsa da konusuyla ilgi çekebilecek bir film.
Filmde her şey aşk, evlilik ve ilişkiler üzerine... Yaz kış fark etmez her daim müşterisi vardır böyle konuların.
Yönetmen koltuğunda ünlü oyuncu Dermot Mulroney var. Başrollerde James Brolin, Jane Seymour ile Mandy Moore ve “Twilight” serisinin yakışıklısı Kellan Lutz’u izliyoruz.
Yeni evli, evlilik terapisti Eva, anne babasının 30 yıllık evliliklerinin çatırdadığını öğreniyor. Hem işi gereği hem de hayırlı evlat örneği olarak duruma müdahale ediyor. Ama yeni evlendiği kocasını ihmal edince bu kez de kendi evliliği çatırdıyor.
Filmde evlilik, ilişkiler, yalanlar, aldatma üzerine bir dolu diyalog var.
Kendi adıma Eva’nın evlilik terapisi seanslarından öğrendiğim tek şey şu oldu: Aranız mı bozuk, hemen ilk tanıştığınız günlere dönün ve birbirinize neden aşık olduğunuzu hatırlayın.
O da bir şey ifade etmiyorsa, işiniz zor.
Paul Simon’la sessizliğin sesi
Ey uzun tatil yapanlar, bu yaz İstanbul’da olmadığınız için ne kadar üzülseniz azdır. Dünya yıldızları gelip geçiyor ve siz çok şey kaçırıyorsunuz.
19. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında, İKSV ve Garanti Caz Yeşili sayesinde Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda izlediğimiz Paul Simon konseri mesela.
Dünyayı değiştiren 100 insandan biri olarak kabul edilen Paul Simon ilk kez ve muhtemelen son kez İstanbul’daydı.
Açıkhavada tek boş koltuk yoktu tabii.
Paul Simon ve orkestrasının konserinden öğrenilecek çok şey var.
Adamlar aşmış: Bir kere adam onca yılın ve başarının ardından başka bir mertebeye yükselmiş, ‘one man show’ yerine orkestrasıyla yürüyor.
Paul Simon’ı arkasındaki değil yanındaki orkestrayla izliyoruz. Sekiz müzisyen, sekizi de eline hangi enstrümanı alırsa konuşturuyor, bazen de vokal yapıyor. Ekipteki Güney Amerika ve Afrika kökenli müzisyenlerin konserin havasını değiştirdiği gözden kaçmadı.
Peki atmosfer nasıldı
Işıklar: Çoğu konserde ışıkçı dayar far gibi ışığı izleyicinin üzerine. İnsanda ne göz kalır ne keyif. Paul Simon konserinde öyle değildi. Huzurla bir konser izledik. Sahne ise bukalemun gibiydi, her şarkıda başka bir renge büründü. Işık masasındakilere özellikle teşekkür ediyorum.
İzleyici: Böyle konserlerde iki tip izleyici oluyor... Ezbere bildikleri popüler şarkılar için konserin kalanına katlananlar ve her şarkıda transa geçenler... Paul Simon ilk kategoride olanları bis’lere kadar bekletti. “Sound of Silence”, “Call Me Al”, “After All These Years” gibi olmazsa olmazları konserin sonuna sakladı. “Mrs. Robinson” bekleyenler ise şarkıyı Paul Simon’dan değil de konser bitiminde hoparlörlerden dinledi.
Koltuklar: Son söz Harbiye’nin koltuklarına. Oturmaya devam ettiğiniz her saniye “girişte neden minder satın almadım ki” diye kendinize kızmanıza neden oluyorlar. Sert zemin bir süre sonra diken gibi batmaya başlıyor çünkü. Bilete o kadar para veriyoruz da bir minder almaktan kaçınıyoruz işte. Açıkhavada rahat koltuklar, satın alınan biletle birlikte gelmeli bence.
HAÇİKO teşekkür eder
Hop Dedik Orda Kal’a ikinci klip geliyor. Burak Kut ile birlikte seslendirdiğimiz Fikret Kızılok şarkısı “Aşk Var ya”ya ilginç bir çalışmayla görsellik katmaya az kaldı.
Albümün sürpriz hiti, Halil Sezai ile söylediğimiz “Paramparça” ise hüznüne uygun bir mevsimde, sonbaharda kliplenecek.
Albüm geliriyle yürüttüğümüz HAÇİKO projesi de büyüyerek devam ediyor.
HAÇİKO arabasıyla barınaklara ilaç, erzak ve yiyecek yardımı götürüyoruz. Yakında Filli Boya ile temiz ve renkli barınaklar için boyama işine gireceğiz.
Amacımız barınakları daha da ziyaret edilebilir hale getirerek, ziyaretçi ve sahiplendirme sayısını artırabilmek. Sahiplendirme çalışmalarımız yakında hayata geçecek olan Iphone uygulamasıyla daha da kolay ulaşılır hale gelecek.
Gelişmeleri www.haciko.org adresinden takip edebilirsiniz.
İrtibata geçmek isteyenler 0 532 749 63 60’ı arayabilirler.
Bu arada Metin Anter, söz verdiği gibi, Chantier Films’in “Cherry” adlı filminin gelirinin yüzde 5’ini derneğe bağışladı. Filmlerden yardıma muhtaç hayvanlara yardımlar devam edecek.
Derneğimizi arayıp ‘evladım, gazeteleri biriktirdik, bizim evden alıp barınaklara götürür müsünüz” diyen yaşlı karı kocayı da buradan selam olsun.
Yardıma muhtaç hayvanlar için çaba harcayanlar, gönüllerini açanlar, çok tatlısınız, çok iyisiniz, iyi ki varsınız.
Paylaş