BİZ araba devrilmeden söyleyelim de sonra "o zaman aklınız nerdeydi" denmesin...
"Devlet Sırrı" başlıklı yasa taslağına bir kere daha değinmek istiyoruz.
Bizdeki durumun genel görüntüsü şudur:
Bizim Ceza yasamızda Askeri Ceza yasamızda, kamu personeli ile ilgili yasalarda, Milli İstihbarat Teşkilatı ile ilgili yasada ve başka bazı yasalarda "gizli" bilgilerin açıklanmasını yasaklayan hükümler vardır.
O tür bilgiler bugüne kadar çeşitli yasalardaki hükümlerle korunmaktaydı. Şimdi getirilen taslak, çeşitli yasaların gizli kalmasını istediği bilgilerin biri "devlet sırrı" öteki de "diğer gizli bilgiler" olmak üzere ikiye ayrılmasını öngörüyor.
Bu ayrım bizim kanımıza göre ciddi sakıncalar içeriyor. Ama ona gelmeden önce öteki ülkelere göz atalım istiyoruz:
"Devlet sırrı" kavramını özel bir yasayla koruma altına alan ilk ülke biz değiliz.
Hatta, İngiltere’nin bununla ilgili ilk yasayı 1889’da çıkardığını, ABD’nin metni elimizde bulunan "Gizlilik dereceli bilgilerle ilgili usul yasası"nın 1980 tarihli olduğunu dikkate alırsak, geciktiğimizi bile söyleyebiliriz.
Bu da gösteriyor ki bir "devlet sırrı" yasasının çıkması bir ihtiyaç olarak görülebilir.
Esasen İngiliz devleti aynen bizimki gibi hálá "kapalı"dır. Hem 1889 yasası hem de onu değiştiren 1911 tarihli yasa "demokratik" sistemle bağdaşmayacak sınırlayıcı hükümler içermektedir.
İngilizler 1939’da o yüzden basınla ilgili "D Notice" (Savunma Uyarısı) diye anılan bir mekanizma oluşturmuşlardır. Buna göre "Yazılı ve Sözlü/Görüntülü Basın Hizmetleri Komitesi" (The Services, Press and Broadcasting Committee) adıyla kurulan bir Komite tarafından, gazetelerle radyo ve TV’lere, sadece "ulusal savunma ve ulusal güvenlik" konularıyla sınırlı olmak üzere pek nadiren "tavsiye" yazıları gönderilir.
Bu komite üyeleri arasında (1967’deki düzenlemeye göre) Savunma Bakanlığı Müsteşarı, Havacılık Bakanlığı, Savunma Bakanlığı’nı, Dışişleri’ni ve İçişleri’ni temsil eden 5 kamu görevlisi ile yazılı, sözlü/görüntülü basını temsil eden 11 kişi (toplam 16) vardır. Komitenin Genel Sekreteri genellikle bir emekli amiral veya yüksek rütbeli bir emekli subaydır. Bu zat 24saat görevdedir. Acil durumlarda komite adına karar verir. Kararı sonra tartışılsa bile ona uyulur.
ABD’nin 1980 tarihli yasasına göre, Başkan’ın talimatı üzerine hükümet tarafından belirlenen yahut yasayla veya tüzükle(?) (regulation) tayin edilen ve "ulusal güvenliğe, dış ilişkilere veya atom enerjisiyle ilgili 1954 tarihli yasanın koyduğu sınırlamalara ilişkin olan" bilgiler "gizlilik dereceli" sayılmaktadır.
Öteki ülkelerdeki yasaların çoğu "devlet sırrını koruma" gerekçesiyle getirilen ama basını susturmayı veya cezalandırmayı amaçlamaktadır. O nedenle üzerinde durmayı gerektiren türden değildir.
Bizimkine gelince...
Konunun gündemde kalacağı belli olduğuna göre, ona değinme fırsatını kaçırmayacağız.