Ne farkı var ki?

BAY George W.Bush tarihte belki de eşi görülmedik denecek kadar büyük bir yalan ve iftira kampanyasına dayanarak başlattığı Irak savaşında iyice batağa saplanınca faturayı Türkiye dahil bölgedeki devletlere ödetmeye niyetlendi:

Onun adına Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nde, "ABD’nin başarısızlığı halinde, Iraklı Kürtlerin dağılmakta olan bu ülkede kalmak istemeyeceğini ve bunun Türkiye ile Kürtler arasında probleme yol açacağını söylediği" bildiriliyor.

Bayan Rice, ABD başarısızlığa uğrayınca "İran’ın bütün bölgede uzun vadeli artan bir nüfuza ulaşacağını ve Irak’ın güneyinde istediğini yapacağını" kaydederek, "Böyle bir durumda bütün Ortadoğu’da Sünni-Şii ayrışmasının patlak vereceğini ve bölgesel bir mezhepler arası çatışma çıkabileceğini" belirtmiş.

Sonrası?

Sonrası malum... Birkaç yıl önce "Büyük Ortadoğu Projesi" diye hayalci bir proje ilan eden... Şimdi ise Bağdat’ın bir tek mahallesinde bile asayiş ve huzur tesis edemeyen Başkan Bush belki bir seneye, belki bir buçuk seneye kadar Irak’tan tasını tarağını toplayıp çıkacak...

Ve orada, Bay Bush’un dáhiyane öngörüsü sayesinde üç parçaya bölünmüş, iç savaşla kan gölüne dönmüş, petrol gelirinin aslan payı Batılı şirketlerin eline geçmiş...

Büyük bölümü, ABD’nin çeyrek asırdan fazla bir zamandan beri "Terörist Devlet" dediği, "Her kötülüğün kaynağı" saydığı İran’ın nüfuzu altına girmiş bir Irak kalacak.

Bayan Rice bu tablo içinde Barzani ve Talabani’ye bağlı Kürtlerin "Irak’ın parçası olarak kalma yönündeki cesur kararlarını" övmüş ve sonra;

"Irak dağılırken, onlar (Kürtler) farklı bir karar vermek zorunda kalacak ve Türkiye ile problem olacak. Oluşturmak istediğiniz Irak bu mu?" demiş.

Barzani ile Talabani’nin bugüne kadar "Irak’ın bir parçası olarak kalma"ları sanki cesaret isteyen bir durummuş.

Ne alakası var... Talimatı veren sizsiniz, uygulayan onlar...

Kaldı ki daha 1990-91 savaşından sonra Kuzey Irak’ta bir "Kürt devleti" kurmak için çabalayan ABD değil mi? Bu amaçla ve Saddam’ın şerrinden koruma gerekçesiyle -Turgut Özal’ın önerisi üzerine- "Kalkık Çekiç veya Kalkık Horoz" (Poised Hammer) projesi uygulanmadı mı? O sırada hem Barzani ve Talabani’ye yardım edilmedi mi? Devlet kurma aşamasında Amerikalıların işine yarasın diye 7 bin 500 Irak Kürt’ü Amerika’ya götürülüp eğitilmedi mi? Saddam’ın depolarından alınan silahlar Barzani, Talabani ve PKK’ya verilmedi mi?

Şimdi Bayan Rice, Irak’ta başarısızlığa uğrarlarsa Kürtler bağımsız bir devlet kurar diye biraz da bize aba altından sopa gösteriyor.

Sanki Bay Bush başarırsa yani "zafer kazandık" diyecek noktaya gelirse farklı bir sonuç söz konusuymuş gibi.

Bizim meselemiz artık Irak’ta ABD’nin kazanması veya kaybetmesi değil, iki halde de fark etmeyen sonuçları karşısında ne yapacağımıza ilişkin ulusal bir politika üretmemizdir.
Yazarın Tüm Yazıları