BİR süreç tamamlanmadan o konuda yazı yazarsanız, duvara toslamanız ciddi bir ihtimaldir. Ama TBMM Başkanlığı için bugün ilk tur oylamanın yapılacağı baştan belli olduğu halde özellikle iktidar partisi içinden kimin aday olacağı bu satırların yazıldığı dakikalarda bilinmediğinegöre, siz olsanız ne yaparsınız?
Riski asgariye indiren bir yazı yazarsınız.
Riski asgariye indirmenin yolu, bilinenlere dayanmak, bilinmeyenlerin yazı içindeki payını en aza indirmektir.
Bilinenlerin başında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) içinden Köksal Toptan, Burhan Kuzu, Mehmet Ali Şahin, Salih Kapusuz, Hüseyin Çelik’in isimleri geliyordu.
Ortaya atılan ve atılmayan isimlerden hangisinin AKP adına-gayriresmi şekilde- aday gösterileceğini belirlemek üzere Başbakan’ın partili milletvekilleri arasında bir "eğilim yoklaması" düzenlediği, her milletvekiline "üç isim yaz, ver" dediği ve o káğıtları kendisinin incelediği biliniyor.
O anketten Burhan Kuzu, Salih Kapusuz ve Mehmet Ali Şahin’in önde çıktığı söyleniyor.
Aynen merhum Turgut Özal’ın, cumhurbaşkanı olmayıaklına koyunca Ekim 1989’da yaptığı gibi:
Merhum kendi yerine birini Başbakan tayin edebilmek için Anavatan partisi milletvekillerine "kimin başbakan olmasını istediklerini" sormuş ve "8’er isim" yazmalarını istemişti.
Sonra bu sekiz isimden ilk dördünün Hasan Celal Güzel, Mesut Yılmaz, Cengiz Tuncer ve Mehmet Keçeciler olduğu ortaya çıktı.
Ama Turgut Özal onların hiçbirini değil, Yıldırım Akbulut’u başbakan yaptı.
O nedenle siz siz olun bu "anket" hikáyesine inanmayın. O -bizdeki demokrasi anlayışına göre- anket sonuçlarına saygı göstermek için değil, milletvekillerinin gazını almak için yapılır.
Peki o zaman kimin aday gösterilmesi ihtimali güçlüdür derseniz önce Köksal Toptan’ın şansını tartmak gerekir:
Köksal Toptan 9 Ağustos 2007 tarihinde 450 oyla yani TBMM üyelerinin tamamının oybirliğiyle Başkan seçildi. Aldığı oy bu bağlamda "rekor" idi. Çünkü iktidar ve muhalefet partileriyle bağımsız milletvekillerinin tamamı Toptan’ın "tarafsız" bir TBMM Başkanı olacağını düşünüyorlardı. Nitekim Toptan gerçekten "tarafsız" bir TBMM Başkanı oldu. Ama bu AKP’yi memnun etmedi.
Çünkü o dönemde ufukta çetin geçeceği belli bir Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. AKP buna bir de TBMM Başkanlığı sorunu eklensin istemiyordu. O yüzden TBMM Başkanlığı konusundamuhalefetle uzlaşmaya ihtiyaç duydu. Ama artık o AKP yok. Şimdi her dediğini yaptıran -yaptıramazsa küplere binen- o nedenle "AKP’nin TBMM Başkanını" isteyen bir AKP var.
Böyle bir konjonktürde Toptan’ınadaylığı en büyük sürpriz olmaz mı?
Geriye kalanlardan Mehmet Ali Şahin, bu konjonktüre en uygun isimlerden biridir. Bir ikincisi de Cemil Çiçek olabilir.
Peki başka isimler? Örneğin Burhan Kuzu, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz.
Ve sizin benim aklıma gelmeyen bir başkası.
Hepsi olabilir. Yeter ki AKP’nin önümüzdeki iki yıllık siyasi planını uygulayabilsin.