Aman Recep yaman Recep

Geçen Cumartesi sinemaya, gece matinesine gittik.

İyi bir Stephen King uyarlaması olduğunu okduğum Sis’in (The Mist) basın gösterimini kaçırmışım ve mutlaka görmek istiyorum.

Arkadaşlarımızdan bir tanesi ise korku filmlerinden korkuyor. "Sis’e giderim ama gözüm kapalı izlerim" dedi.

Böyle zor bir durumdayız yani. Nereye baksan duvar.

Bir baktım konu dönüp dolaşıp Recep İvedik’e geldi.

Ve ben ne olduğunu anlayamadan kendimi ikinci kez Recep İvedik’i izlerken buldum.

Şahan Gökbakar’ın filmini bu izleyişimde rekora gidiyor olmasını çok iyi anladım.

İstedikleri kadar "Böyle sinema olmaz, bu film değil, skeçler zinciri" desinler. Açık ve net bir gerçek var: Recep İvedik seansları toplu gülme ayini gibi.

Yanınızdaki, arka ve önünüzdekiler güldükçe siz de Recep İvedik gibi ’hö hö hö’ gülmeye başlıyorsunuz.

"Bu denizlerde 300 çeşit balık var diyorsun, say bakayım" sahnesini 300 kez izlesem gülerim herhalde.

Otellerde odaya kadar eşlik edilmesi ve 20 metrekare odaların tanıtılmasını hepimiz tuhaf bulmuyor muyuz? Şahan bu ve bunun gibi detayları çok iyi kullanarak kahkaha malzemesi yapmış.

Diğer yanda ise gülerken utandığımız anlar da yok değil.

Filmin bazı sahnelerinde insan küfüre, argoya, gaz çıkarmaya sinirinden gülüyor. Ama gülüyor işte.

Ve tüm bunlar ülkenin dört bir köşesinde kıvrım kıvrım olup uzayan Recep İvedik seyirci kuyruklarını çok iyi açıklıyor.

Hollywood’da Oscarları alıp evlerine götüren Joel-Ethan Coen biraderlerin rüzgarı eserken bizde fırtına yaratan Şahan-Togan Gökbakar kardeşler oldu diyebiliriz herhalde.

Cezaevinde Gazman sohbeti!

Geçen gün Bayrampaşa Cezaevi’ne girdim.

Allah kimseyi düşürmesin diye boşuna demiyorlar. Kokusu hálá burnumda ve o koku beni şu anda bile mahvediyor.

Neyse, Bayrampaşa ziyaretimin nedeni Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım’dı. Filmin galası çekildiği mekanda yapıldı ve mahkumlar yazdıkları, oynadıkları filmi toplu halde izlemiş oldular.

Biz de Kanal D Cinemania ekibi olarak filmin yapımcısı Birol Güven ve yönetmeni Hamdi Alkan’la söyleşi yaptık.

Birol Güven "Bu filmi ancak Hamdi Alkan yönetebilirdi" diyor. Hamdi’nin mahkumlarla iletişimini görünce ona yerden göğe kadar hak verdim.

Bir zamanların Reyting Hamdi’si o kadar halkın adamı o kadar içten o kadar yapmacıksız ki herkesin hayranlığını, saygısını ve sevgisini kazanmakta hiç zorlanmamış.

Hamdi’yi bulmuşken Recep İvedik’in başarısına gönderme yaparak, Gazman’a getirdim konuyu.

Meşhur tiplemesi Gazman’ı zamanında film yapmadığına pişman mıydı acaba?

Belli ki bu konuyu o da düşünmüş. Fena olmazdı tabii dedi.

"Seni tokat manyağı yaparım" diyen Gazman beyazperdeye geçse biri çıkıp "Nediyon lan sen sibop" diye haykırır mı acaba?

Onu bilemem ama Gazman yeniden uçarsa diğer tiplemelerin siper alması gerekebilir.

Indiana Jones Cannes’a geliyor

61. Cannes Film Festivali’ne az bir süre kala festivalle ilgili güzel haberler gelmeye başladı. George Lucas ve Steven Spielberg’in uzun zamandır merakla beklenen filmi Indiana Jones 4, prömiyerini 18 Mayıs’ta Cannes’da yapacak. Tüm dünyada 22 Mayıs’ta vizyona girecek filmin kırmızı halısında yürüyecek olan Steven Spielberg, George Lucas, Harrison Ford, Shia LaBeouf ve Cate Blanchett hazırlıklara şimdiden başlamışlar. Festival sarayına en son 1982 yılında E.T. ile gelen Steven Spielberg’in şu sıralar filmin kurgusuyla uğraştığı söyleniyor. Spielberg filmi kimseye göstermiyor ve tüm detayları sır gibi saklıyormuş. Indiana Jones 4 için heyecanlanmamak imkansız tabii. Fransa’ya giden uçağa bineceğim gün için duvarlara çizik atmaya başladım bile.
Yazarın Tüm Yazıları