İKTİDAR partisinin ABD ile ilişkilerinde pek aktif rol oynadığı bilinen milletvekili Egemen Bağış’ın bile isyan ederek, Sunday Telegraph Gazetesi’ne celallenip, "ABD’nin, Türkiye’nin Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’ın kuzeyine girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini" demesi üzerinden iki gün geçmeden yeni bir fiyasko ile karşı karşıya geldik.
Washingon Post Gazetesi’nin, "derin devlet" destekli yazarı Robert Novak, "Üst düzey ABD yetkilileri, Türk meslektaşlarıyla birlikte PKK liderlerine yönelik ortak bir askeri harekát üzerinde görüşüyor. Operasyonda PKK liderleri yakalanacak" diye yazınca, PKK’yı hedef alan önemli bir plan daha bozuldu.
Şimdi PKK liderleri, ellerini kollarını sallayarak istediklerini yapmaya devam edebilirler.
Hoş bunda PKK liderleri yönünden yeni bir şey yok denebilir. Çünkü bu fiyaskoların artık sayısını bile anımsama olanağı kalmadı.
Daha doğrusu ortada "fiyasko"dan çok, ulusal bütünlüğünü korumaya çalışan Türk ulusunu, düpedüz aptal yerine koyan ve bu oyunu ısrarla sürdüren bir stratejik müttefikimiz (!) var.
Bize bunu gazete koleksiyonları söyletiyor. İsterseniz şöyle bir göz atalım:
ABD’nin Genelkurmay Başkanı’nınherhalde sözüne güvenilir, ciddi bir adam olması gerekir değil mi?
İşte o sıfatı taşıyan General Richard Myers aynı dönemde bizim Genelkurmay Başkanımız olan Hilmi Özkök’le, Mayıs 2003’ün ilk günlerinde yaptığı telefon görüşmesinde, Özkök’ün "PKK’lıların silahlarını neden almadıklarına" ilişkin sorusuna şu yanıtı vermiş:
"Merak etmeyin, PKK’yı da silahsızlandırıp etkisiz hale getireceğiz. Bununla ilgili planlama çalışmalarımız sürüyor. Hatta belki o zaman Türk askerinin Kuzey Irak’ta bulunmasına da ihtiyaç kalmayacak." (8 Mayıs 2003 Milliyet)
Bu ne önemli "planlama" olmalı ki aradan 4 yıldan fazla zaman geçti, hálá bitmedi.
Oysa Başkan Bush, Irak’ı istilaya karar verdikten 9 ay sonra operasyon dahil her şey bitmişti.
Bir başka alıntıyı da o tarihte Hürriyet’in Ankara Temsilcisi olan Sedat Ergin’in 26 Haziran 2004 tarihli sütunundan yapalım:
Ergin’in verdiği bilgiye göre Başkan Bush, 13 Mart 2003’te yani Irak savaşının başlamasından sadece bir hafta önce Başbakan Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek "savaş sırasında Türk hava sahasını kullanmak istediklerini" bildirmiş. Aynı mektupta şunları söylemiş:
"Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilgili hassasiyetlerini paylaşıyoruz. Kuzey Irak’ın teröristlerin yeniden Türkiye’ye saldırı düzenleyebilecekleri bir barınak olmasını önlemek için birlikte çalışacağız."
O nasıl çalışma idiyse hálá zerre kadar yararını görmedik. Dahası ABD güçlerinin PKK elindeki silahları toplamasından vazgeçtik, tam tersine bize karşı artık ABD silahları kullanılıyor.
Durum bu kadar açık olduğuna göre "gizli operasyon" planı basına sızdırılmasaydı şaşardık.