SON alarm düdüğünü dünkü Referans Gazetesi’nde çıkan "Amerikan Musevi Lobisi, Türk Dışişleri’ni uyardı: Adım atmazsanız Ermeni soykırımı tasarısını biz bile engelleyemeyiz" başlıklı yazısıyla Eyüp Can çaldı.
Can’ın verdiği bilgiye göre bir yemekte kendisiyle konuşan ABD Musevi Lobisi’nin önde gelen bir ismi çok kesin ifadelerle konuşmuş.
Hatta, bugüne kadarki tavrımızı değiştirmezsek "Ermeni soykırımı yasa tasarısı bizim çabalarımıza rağmen ABD Kongresi’nden geçecek" demiş.
Bu haberin yayımlandığı gün Ankara’dan bizim Dışişleri Bakanlığı’nın, "Ermeni soykırımını Arjantin Parlamentosu’nun tanımasına ilişkin yasanın Cumhurbaşkanı Nestor Kirchner tarafından imzalanarak yürürlüğe konulması üzerine hem Buenos Aires hem de Ankara’daki Arjantin Büyükelçiliği nezdinde harekete geçerek bu gelişmeyi kınadığı" yolunda bilgiler geldi.
Böylece Dışişleri Bakanlığımız görevini yapmış, defteri kapatmış oldu.
Bu sözlerimize bazı diplomat dostlarımızın, özellikle şu anda Dışişleri’nde görev yapanların tepki göstereceklerini biliyoruz. Çünkü yıllardır bu konu karşımıza aşağı yukarı bu şekilde çıkar, bir ülkenin -diyelim Rusya’nın, Lübnan’ın yahut Almanya’nın- parlamentosu buna benzer bir karar alır yahut yasa çıkarır... Biz o zaman, bu kuru protesto notalarıyla bir yere varılmayacağını vurgularız... "Eğer işe yarasaydı en azından yeni kararların alınması engellenirdi" deriz... Ve bunu söylediğimiz için de kötü kişi oluruz. Kimi "Ben şunu, şunu yaptım" der, kimi "Kamuran Gürün’ün, Bilal N.Şimşir’in kitaplarından haberin yok mu?" diye sorar.
İyi de... O dedikleriniz yeterli olsaydı mesele zaten biterdi. Yetmediği yaşadığımız örneklerle sabit.
Kaldı ki bu kafayla yani sadece protesto edip, "teessür ve teessüf" ifade etmekle bir sonuç alamayacağımızı sadece biz değil, "Ermeni soykırımı" iddialarının Türklere yönelik bir iftira olduğunu söyleyen Louissiana Üniversitesi Profesörü Justin McCarthy de söylüyor. Prof. McCarthy geçen ay Londra’da yaptığı konuşmada o dönemde Ermenilerin Rus ordusuyla birlikte hareket ettiğini anlattıktan sonra;
"Türk politikacılar yıllarca bu konuyu konuşmayıp arka planda bıraktılar. Taa ki Türk diplomatlarına karşı suikastlar başladı, konu gündeme geldi.
Eğer ortada bir soykırım varsa (Ermeniler) ispatlasınlar, mahkemelere gitsinler, belgelerini sunsunlar. (Ancak) Ermeni soykırımı iddiaları Türkiye için büyük bir tehdit. Bu konuda endişe duymalısınız. Tüm dünya sizden nefret ediyor. Tarihinizi iyi öğrenin, çocuklarınıza okutun... Herkesten üç dört defa fazla çalışmalısınız. Bu sahada çocuklarınızın çalışması için destekleyin" dedi.
ABD’li Justin McCarthy çırpınıyor, Avusturyalı Eric Frigel uğraşıyor. Almanya’da Hakkı Keskin boğuşuyor. Yurtdışındaki Türk üniversite öğrencileriyle aydınlarımız "Bize yardım edin... Bilgi gönderin" diye feryat ediyor... Biz de "Bu konuyu ciddi bir şekilde ele aldığımızı" söyleyerek yetiniyoruz.
ABD kongresi de "soykırımı tanıyanlar" kervanına katıldığı zaman anlarız bizi yönetenlerin kalibresini...