SİZ kendinize düşeni zamanında yapmazsanız, başkaları girer devreye. Nitekim Yozgat’taki meşhur YİMPAŞ’ın Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar hakkında Mannheim Savcılığı’nın "dolandırıcılık" suçlamasıyla "tutuklanması" talebiyle 8 Şubat 2005 tarihinde (yani bir buçuk sene önce) çıkarttırdığı "difüzyon" Türk makamlarınca işleme konulmayınca, öteki haberler sökün etmeye başladı:
Almanya’da çıkan Die Welt gazetesinde dün yayımlanan Boris Kalnoky imzalı haberde, YİMPAŞ’ın Avrupalı Türklerden topladığı paraların bir bölümünün tarikatlara aktarıldığı öne sürülüyordu.
Meğer YİMPAŞ hakkında, "yüksek kár vaadiyle para toplayarak insanları aldattığı" iddiasıyla İsviçre’de de soruşturma başlatılmış.
Biliyorsunuz ilk olarak 21 Ekim tarihli Hürriyet’te, "Yozgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, YİMPAŞ Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Uyar ve 10 Yönetim Kurulu üyesi hakkında yasaya aykırı olarak yurttaşlardan para toplamak suçunu işledikleri için, 3’er yıl hapis ve 15’er milyar lira para cezasına" hükmedildiği bildirilmiş, "bu karar önümüzdeki sekiz ay içinde kesinleşmezse, suç zamanaşımına uğrayacağı için Duyar ve arkadaşlarının yakalarını adaletin pençesinden kurtaracakları" vurgulanmıştı.
İlginçtir... Sermaye Piyasası Kurulu, yasaya aykırı şekilde yurttaşlardan para toplayan YİMPAŞ’çıları adalete sevk ediyor. Yargı kararını veriyor. Ama sıra "yargısal sürecin bitmesine ve adaletin tecelli etmesine" gelince çarklar bir türlü dönmüyor.
Mannheim’deki savcı, Interpol’e başvurarak bundan bir buçuk sene önce "Bu adamı yakalayın" anlamına gelen difüzyon çıkartılmasını sağlıyor...
Ama Adalet Bakanlığı’na gelen "difüzyon" talimatı, bir buçuk yıl boyunca bir türlü sonuca ulaşmıyor. Belli ki talep savsaklanıyor.
Kendisi de YİMPAŞ’ın kurulu olduğu Yozgatlı olan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tanıdığı, "difüzyon"la arandığını bildiği hemşerisi Dursun Uyar için bir girişimde bulunmuyor.
Devletin çarkları dönmüyor. Kimse "Bu zatı polis aramıyor muydu?" demiyor.
Demediği gibi Adalet Bakanı sorulara:
"Biz bu konuda Almanya’ya yazılar yazıp (Dursun Uyar’ın) bizde de yargılanabileceğini bildirdik. Ancak onlar orada yargılamak istiyorlar. (...) Perşembe günü bilgi alıp vereceğim" yanıtını veriyor.
Perşembe günü Bakan’dan ses çıkmadı. Tatilden henüz dönmemiş.
Dursun Uyar’ın Ramazan Bayramı’nda Yozgat Valisi’nin ve Emniyet Müdürü’nün, "bayram tebriklerini kabul ederken" çekilmiş resmini gazetelerde gördünüzse zaten içinizden, "Ört ki ölem!" demek geçmiş olmalı.
İsmailağa Camii’nde -görenlere göre- en az 2000 kişinin gözü önünde cinayet işleniyor, bir kişi linç ediliyor, polis ne bir fail bulabiliyor ne işe yarar bir ifade alıyor.
Tarikatlar korunuyor. Sistem işlemiyor. İktidar seyrediyor.
Ne marifetli bir kadroya teslim etmişiz kaderimizi?