Paylaş
Pankartta “Annemin damadı olur musun?” yazıyor.
Buyurun buradan yakın!
Ceceli, bu teklife karşı cevabını parmağından çıkarmadığı evlilik yüzüğünü göstererek vermiş.
İyi de yapmış, hatta az bile yapmış, “izleyicim velinimetimdir” modundan çıkıp birkaç laf da edebilirdi bence. Yadırganmaz, alkışlanırdı.
Çünkü kadın izleyicilerin yaptıkları sınır tanımıyor, haddi aşıyor. Ceceli’nin o hayranı ise, evli ve çocuklu olduğunu çok iyi biliyordur.
Aynı pankartı bir erkeğin evli ve çocuklu bir kadın sanatçı için açtığını düşünün.
Döverler adamı.
Bu hadsizliği kadın yapınca geçiştiriliyor bir şekilde.
Konserlere gelip taşkınlık yapan bu kızların, kadınların ailesi yok mu, kendilerinden, çevrelerinden utanmıyorlar mı, yaptıklarından yüzleri nasıl kızarmıyor merak ediyorum doğrusu.
Maskeli Süvari
Hollywood’un krizde olduğunu, o şaşaalı 90’lı yılları mumla aradığını biliyoruz.
Durum ortada.
Bu krizi atlatana kadar çizgi film uyarlamaları ve yeniden çevrimlerle vakit geçiriyorlar.
Bir gün Süpermen izliyoruz, sonra Uzay Yolu, sonra da bir bakmışız karşımıza Maskeli Süvari çıkmış.
Vahşi Batı’nın uçsuz bucaksız topraklarından kopup gelen eski kahraman Maskeli Süvari’nin son versiyonu yarın vizyonda olacak.
Üstelik Kızılderili Tonto rolünde Johnny Depp ve yapımcı olarak Gore Verbinski, Jerry Bruckheimer sunumuyla.
Bu üçlüye bakıp Maskeli Süvari için Karayip Korsanları formülünün Vahşi Batı’ya uyarlanmış hali diyebiliriz.
Ama bu kez formül eldeki malzemeye pek oturmamış.
Merkezde Maskeli Süvari olacakken tabii ki rol çalan ağır makyaj altındaki Johhny Depp oluyor.
Depp, zaman zaman hâl ve tavırlarıyla Jack Sparrow’u da andırmıyor değil tabii.
Ama filmin asıl sorunu uzun süresi ve onca aksiyona rağmen tam bir eğlencelik olmaktan uzakta kalması.
Konu işleyişi karmaşık, espriler vasat ve bayat.
Oysa müthiş bir trenli aksiyon sahnesiyle açılışta umut vaat ediyor Maskeli Süvari.
Ama ne kadar muhteşem olsalar da başta ve sonda tekrarlanan, bitmek bilmeyen trenli aksiyon sahnelerinden de yoruluyor insan.
Maskeli Süvari, Johnny Depp, Gore Verbinski ve Jerry Bruckheimer hatırına izlenir tabii ama beklentilerinizi yüksek tutmasanız
iyi olur.
Fedakâr baba
Baba olmak bazen kendinden çok çocuğunu düşünmeyi gerektirir.
Baba, büyük bir star olsa da durum değişmez.
“Bir baba oğlu için kendini nasıl feda eder”in cevabı geçen hafta vizyona giren Dünya: Yeni Bir Başlangıç (After Earth) filminde verilmiş oldu.
Will Smith ve kendisine neredeyse karbon kopyası denebilecek kadar benzeyen oğlu Jaden Smith, kariyerindeki düşüşe bir türlü dur diyemeyen M. Night Shyamalan’ın yönettiği bu bilimkurguda baba oğulu canlandırıyor.
Başrolde Will Smith var sanmayın, rol dağılımı ağırlıklı olarak Jaden’dan yana kullanılmış.
Üstelik film de gayet vasat.
Will Smith’in Djengo’da rol almayı kabul etmeyip böylesi sıkıcı bir filmde yan rol olması sadece “iyi bir baba” olmakla açıklanabilir.
Paylaş