SANDIK korkusu siyasi partilerin ayarını bozdu. Öylesine vaatlerle seçmen karşısına çıkıyorlar ki insanın, "Ya bunlar sayı saymasını bilmiyor, yahut dayak yememiş" diyesi geliyor.
Bizim gibi 1946 seçimlerini görmüş olanlar o tarihin tek muhalefet partisi olan Demokrat Parti hatiplerinin miting meydanlarında "Askerliği ve vergiyi kaldıracağız" dediğine bile tanık olmuştur.
Sonraki seçimlerde de elbet "Bu da yapılır mı? Bu da söylenir mi?" denen örnekler yaşandı. Bunlar arasında ölçüsüzlük bakımından Sayın Süleyman Demirel’in 1991 seçimlerini kazanabilmek için "emekli yaşını 38’e indirmeyi", "tütüne ötekilerin vereceğinden beş lira fazla ödemeyi" vaat etmesi gibi çarpıcı olanlar bugün bile akıllardan çıkmadı.
Ama onların bile bu seçimlerde karşılaştığımız vaatler yanında savunulabilir bir tarafı vardı.
Örneğin Genç Parti adına gazetelere ilan verilerek yapılan vaatler o kadar ölçüsüz oldu ki halk arasında "Genç Parti iktidara gelirse hamileliği de 3 aya indirecekmiş" esprisi dolaşmaya başladı.
Bu partiye oy verseniz çiftçiye satılan mazotun bir litresinin fiyatı sadece 1 lira olacakmış.
Türkiye’de çiftçimiz yılda 2 milyon 200 bin ton mazot tüketiyor. Mazotun bugünkü fiyatı 2 lira 30 kuruş olduğuna göre demek ki devlet her litre için 130 kuruş kendi cebinden ödeyecek. Yani yılda sırf mazot için 2 katrilyon 860 trilyon lira (yahut 2 milyar 860 milyon YTL) tutarında destek verilecek.
Bu çok değil, pekálá verilir diyebilirsiniz.
Genç Parti tüm işsizlere iş bulacakmış. İş buluncaya kadar da her işsize ayda 350 YTL ödeyecekmiş.
Türkiye’deki gerçek işsiz sayısının 2,5 milyon olduğunu dikkate alırsanız 10,5 katrilyon lira (10,5 milyar YTL) da bu eder.
Emeklilere 14 maaş vereceklermiş.
Türkiye’de halen 7 milyon emekli var. Bunlara verilen maaşların yükü altıda bir oranında artacak. Zaten bugün bütçeden sosyal güvenlik giderleri için 80 milyar YTL ayrılıyor. Bu vaatler de uygulanırsa bütçe nasıl denk olacak? Denk olmayan bütçenin getireceği enflasyonun altından kim ne zaman kalkacak?
Uzan Bey fındığı kilosuna 8 lira ödeyerek alacakmış.
Hangi kaynaktan yapıyorsun o ödemeyi? Sen yapmaya kalksan Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na verdiği sözler buna izin verir mi? Uluslararası Para Fonu’yla (IMF)bağları koparırsan, ondan doğan yükümlülüklerini karşılayabilecek misin?
Maşallah CHP de bu ayarsız açık artırmaya girdi. O da her yıl 1 milyon 200 bin yeni istihdam yaratacakmış.
Nerde yoğurdun bolluğu demezler mi adama? "İstihdam yaratmak" o kadar kolay olsaydı, bugünkü gerçek işsizlik oranını yüzde 20’lerden aşağı çekmeyi bugünkü iktidar da becerirdi.
CHP ülkemizdeki 3 milyon 500 bin fakir aileye her ay 350 YTL maaş vereceğini söylüyor. O da mazotu 1 liraya indirmekten söz ediyor.
Mazot hesabını biz yukarıda yaptık. Fakirlere verilecek maaşın hesabını da siz yapın, sonra kararınızı verin.