Paylaş
“İyi ki” diyoruz çünkü konuya bir kere daha dönme olanağı çıktı.
Pakistan gerçi “İslami” temel üzerinde kurulmuştu. Ama ilk yıllarda yönetim de, devletin işleyişi de fiilen “laik” esaslara dayalıydı.
Sonra “din baronları” diyebileceğimiz mollalarla, onları -daha doğrusu dini- kullanıp siyaset yapmak isteyen politikacılar ülkeyi tam bir çıkmaza soktular.
Ve Pakistan, sık sık askeri darbelerin yapıldığı, anarşinin, terörün hiç durmadığı, siyaset kavgaları uğruna kardeş kanının kolayca akıtıldığı bir ülkeye dönüştü.
Orada 8 bini aştığı bilinen “medrese”lerde devamlı din yobazı militanlar yetişiyor. Yetişenler de cemaatlerin, tarikatların, şeyhlerin askeri oluyor.
Kalın çizgilerle gerçek bu...
Ucunda ışık görünmeyen bu durum Pakistan yöneticilerini bezdirmiş olmalı ki, “Hiç değilse sizin imam hatip liseleri gibi okullar açsak da, dinci yobazların baskısından bir aşamada kurtulsak” demeye getirmişler.
Haklılar... Bizim imam hatip liseleri ile onların “medrese”lerin deyim yerindeyse “Allahları bile bir” değildir.
Ama imam hatip lisesi benzerlerini orada açarlarsa ne sonuç alırlar, emin değiliz.
Yetiştirecekleri en yetenekli çocuk Başbakan Tayyip Erdoğan kadar olur.
Bunun yeterli mi yetersiz mi, iyi mi kötü mü olduğunu herkes kendisi tayin eder.
Ama bizim asıl değinmek istediğimiz başka:
Bir defa Türkiye ile Pakistan arasında bir temel fark var. Orada “laiklik” yok. Olması da görünebilir bir gelecek için gerçekçi sayılmaz.
Oysa Türkiye, -altını oymak için elinden gelen her şeyi yapan siyasi iktidara rağmen- hâlâ “laik” bir rejimle yönetiliyor.
Bu rejimin imam hatip liseleri ile, laikliği kapısından bile geçiremediğiniz bir ülkenin imam hatip lisesi aynı tür eğitim verebilir mi?
Vermezse, yapabildiğiniz çok çok o çocuğu “şeriat” isteyen mollanın elinden alıp, “şeriat” isteyen öğretmenin eline teslim etmek sayılmaz mı?
İkincisi... Türkiye’de bizim yaptığımız doğru “imam hatip liselerini açmak” idi. Ama yanlış yaptığımız şey bunların sayısını, “Türkiye’nin din adamı ihtiyacından çok fazla sayıya” çıkarmaktır. Bu yanlışı orada yapmamak gerekir.
Üçüncü ve en önemlisi, sadece imam hatip lisesi açmak yeterli değildir. Eğer becerebilirlerse Pakistan yöneticileri asıl, kendi ülkelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum kursunlar. Ülkedeki “molla egemenliğini” böylece kırsınlar. Dini değerlerin onun bunun elinde hırpalanmasına, bozulmasına engel olsunlar. Ondan sonra gelsinler.
Paylaş