Arabadan anlar mısınız?

Hepsine de benziyordu aslında. Batman Başlıyor filminin dünya prömiyerinin yapıldığı günlerde şehri turlayan bu araç Batmobil’di ve bir gün gelip, kaldığım otelin önüne park etti.

Tur atmak, hadi geçtim, dokunmak bile yasaktı. Ama önünde resim çektirmeme itiraz etmediler.

Batmobil çok yakar mı, ağırlığı ve buna tekabül eden vergisi ne kadardır bilemem? Ama Batman Başlıyor için sıfırdan yaratıldığını, önceki Batmobillerle alakası olmadığını biliyorum.

Son model Batmobil 3,15 metre eninde, 4,5 metre uzunluğunda ve 1,5 metre yüksekliğinde. Aracın en önemli özelliklerinden biri ön aksının olmayışı, bu sayede çok keskin dönüşler yapabiliyormuş. Tekerleklerinin yandan tutturulduğunu, resme bakınca zaten fark etmişsinizdir.

Söylenenlere göre Batmobil 1,2 ila 2 metre yükseğe sıçrayabiliyor. Bu atlayışa olanak tanıyan güç, aracın arka kısmına monte edilmiş olan hava taşıtlarındakine benzeyen jet motoruymuş.

İniş kancası, atlama ve konma durumlarında aracın yeri kavramasını sağlıyor. Batmobil’in 6 tekerleği var: Öndeki iki tekerlek yarış arabalarında kullanılan, arkadaki 4 tane ise gösteri kamyonlarında kullanılan türden. Aracın, arkasındaki yüzgeçler sayesinde ani duruşlar yapabildiğini söylediler.

‘Reklam ilişkileri’ne son

Batman Başlıyor’da Batman’in sevgilisini canlandıran Katie Holmes’ün, Tom Cruise ile olan ilişkisi nedeniyle bir sonraki filmin kadrosundan çıkarıldığını duymuşsunuzdur. Aşk, medyaya gereğinden fazla yansıyıp, filmin tanıtımının önüne geçince Holmes, Warner Bros’un hışmına uğradı. Şirket, devam filmi için Christian Bale, Michael Caine ve Morgan Freeman’la anlaştı, Katie Holmes’a ise teklif götürmedi.

Gerçekten de bugünlerde Katie Holmes denince akla Batman Başlıyor değil, Tom Cruise geliyor.

Warner Bros. yerden göğe kadar haklı.

Doğrusu, bir oyuncunun, ilişkilerinden çok, yaptığı işle konuşulması.

Keşke ülkemizde de insanlar bu zihniyette olabilse. O zaman, ‘reklam ilişkisi’ diye bir şey kalır mı dersiniz?

Almanlar’a hiç Türkler’e dört

Steven Speilberg’in H.G.Wells’in aynı adlı romanından uyarladığı, başrolünü de Tom Cruise’a verdiği Dünyalar Savaşı (War of the Worlds), daha vizyona girmeden Almanya’da büyük tartışmalara neden oldu.

Tartışmalar filmin kendisinden kaynaklanmıyor aslında. Bütün sorun, Almanya’daki sinema yazarlarına ön gösterim yapılmamış olması, filmin onlardan saklanması. Bu duruma fena halde içerleyen Alman Film Eleştirmenleri Birliği, Paramount’a karşı bir protesto mektubu yazdılar. Alman basını da eleştirmenleri destekleyerek, filmin tanıtım ve eleştirilerine verilen sayfaları, bu uygulamayı kınayan makalelere ayırdı.

Dünyalar Savaşı, bizde 1 Temmuz’da vizyonda olacak. Türkiye’deki sinema yazarlarına, filmle ilgili yazılarını önceden yazabilmeleri için, şu ana kadar 4 ayrı özel gösterim yapıldı.

Dünyalar Savaşı’nı Türkiye’ye getiren UIP yetkililerine tebrikler ve teşekkürler.

Bunu biliyor muydunuz?

Adı yeni James Bond adayları arasında geçse de farklı projelere ‘evet’ demekten kendini alamayan Clive Owen, şimdi de aksiyon filmi Shoot Them Up’ta rol almak üzere New Line Cinema ile anlaştı.

Beyaz perdeden inciler...

‘Bir beyaz, iki zencinin kendine doğru yürüdüğünü görünce yolunu değiştirirse, ırkçıdır.’ (Crash, Yön: Paul

Haggis, 2004)