ESKİDEN yani bizim Ankara’da gazetecilik yaptığımız yıllarda siyasi gerilim belirli bir noktayı bulunca bizler gece eğer dışarıda isek yolumuzu Genelkurmay binasının önünden geçirirdik. Sırf "Binada olağandan fazla sayıda ışık yanıyor mu?" diye... Çünkü ortam müsait sayılınca o ışıkların çokluğu özel bir anlama gelirdi.
Şimdi iletişim teknolojisi çok gelişti. Artık gazeteciler gece saat 23.00’ten sonra Genelkurmay’ın internet sitesine göz atmadan yatmıyor olmalılar.
Hoş önceki günkü Hürriyet’te Genelkurmay sitesinin günde ortalama 8 bini aşkın kişi tarafından ziyaret edildiği bildiriliyordu. Demek ki halkımız da, "Genelkurmay sitesinde acaba ne var?" demeden yatağa girmemeye başladı.
Bu iyi mi kötü mü tartışılır. Bize pek de "iyi" gelmiyor. Özellikle önceki gün gece yarısından sonra siteye konan ve dünkü gazetelerde yer alan 7 maddelik "Açıklama"nın son paragrafını okuyunca bu düşünce ve duygumuz pekişti.
Açıklamada Genelkurmay Başkanı’nın 12 Nisan 2007 tarihli basın toplantısında "bölücü ve ırkçı terörün giderek daha artacağına" ilişkin öngörüsünün doğrulandığına dikkat çekilmiş.
Doğrudur... Terörist eylemler gerçekten giderek artıyor.
Sonra terörün gerçek yüzünü görmeyenler, bunu görmeye davet edilmiş.
Gerçi bu bir siyasi değerlendirme ama... Eh ne diyelim... Terörle mücadele görevini üstlenmiş bir kurum bu kadarını da söylesin... Ne var bunda, diyelim geçelim.
Ardından başka -bizce doğru- siyasi değerlendirmeler yapılarak "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahip olduğu" vurgulanmış. "Bu tür saldırılara gereken cevabı vereceğinin tartışılmaz bir gerçek olduğu" da eklenmiş.
Bu denenler ulusça öylesine inandığımız hususlar ki... İnsan "Bu kadar açık bir gerçeği bir kere daha söylemeye neden gerek duyulmuş?" diye sormadan edemiyor.
Ama asıl önemlisi son paragraf. Orada aynen "Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi, bu tür terör eylemlerine karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir" deniyor.
"Yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini beklemek" ne demek?
Her şehit cenazesizaten binlerce, on binlerce insanı meydanlara döküyor. Protesto ise, her şehit cenazesinde ağlayan binler, meydanları, caddeleri dolduran al bayraklar kanımızca zaten o protestoyu dile getiriyor.
Bunlara ilave daha ne yapılabilir?
O nedenle soruyoruz. Açıklamadaki sözler bir "Kalkın ey ehl-i vatan!" çağrısı mı?
Öyle bir çağrının ne gibi felaketlere yol açabileceğini -örneğin bunca yıl barış içinde yaşayan insanlarımızı hızla bölüp birbirine düşman edeceğini- bu satırları yazan veya yayımlatan her kim ise bilmiyor mu?
Genelkurmay sitesine o bildiriyi koyanlar veya koyduranlar, bu sözlerin onlardan beklenen görevin neresine uygun olduğunu da bu akşamki sitelerinde açıklamazlar mı?