Alo, korona orada mı? Adamlar

Ömür biraz abartmış olsa da zamanında tehlikenin farkına varmış diye düşündünüz mü?
Arkadaşlar bu telefon işi sakat.
Yüzünüze götürdüğünüz, saatlerce yanağınıza yapıştırıp konuştuğunuz telefonlar mikrop yuvası.
Telefonu koyduğunuz zeminin, elinizin, sağın, solun kiri, mikrobu onda.
Elinizi yıkıyorsunuz, telefonu yıkadığında bozuluyor. Çok iyi saklamanız, dezenfekte etmeniz lazım. O da her zaman mümkün olmuyor işte. Bir de başkasının telefonuyla konuşmayı unutun.
Kimse kimseye telefonunu vermesin.
“Aaa falanca yanında mı, ver telefonu bir de ona merhaba diyeyim”leri de rafa kaldırın.
Hatta çöpe atın, korona bitse bile yapamayın.
Telefon en kişisel, en özel ve temizliğine en fazla özen gösterdiğiniz eşyanız olsun.

Kongrelerde online konserler

Bakıyorum da kongreler son hız devam, yani bilim ve ilaç sektörü frene basmıyor. Ama tabii tedbirler alarak, yani online’a dönerek.
Zeliha Sunal’la konuşurken geçen hafta uluslararası EndoBridge Endokrinoloji Kongresi’nin de 7 farklı ülkeden 19 konuşmacı ile online yapıldığını öğrendim.
Dünyanın farklı ülkelerinden ilginç vakalar böylelikle interaktif olarak da tartışılabilmiş.
Zeliha da kongrenin son günü tüm katılımcılar için mini bir online konserle farklı dillerde şarkı söyleyerek normalde otellerde yapılan gün boyu seminer akşamına konser geleneğini bir yerde devam ettirmiş.
Yeni normalimize alışırken ne iyi ki çareler, fikirler tükenmiyor.
Bu tip konserler müzik sektörü için de bir nefes alma fırsatı haline dönüşebilir.
Keşke sayıları artsa.

Sosyal medyada linç kültürü

David Fincher, fanlarıyla iletişim kurma yolu olarak sosyal medyayı tercih etmediğini ve bu nedenle sosyal medya hesabı açmayacağını açıklayalı 2 yıl olmuştu.
Şimdi ise aynı Fincher, bir internet platformuyla 4 yıllık bir sözleşme imzalamasının ardından sosyal medyadaki linç kültürünü eleştireceği bir mini dizi hazırlığı içinde.
Pek bir sevindim, şu sosyal medya canavarlarına güzel bir ayar verir umarım.
Dört gözle bekliyorum.

En çok kazanan ölü ünlüler

Miras söz konusuysa, bir fabrikatör ya da holding sahibinin çocuğu olmaktansa kalıcı eserler üreten bir sanatçının çocuğu olmak çok daha kârlı.
Ünlü Forbes dergisi, geçtiğimiz yılın en çok kazanan ölü ünlülerini açıkladı.
Zirvede, şarkılarının telif haklarından 1 yılda 48 milyon dolar kazanan Michael Jackson var.
Onu Dr. Seuss, Charles Schulz, Arnold Palmer ve Elvis Presley izliyor.
Mirasçılarının 1 yılda elde ettikleri gelirler buysa totalini siz düşünün artık. 
Türkiye’de de telif haklarıyla ilgili sorunlar çözülse, beste yapan, söz yazan, eser üreten sanatçılar hak ettikleri telifleri alabilseler hayatını kaybetmiş pek çok ünlü ismin çoluk çocukları, mirasçıları çok kazananlar olabilecek aslında.