Profil belli oldu...

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın dünkü gazetelerde yayımlanan sözlerini büyüteç altına almaya gerek kalmadan yapılacak bir değerlendirme, önümüzdeki günlerde seçilecek cumhurbaşkanının profilini görme olanağını veriyor.

Başbakan Erdoğan, Almanya’ya yaptığı gezi sırasında gazetecilere, bu seçim sonunda "Cumhuriyetin temel değerleri ile halkın temel değerlerinin" Çankaya’da "buluşması gerektiğini" söylemiş.

Bu ifade, "Cumhuriyetin temel değerleri ile halkınki birbirinden farklıdır" anlamına gelir. Aksi olsa böyle bir "buluşma" ihtiyacı dile getirilmez.

Peki Cumhuriyetin temel değerleri nedir?

Bunlar Anayasa’nın Başlangıç bölümünde özetlenen, ayrıca yeri geldikçe tekrarlanan değerlerdir. Örneğin "Atatürk milliyetçiliği" yani kimseyi dini, ırkı, etnik kökeni, siyasi inancı nedeniyle ayrıma tabi tutmaksızın "Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan ve kendisini Türk hisseden herkesi kavrayan" milliyetçilik bunlardan biridir.

Bunda halkımızla Cumhuriyetimiz arasında bir anlayış farkı var mı?

Bizce yok. Hatta hiç olmadı... Olsaydı 22 yıldır sürüp gelen PKK terörü, bugüne kadar çoktan sokaklara sıçrardı.

Cumhuriyetin öteki değerleri nelerdir?

"Ulusal bütünlük"tür, "ülkemizin bütünlüğü"dür, "Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti" olduğudur.

Bizim bildiğimiz, bu değerler konusunda da Cumhuriyetimizle halkımız arasında "farklı" bir değer anlayışı yoktur.

Geriye ne kalıyor?

Cumhuriyetin laik niteliği!

Başbakan
belli ki "Cumhuriyetin değeri olan laiklik, halkımız tarafından ’değer’ olarak kabul edilmiyor" demek istiyor.

Ve işte o noktada, "laikliğin halkımızın çoğunluğu tarafından benimsenmemiş olduğunu" söylemiş oluyor. Nitekim Erdoğan’ın geçen gün, "laikliğin tehlikede olduğunu" söyleyen Cumhurbaşkanı’na, "halkın çoğunluğunun inanmadığını" niçin söylediği de anlaşılıyor. Laikliğe bağlı olmayan bir kitlenin, laikliğin maruz kaldığı tehlikeli görmesi mümkün mü?

Bunlardan anlıyoruz ki, Çankaya Köşkü’ne yakında, Cumhuriyetin temel değerlerini koruyacak ve savunacak bir cumhurbaşkanı değil, o değerlerle onlara karşı değerler arasında "arabuluculuk" yapacak bir kişi çıkacak.

Hani Ahmet Necdet Sezer’i yeminine bağlı kaldığı ve Cumhuriyetin temel değerlerini her koşulda savunduğu için "taraf tutmakla" suçlayan akıllılarımızla bir kısım aydın(!)larımız var ya... Müjde... İşte onların istediği kişi geliyor.

Zaten Bülent Arınç’ın son demeci de Erdoğan’ın sözleriyle uyumlu...

O da, "Meclisimizin sivil, dindar ve demokrat bir cumhurbaşkanı seçeceğini" müjdelemiş.

Buradaki "dindar" vurgusuyla yeni cumhurbaşkanının bireysel inancı değil, "laikliğe karşıtlığı" anlatılmak isteniyor.

Sayın Erdoğan, yeni cumhurbaşkanına "Kim olursa olsun, ülkeme hayırlı olsun derim" diyecekmiş. Buyurun siz de deyin!
Yazarın Tüm Yazıları