Ordu’dan bir izlenim...

KURULTAY deyince aklınıza kurultay partisi CHP gelmesin. Artık Mesudiye Kurultayı da tüm yurtta bilinir oldu ama bu defaki o da değil. Bu ‘Güzel Ordu’ diye bilinen Ordu ilini çirkinleşmekten koruma kurultayı... Adı da ‘Tarihi Ordu Evleri Kurultayı’...

Ordu Belediyesi ile Ordu Mimarlar Odası, Ordu’ya bir zamanlar ‘Güzel Ordu’ dedirten değerleri tekrar yaşatma kararı vermişler.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü ve Üniversiteler Arası Kurul Başkanı Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin ile Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Şehircilik ve Bölgesel Planlama Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan ve aynı dalın Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cengiz Eruzun, bu kurultayda Ordu’yu çirkinleşmekten kurtarmanın çarelerini tartışmak için Ordu’ya geldiler.

Hani ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in yıllardır Anadolu’yu bir derviş sabrıyla dolaşa dolaşa tüm yöneticilere aşılamaya çalıştığı ‘kültürel değerleri koruma’ bilinci var ya... Aynı yaklaşımın Ordu’daki uygulaması da deseniz olur.

Ordu’nun bu dönemde iki şansı var:

Vali Kemal Yazıcıoğlu, buradaki yöresel güzellikleri tekrar yaşama geçirmek için var gücüyle çalışıyor. Birçok kültürel ve turistik değeri diriltmiş...

Son seçimde göreve gelen genç Belediye Başkanı Seyit Torun da öyle... Nitekim ikisinin özlemleri bire bir örtüşüyor. Özlemleri de çok net:

Ordu’nun tarihi, kültürel ve tabii değerlerini Ordu kalkınmasının temel itici gücü haline getirmek. Bir başka deyişle, bu değişimle Ordu’yu kendine özgü bir turizm cenneti yapmak ve Orduluları ‘Bu yıl fındık nasıl?’ sorusundan/korkusundan kurtarmak. Aslında Ordu’nun kültürel altyapısı iyi... Nitekim Ordu, Karadeniz Bölgesi’nde (belki birkaç büyük şehir hariç tüm Türkiye’de) 40 yıldır tiyatro perdesini açık tutan tek ilimiz. Tiyatro binasının önünde de onun kurulmasında ve yaşamasında çok büyük emeği geçen gazeteci Uğur Gürsoy’un büstü var. Burada aynı şekilde, Ordu ilindeki sanat ve kültür yaşamını devamlı besleyen Or-Sev ile Gülçin Üstüntaş ve arkadaşları var.

Ordu tiyatrosunun hikáyesi de ilginç:

O dönemin, Atatürk’e bağlılığıyla bilinen Valisi Sami Baran, yöredeki gençlerin de modern Türkiye özlemini görünce, Atatürk’e başvurarak ‘Ordu’da bir Halkevi Tiyatro Binası yapılmasına emirlerini’ ister. Atatürk’ün talimatıyla gelen mühendis ve mimarlar ‘en iyi’yi gerçekleştirecek projeyi hazırlarlar ve 1936’da temel atılır ama savaş yılları ve ihmaller yüzünden bina yarım kalır.

İşte bu binayı 67 yıl sonra tamamlatıp ‘Atatürk Kültür Merkezi’ adıyla yaşama geçiren de Vali Kemal Yazıcıoğlu’dur.

Neyse ki Vali ile Belediye Başkanı yalnız değiller... Ordu evlerini orijinal haliyle yaşama geçiren, örnekleri ortaya koyan yani öncülük eden Ergin ve Levent Karlıbel var.

Ordu
’nun değerlerini yaşama geçirme amacıyla, meşhur Argonotlar Efsanesi’nin önemli bir mekánı olan Yason Burnu’ndaki kilise restore ettirilmiş. Bu değerlerin gönüllü bir savaşçısı olan Enis Ayar şimdi orayı ihya etmeye çalışıyor. Yer kalmadı. O nedenle kısa kesmek zorunluluğu var. Ama bu defa Ordu anahtarı yakalamış gibi. Yani devletin ve Ordulu zengin üç beş işadamının gözünün içine bakarak ışığa kavuşmayı beklemekten vazgeçmiş. Kendindeki gücü ve zenginliği fark etmiş. Onu diriltmeye karar vermiş. Bu tutumu sürdürebilirse Ordu kendi kaderini değiştirir.
Yazarın Tüm Yazıları