CONDOLEEZZA Rice Hanımefendi, gazetelerin bildirdiğine göre Forbes isimli dergi tarafından ‘Dünyanın en güçlü kadını’ seçilmiş.
Ehh... ABD Başkanı gibi bir iktidar sahibine sırtınızı dayamakla kalmaz, onu üstelik ulusal güvenlik gibi hayati konularda ağzınıza baktırırsanız, bu sıfata elbet layık görülürsünüz.
Ona itirazımız yok da... Bu en güçlü hanımefendinin ‘ABD’nin PKK ile ilgili politikaları’ konusundaki sözlerine gelince, ‘Sadece güçlü olmak yetmiyor, biraz da daha önce verdiğiniz sözleri tutacak kadar şerefli ve dürüst davranmanız da gerekmez mi?’ diye sormadan edemiyoruz.
Dünyanın en güçlü hanımına göre ABD,PKK ile mücadele ediyormuş. Ama bu mücadelede ‘askeri olmayan yöntemlerle elinden gelen her şeyi’ yapıyormuş.
ABD’liler malum ‘verdikleri sözü tutmakla’ övünürler ya -ABD filmlerinde hep o gösterilmez mi?- anlaşılan o ki ‘PKK’yı terörist örgüt’ ilan ederek ve ‘terör dünyanın neresinde olursa olsun, ona karşı savaşın hem ABD’nin misyonu hem de bir insanlık görevi’ olduğunu sayısız defa söyleyerek açıkladıkları politikanın gereği, işte şimdi PKK’ya yaptıklarından ibaretmiş.
Demek ki, PKK kamplarına su taşınacaksa, ABD’nin Kuzey Irak’taki komutanlığı, emrindeki kamyonların bu işte kullanılmasına izin vermeyecek.
İhtimal PKK kamplarının elektrik ihtiyacını karşılamak için jeneratör gönderilmesini de yasaklamışlardır.
Bu kadar yoğun mücadeleye PKK dayanabilir mi?
Yarın gelip teker teker silah bırakırlarsa şaşmayın!
Geçen yıl ‘Siz önce Kuzey Irak’taki PKK’lıları evlerine dönmeye ikna edecek bir yasa çıkartın. Verdiğiniz süre bitince biz de sizinle bir olacağız ve onları temizleyeceğiz’ diye söz veren siz değil miydiniz?
Türkiye dediğinizi yaptı. Peki siz neden her seferinde ipe un serdiniz?
Eski sözleri bırakın... Hatta Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın defalarca verdiği sözleri de anımsatmayı artık istemiyoruz. Başkan Bush, NATO zirvesi için Türkiye’ye gelmeden önce verdiği 25 Haziran 2004 tarihli demeçte:
‘Yaptığımız ilk iş PKK’yı terörist örgütler listesine almaktı. (...) PKK ile mücadele için birlikte çalışacağız. (...) Biz bir grubu terörist ilan ettiğimizde bu konuda samimi oluruz’ dememiş miydi?
Bir tarihte Yunanistan’ın NATO bünyesine tekrar girmesi için Türkiye’nin onayını almak amacıyla Ankara’ya gelip Devlet Başkanı Kenan Evren’le konuşan ABD’li General Rogers’in verdiği ve güvenilirliğini perçinlemek için de ‘Bu asker sözüdür’ dediği vaatleri anımsıyoruz.
Ayrıntıya girecek kadar yerimiz yok ama sadece şu kadarını söyleyelim... General Rogers’in vaatlerinin hiçbiri tutulmadı.
O örneği görüyoruz... Bize ‘PKK terör örgütüdür’ diyen ABD görevlilerinin PKK ile resmen görüşme yaptıklarını eski Pentagon görevlilerinden Michael Rubin açıkça National Review isimli dergide ilan ediyor. Ve biz hálá, ABD’nin terörle savaş sözlerine de bize söylediklerine de inanıyoruz.