Oktay Ekşi: Deprem merhaba dedi...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Öğrenmeden uzman olduğumuz ‘‘politika’’, ‘‘futbol’’ gibi konular arasına son bir yıldır ‘‘deprem’’ de girdi. O yüzden önceki gece saat 03.15'te İstanbul ve çevresini sarsan 4.2 şiddetindeki deprem dün İstanbul halkının en çok konuştuğu konuydu:

‘‘Öncü müydü artçı mı?’’

‘‘Bağımsız mı bağımlı mı?’’

‘‘Yatay atılımlı mı, dikey atılımlı mı?’’

‘‘Sığ mıydı, derin miydi?’’

Sık duymaya alıştığımız bu tür (kimi doğru kimi yanlış) soruları istediğiniz kadar siz de çoğaltabilirsiniz.

Öyle ya hepimiz artık biliyoruz. Hem de o kadar çok biliyoruz ki, bir deprem anında masanın altına mı girmek doğru, binanın beton kirişleri altında beklemek mi?

Pencereden atlamak mı akıl kárı, yoksa en üst kata tırmanmak mı? İsterseniz sorun, yanıtını 8 yaşındaki çocuktan alırsınız.

Geçen yıl depreme Kocaeli veya Adapazarı'ndaki otelde yakalanan Japon turistlerin çatı katına tırmandıkları için burunlarının bile kanamadığını, otelin kapısına hücum eden öteki müşterilerin enkaz altında kaldığını duymayan mı kaldı?

Her şeyi biliyoruz da galiba bir tek asıl öğrenmiş olmamız gerekenleri bilmiyoruz.

Örneğin, bu gece bir deprem oldu ve siz de uykudan uyandınız diyelim... Herkes gibi paniğe kapılmak bir çözüm değil.

Değil ama paniğe kapılmadan ne yapacaksınız, biliyor musunuz?

Diyelim ki siz tedbirlisiniz. Örneğin, deprem çantanız hemen kolayca uzanabileceğiniz bir yerde hazır bekliyor. Herkesin başucuna bir polis düdüğü, bir de elektrik feneri koydunuz. Böylece sesli uyarı ve karanlıkta hareket etme önlemlerini aldınız.

Başka?

Hangimiz en yakın kurtarma (tekniğini demiyoruz) merkezini biliyor veya bir depremde halkın toplanma bölgesini öğrendi?

Efendim Valilik bu konuda toplantılar yapmadı mı? İtfaiyeyi, sivil savunma görevlilerini, Kızılay mensuplarını, depremde alınacak önlemler konusunda eğitmedi mi?

Sayınız ki eğitti... Onların hangisinin ne işe yaradığını veya yarayacağını biz ötekiler bilmezsek, onlara yardımcı mı oluruz yoksa işlerini karıştırmalarına mı yol açarız?

Kaçımız ‘‘ilkyardım nasıl yapılır?’’ biliyoruz, söyler misiniz? Bir felaket anında kimin kime yardım edeceğini öğrendik mi?

Hadi biz sade vatandaşlar öğrenmedik, büyük büyük yöneticilerimiz bu konuda ne yaptılar, yanıt verebilir misiniz?

Hani söylerler ya... ‘‘İşimiz Allah'a kaldı’’ diye... Büyük depremden beri 1 yıl geçti, hálá aynen öyleyiz.

Yazarın Tüm Yazıları