Sahipsiz Türkler

EN kötü olan nedir biliyor musunuz? Ülkenizi yöneten zihniyet eğer "ulusal onur" kavramından haberdar olmazsa, yabancıların sizi de onlar gibi onursuz saymalarıdır.

Almanya’daki Türkler şimdi öyle bir sıkıntı içindeler. Çünkü oradaki Türk kökenli seçmenlerin de oylarıyla güç bela "koalisyon ortağı" olan Sosyal Demokratların da desteğiyle oradaki Federal hükümet Meclis’ten yeni bir yasa geçirdi ve yabancılara -aslında Türklere- karşı Nazi dönemi ayrımcılığını çağrıştıran kurallar getirdi.

"Nazi dönemi" deyince biliyorsunuz Alman dostlarımız(!) pek alınırlar. Zannedersiniz ki Adolf Hitler, orada yaşayan Yahudi kökenli Almanlara karşı ayrımcılık politikalarını uygularken Almanya’da bugün o dönemi üstlenmeyen Almanların ne anası oradaydı ne de babası... Naziler şu veya bu şekilde Alman toplumuna katılmış, orada her türlü insanlık dışı uygulamayı yapmış, Yahudileri ayrımcılığa tabi tutmuş, sonra İkinci Dünya Savaşı’nda yenilince yerin dibine girip kaybolmuştu.

Bugünkü uygulamalara bakınca o zihniyetin kalıntılarının hálá Almanya’da (sadece Almanya deyince belki haklarını yemiş oluyoruz, o nedenle daha doğrusunu söyleyelim. Son yıllarda "ırkçı" nedenlerle işlenen suçlara ilişkin bilgilere bakınca maalesef başta Danimarka olmak üzere İngiltere’de, Belçika’da, Polonya’da ve İrlanda’da da) benzeri eğilimlerin arttığı görülüyor.

Şimdi "Almanya’da yaşayan bir Türk, Alman vatandaşı olsa bile eğer eşini Türkiye’den yanına getirtmek isterse, o eş "yeterince Almanca bildiği takdirde" kocasına kavuşabilecektir. Yasada bu böyle ifade edilmiyor elbet. Orada bu yeni yasanın hükümlerinin sadece Almanya’ya girişi vizeye tabi olan ülke vatandaşlarından söz ediliyor. Ama herkes biliyor ki temel hedef Almanya’da yaşayan Türklerdir.

Eğer Almanya’ya daha önceden gitmiş ise, orada "Almanca kursuna" gidecek, eğer gitmezse bin Euro tutarında para cezası ödeyecektir.

Diyelim ki Alman vatandaşı bir Türk, Fadime ile değil de tuttu Japon, Amerikalı, Koreli gibi bir kadınla evlendi...

O zaman kimse "Sen nereye gidiyorsun?" demeyecek. Bu hanım da gidip oradaki Türk eşiyle hayatını istediği gibi sürdürecek.

Sonra da Almanya’dan birileri Türkiye’ye gelip bize "Bakın ha, Kürt kökenli vatandaşlarınıza karşı iyi davranmadığınızı duyuyoruz. Eğer bu kafayla giderseniz sizi Avrupa Birliği’ne almayız" diye "insan hakları dersi" verecek.

Oysa Türkiye’de böyle bir ayrım olsa, kıyameti önce biz koparırız.

Bu yaşananların hazin olan tarafı, yukarıda da belirttiğimiz gibi Almanya’da yaşayan Türk kökenli seçmenlerin yüzde 60’ının oyunu alan şimdiki koalisyon ortağı Sosyal Demokratların bu ayrımcılığa destek vermeleridir.

Görüldüğü gibi mesele kendi dar -ve hatta ayrımcılığa dayalı- çıkarlarına gelince "insan hakları" imiş, "hukuk" imiş hiç akıllarına gelmiyor.

Daha da vahimi onlar böyle davrandığı ve bugünlerin geleceği bilindiği halde Türk hükümetinin kendi insanlarına sahip çıkmamış olmasıdır.

Eğer onların kendileriyle ilgili en küçük meselede gösterdiği tepkinin yüzde birini bizim hükümet gösterseydi insanlarımız bugünkü bu utanç verici muameleye maruz kalmazdı.

Yazarın Tüm Yazıları