BİZ yediğimiz kazığı en az 10-15 (çoğunca da 30-40) sene sonra fark etmesiyle meşhur bir ülkeyiz. Verilen söze -o özellikle Batı ülkeleri kaynaklı ise- hemen inanırız. İş işten geçtikten sonra da, yediğimiz kazığın yarasını kapatmak için çare ararız.
Böyle bir olayı son günlerde Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ gündeme getirdi.
Daha doğrusu son aylarda kıyısından kenarından o konu tartışılıyordu ama Batılı dostlarımızın (!) her defasında verdikleri güvenceler içimizi rahatlattığı için denenleri önemsemiyorduk.
Sözünü ettiğimiz konu, "Ermeni soykırımını inkár etmenin tüm Avrupa Birliği ülkelerinde suç teşkil eden bir eylem kabul edilmesi" yönündeki gelişmeleri içeriyor.
Konuyu önce özetleyelim:
Biliyorsunuz, meşhur ifade özgürlüğü şampiyonu Voltaire’in memleketi Fransa’nın Ulusal Meclis’i geçen yıl "Türklerin Ermenilere soykırım yapmadığını" söylemeyi suç sayan bir yasa önerisini kabul etti. Öneri Senato’dan geçmediği için henüz yasalaşmadı.
Ama Türklere karşıtlığıyla tanınan Cumhurbaşkanı Sarkozy sayesinde o da olursa şaşmayalım.
Biliyorsunuz pek medeni İsviçre’nin Vaud kantonunda geçerli olan yasaya göre de "Ermenilere karşı soykırım yapılmadığını" ileri sürmek halen suçtur.
İşte şimdi bu saçmalık, bu çifte standartlılık, ifade özgürlüğüne karşı taammüden cinayet tertibi tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yasalarına girsin isteniyor.
Bunun için uydurulan kılıf da herkesin destekleyeceği kadar güzel. Çünkü "Ermeni soykırımını inkár"dan söz eden yok. Görünürde sadece "ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesi" isteniyor. Sözde AB ülkelerindeki Müslüman düşmanlığını önlemeyi amaçlıyorlar.
Nitekim buna ilişkin "Çerçeve Kararı" bu yılın 19 Nisan tarihinde AB Bakanlar Konseyi tarafından kabul edildi. Ama onun içine "soykırımı inkárı suç sayan" hükümler de kondu. Sorunca da "Ermenilerle değil Yahudilerle ilgili soykırımı inkárın suç sayılmasının amaçlandığı" söylendi.
Nitekim Başbakan Erdoğan’ın AB Bakanlar Konseyi toplantısından birkaç gün önce Almanya’ya yaptığı ziyarette Başbakan bu sakıncayı vurgulayarak "Ermeni soykırımını inkár suçu yaratılmamasını"Almanya Şansölyesi Merkel’den istedi. Tabii "Böyle bir şey olmayacağı" vaadini de aldı.
Aldı ama Çerçeve Mutabakatı’nınmetni de, amacı da değişmedi.
Şimdi ŞükrüElekdağ, "Bu metne göre, bir AB ülkesinin mahkemesi eğer örneğin Ermeni soykırımı doğrudur derse, soykırım olmadığını ileri sürmek suç teşkil edecektir" görüşünü savunuyor ve ardından tüm AB üyelerinin kısa sürede "Ermeni soykırımını inkár suçtur" diyeceğini söylüyor.
Böylece Türkiye’nin ya "Evet o bir soykırımdı" demesi ve bunun sonuçlarına (ki o AB üyesi olmamaktan çok daha kötüdür) katlanması veya AB üyeliğini unutması isteniyor.
Elekdağ bu aşamadan sonra yapılabilecek çok az şey kaldığını söylüyor. Taa ki AB Adalet Divanı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’netezimizi kabul ettirebilelim...