×
Buna can nasıl dayanır...
Gün geçmiyor ki yeni bir barınak dehşeti ve köpeklerin ölüm haberleri gelmesin.
İnsan yakını ölür, bir süre yas tutar.
Bir süre sonra acı zamana karışır, dinmese de hafifler, acı kendini ancak ara sıra hatırlatır.
Bu bizimki yakınını kaybetmekten de beter, çünkü acımız her gün yeni bir haberle yenileniyor, bitmiyor, artarak devam ediyor.
Güzel bir güne uyanmak hayal oldu artık.
Pes etmeden büyük mücadelemizi sürdürmeye yeminliyiz ama.
Bu değerli festival, yedinci yılında hayvan haklarını savunan ve vegan yaşam felsefesini benimseyenleri bir araya getiriyor.
Bu sene, geçen yıllara göre biraz daha buruk olduğumuzu söylememe gerek yok sanırım. Hepimizi derinden sarsan, sokak hayvanlarının öldürülmesi üzerine kurulu olan yeni yasa, festivalin gündemlerinden biri olacak kuşkusuz.
“Akıl Yürütme Atölyesi”nde 7527’nin iptali/uygulanmaması üzerine ortak akıl yürüteceğiz.
Hayvan hakları alanında son yıllarda yaşanan gerilemeden hareketle düzenlenecek olan geniş katılımlı Hayvan Hakları Çalıştayı yerelde birçok STK’nın yanı sıra yurtdışından da Avrupa Vejetaryenler Birliği, AB Politika Yöneticisi Rafael Pinto ve Romanya Topluluk Köpeklerini Koruma Derneği’nden (FPCC) Robert Smith gibi önemli isimleri ağırlıyor.
Çalıştayda, özellikle son dönemde hayvan hakları alanında yapılan yeni düzenlemelere ilişkin sorunlar ele alınarak çözüm odaklı yeni stratejiler tartışılacak.
Biz de HAÇİKO olarak bu çalıştayda yer alacağız.
VEGFEST 2024 eski mezbahada
VEGFEST 2024’ün öne çıkan konuşmacıları arasında medyanın tanınmış isimlerinden Ömer Madra, Nevşin Mengü, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Itır Erhart ve finans editörü gazeteci Şebnem Turhan da bulunuyor.
İyiliklere de vesile olan, arkadaşlıkların, dostlukların güçlendiği şahane bir gece yaşadık hep birlikte. Dans ettik, eğlendik, şarkılar, marşlar söyledik, hatta bir ara Alen Markaryan’ı sahneye alarak salonu tribüne de çevirdik, bir olma ruhunu yaşadık.
Her şey için dernek başkanı Fatih Akın nezdinde tüm yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Gecenin hazırlıklarını yaparken yönetim kurulundan Uğur Aydın ve Sinan Gitmez’den özel bir ricam olmuştu.
Yuva arayan ve ne yazık ki uzun süredir küçücük bir kafeste yaşamak zorunda kalan siyah beyaz bir kediye, Çanakkale 1915 Beşiktaş camiası sahip çıkar mıydı acaba?
Uğur, “Yuva bulamazsak dernek merkezine alırız” diyerek beni rahatlatıyordu ama tabii ki gönlümüz dünya tatlısı bu çocuğun bir ev ortamında yaşamasındaydı.
Güzel haberi bana geçen hafta verdiler. Çanakkale 1915 Beşiktaşlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Çanakkale’de gayrimenkul danışmanlığı yapan Yasemin Çelik, oğlumuzu sahiplenmeye karar vermişti.
HAÇİKO Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Semih Hazar’ın sokaktan kurtardığı oğlumuzu, Anadolu Pet ve Hillspet Türkiye hediye kutusuyla birlikte Çanakkale’ye ben kendim götürdüm.
Pet nakil olmak da varmış, çok keyifliydi onunla yolculuk. Mır mır, hiç susmadı, 4 saatlik yol boyunca konuştu benimle.
Yolda benzincilerde durup ödül mamalarımızı da aldık.
Hep birlikte çok güzel günlerimiz, anılarımız var.
1 ay kadar önce ise bir konser dönüşü havaalanında beraberdik.
Sibel Can’la seyahat ediyordu o da.
İlk gün tanıdığım Cengizhan nasılsa, yine öyleydi.
Gözlerinin içi gülerek bakan, kalbi, ruhu tertemiz, huzur veren, herkesin sırdaşı, dert ortağı, derman olmaya çalışanı, yıllar geçse de değişmeyen ender insan.
O da, ben de, çevresindeki herkes gibi farkında değildik hastalığının.
Oysa kanser dördüncü evresindeymiş. Bize ani gelen şey, içeride yiyip bitirmiş Cengizhan’ımızı.
“Ben konuşmayayım. Benim magazin değerim yoktur, olsun da istemiyorum” derken izledim kendisini.
O kadar da kibar ve nazikti ki.
Helal olsun dedim içimden.
Gezdirdiği minik köpeği kucağına aldığında magazinci arkadaşlarım “Hayvanlara yapılanları da izliyoruz” dediğinde dayanamadı Sedat Bey, “Hayvanlarla ilgili haberler çok üzücü. Olmaması gereken şeyler. Bu garibimiz barınaktan geldi, adı Garip, Melike Hanım’ın köpeği” dedi.
Karı-koca barınaktan sahiplenerek ne güzel yapmışlar.
Bir kez daha helal olsun diyorum.
Barınaktan sahiplenenlere destek
Barınaktan sahiplenmek demişken
Bu nedenle sevindirici değişimi İngiltere’nin rakamlarıyla anlatmaya çalışacağım.
İngiltere’de yeni yapılan bir araştırmaya göre ülkede 2.5 milyon vegan, 3.1 milyon vejetaryen, 3 milyon pesketaryen (et yemiyor, sadece deniz ürünleri tüketiyor) 7 milyon fleksitaryen (et tüketimi ayda 1 kez) var.
Yani yaklaşık 15 milyon kişi bilinçlenerek yeme alışkanlıklarını değiştirme yolunu seçmiş.
Gördüğünüz gibi hayvanlara ve dünyaya karşı bazı şeyler değişiyor.
Bunda fabrika çiftçiliğinde et, süt ve yumurtası için korkunç koşullarda yetiştirilip, hapsedilen hayvanlara karşı zulmün boyutlarının artmasının da etkisi var.
Bu korkunç sömürüye kafasını çevirenlerin, yok sayanların, tabaklarındaki yemeğin ömür boyu hapsedilen canlıların bedenleri olduğunu anlayanların, empati yapabilenlerin sayısının artması dileğimle.
Venom bekleneni veremedi
“Venom” üçlemesinin son filmi olan “Venom: Son Dans” (Venom: The Last Dance) serinin en düşük açılış hasılatına imza attı.
Sektörün A takımını, bileşenlerini aynı çatı altında bulabilmek önemli ve çok değerli.
Geçen hafta turizmin kalbi Antalya’da attı.
En son İstanbul Yenikapı’daki turizm fuarına katılmıştım, şimdi de Anfaş Antalya Expo Center’da gerçekleşen Antalya Turizm Fuarı’na (ATF2024) katılmak üzere yola çıktım.
İstanbul’da sıkça yakındığımız trafiğin bir benzeriyle karşılaştıktan sonra fuar alanına ulaştım.
Karşımda EMITT’in bendeki yerini alacak kadar büyüklük, çeşit ve kalitede bir fuar vardı.
Ana sponsorlar Antalya’nın köklü ailelerinden Kilit Ailesi’ne ait olan Kilit Hospitality Grup ve İş Bankası.
Güzel bir iş çıkarmışlar, tebrik ediyorum.
Mizahın ustası mı desem...
Senaryo yazarlığı ve yönetmenlikteki başarısı yetmemiş gibi “Kuru Otlar Üstüne” filminde kamera karşısında da döktüren bir oyuncu mu desem...
Sohbet masasından hiç kalkmak istemediğim sağlam bir dost mu desem...
Yeni projesini duyduğumda müthiş heyecanlandığım, detaylar gelince yazacağım günü iple çektiğim fikir fabrikası mı desem...
Hepsini ve fazlasını diyebilirim.
Ama Yüksel Aksu bu kez benim de Bennu Yıldırımlar, Pınar Türker, Ayten Bostancı, İlkay Nişancı ve Mesut Gengeç ile birlikte üyeleri arasında olduğum İSKİ Suyun Hafızası 2’nci Kısa Film Yarışması’nın jürisinde başkandı.
Özenle çekilmiş ve emek verilmiş olmanın dışında bolca yetenek içeren ve gelecek vaat eden filmler izlemenin keyfini yaşadık hep birlikte.