CHP kazanmak istiyorsa

CHP Genel Merkezi’nin, son seçim hezimetini ipe sapa gelmez gerekçelerle başkalarının üstüne yıkmaktan vazgeçip -hoş vazgeçip geçmedikleri henüz belli değil- "Nerede hata yaptık?" diyerek bir araştırma başlatacağı bildiriliyor.

Anlaşılan incelemeye 1977 seçim sonuçlarından başlayacaklarmış.

O tarihten bu yana geçen 8 milletvekili genel seçimi sonuçlarını birbiriyle çeşitli açılardan karşılaştıracaklarmış.

Ciddi bir araştırma için sadece CHP örgütünün gözlemleri yeterli olmaz. Seçim kampanyası öncesinde veya kampanya sırasında CHP’ye destek veren sivil toplum örgütlerinden rapor istesinler. Keza bu çalışmaya katkıda bulanmak isteyenlere açık olduklarını duyursunlar. Bu çalışma nedeniyle verilecek bilgilerin parti disiplin soruşturması için kullanılmayacağını da baştan belirtsinler. Disiplin soruşturması isteyenlerin ayrı bir başvuru gerektiğini söylesinler. Böylece gerçeklerin açığa çıkmasını kolaylaştırsınlar.

CHP’nin daha önceki seçimler ardından bu tür -kapsamlı görünen- bir araştırma yaptırdığını anımsamıyoruz. O nedenle habere "Bu defa inşallah ders almışlardır" diyerek bakıyoruz.

Gerçi çalışma bitince ne gibi sonuçlara ulaştıklarını görürüz ama şimdiden kendi gözlemlerimizi söylemek istiyoruz:

CHP’deki ilk sorun, örgütü "parti içi iktidarını ele geçirmeye" koşullanmışlıktan çıkartıp "ülke iktidarını ele geçirmeye" koşullandırmaktır.

İkinci sorun, CHP örgütünü her gün, her an faal hale getirmek, kendi yöresinin her sorunuyla meşgul olan ve her sorun için çözüm üreten bir örgüte dönüştürmektir.

Bu bağlamda bir büyük kusur da Genel Merkez’e aittir. Örgütün sesine, önerilere kulak vermeyen, örgütün aday belirleme hakkını elinden alan bir Genel Merkez, bugünkü sonuçtan fazlasını bekleme hakkına sahip değildir.

Örgüt konusunda söylenecek daha çok şey var ama burada kesiyoruz.

Seçimlere gelince:

CHP yöneticilerinin hiç önemsemedikleri bir eleştiri var. CHP’nin yandaşları da karşıtları da ısrarla "Siz halktan kopuksunuz. Halkın ne, ne dediğine kulak veriyorsunuz ne de onunla diyalog kuruyorsunuz. Önce halkla diyalog kurmayı, onları adam yerine koymayı öğrenin" diyorlar.

Halkla diyalog, onun sorunlarını saptayıp çözümler üreterek ve o çözümlerin doğruluğuna halkı ikna ederek kurulur. Amirane tavırlarla değil, dostça ve içten yaklaşımla mümkün olur.

Bu CHP’de -ve hatta bütün CHP’lilerde- çok önemli bir tavır ve davranış değişikliği gerektiren bir gözlemdir. Nitekim CHP’nin sadece bu seçimde değil, -1973 ve 1977’de doğan hava hariç- yıllardır girdiği bütün seçimlerden yenik çıkmasının temel nedeni budur.

Halkın gündemi başka, kendi gündemi başka olan bir parti yenilgiye mahkûmdur.

Kaldı ki seçim, sadece kampanya başladıktan sonra yollara dökülüp kapıları çalmakla ve kahvehaneleri dolaşmakla kazanılmaz. O yetseydi CHP’nin bu son seçimden iyi bir sonuç alması gerekirdi. O nedenle söylüyoruz... CHP’liler "bir sonraki seçimi kazanmanın ilk koşulunun, son seçimin hemen ertesi sabah çalışmaya başlamakla ve her seçmen üzerinde tek tek çalışıp onu kazanmanın şart olduğunu öğrenmedikçe" bir yere varamazlar.
Yazarın Tüm Yazıları