İTİRAF edelim ki okuyunca "birileri şaka yapıyor olmalı" diye düşündük. Çünkü dün gazetelere yansıyan bilgiye göre Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)iktidarı, "birden çok evlilik; imam nikáhı; çocuk düşürtme; reşit olmayan biriyle cinsel ilişki; cinsel taciz; çevreyi kasten kirletme; halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme; din hizmetlerini kötüye kullanma; halkı askerlikten soğutma" suçlarını fiilen suç olmaktan çıkartmak niyetindeymiş.
Tabii niyetiniz bu da olsa, öneride öyle demezsiniz. Nitekim öneriyi veren AKP’li milletvekilleri de özetle "Bu suçlarla ilgili olarak savcılara yetki verilsin. Onlar da uygun gördükleri takdirde söz konusu olayla ilgili kamu davası açmayı beş yıl geri bıraksın" demişler.
İyi değil mi?
Zaten mahkemeden 5 yıl ceza alan bir suçlunun 2 yılda hapishaneden çıktığı bir infaz sistemimiz var. O yetmiyormuş gibi şimdi 2 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçu işlediğiniz iddiasıyla hakkınızda soruşturma açılsa bile sorun kalmayacak. Çünkü savcı, "Bu dosyaya beş sene sonra bakarız" deyince elinizi kolunuzu sallayarak yaşamınıza devam edeceksiniz.
İşlediğiniz ileri sürülen suç örneğin "cinsel taciz" veya "18 yaşını doldurmamış biriyle cinsel ilişki" olsa da belli ki AKP’liler açısından bunda ahlaki bir sorun yok.
"Birden fazla kadınla evlenme" zaten muhteremlerin biraz da övünerek işledikleri suç olduğu için, ondan söz etmeyeceğiz. Çünkü bunu galiba "sünnet" yani Hazreti Muhammed’in izinden gitmek diye algılıyorlar. O nedenle Medeni Kanun onlar için pek de uyulması gerekli olmayan hükümler içeriyor.
Ama "hileli evlenme" yani karşındakinin iyi niyetinden yararlanarak onu kandırıp ırzına geçme eylemini hangi ahlak kuralına sığdırabilir veya hoşgörüyle karşılayabilirsiniz.
Demek ki bu da, öneri sahiplerine göre "pekálá mümkün" sayılabilirmiş.
"Görevi sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma" nasıl olabilir?
Sizin en kutsal değerlerinizi biri kötü -kimbilir nasıl iğrenç- bir maksat için istismar ediyor. Yaratan adına sizi kandırıyor. Ve siz "zararı yok efendim" diyorsunuz.
Hani manevi ve milli değerlere sahip bir muhafazakár demokrat partiidi AKP?
Muhafazakárlıkta "ahlakla çatışma" veya onu "yok sayma" var mı?
Ötekileri saymayalım. Haberlerde bu yasa çıkarsa 87 ayrı suç türü failinin bundan yararlanacağı -daha doğrusu adalet sisteminin mefluç hale geleceğini- bildiriliyordu.
Geriye hangi suçların kaldığını araştırmadan bir şey söylemek istemiyoruz. Ama iktidara geldiği ilk günden itibaren "Kamu İhale Yasası"nı değiştirip Ali Dibo’lar üretmeye özel bir önem veren AKP iktidarının, "parasal" suçları da araya sıkıştırdığını görürsek hayret etmeyeceğiz.
Konu "fikir özgürlüğüne" gelince en katı hükümleri getirip, cinsel ve parasal suçları olabildiğince yok saymak bu iktidara doğrusu yakışıyor.