ATALARIMIZ durup dururken söylememişler, "Dinime dahl eden (karışan) bari Müselman (Müslüman) olsa" diye...
Yüksek Öğretim Kurumu’nun yeni 15 üniversitenin kurulması için mevcut rektörlerden 12’sini "görevlendirmesini" elbet herkes eleştirebilir. Nitekim bu işlemi yerinde bulduğumuzu yazdığımız için bizi de eleştirenler var.
Ama bu eleştiriyi yapmaya hakkı olanlar sıraya dizilse, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, en sondaki isimden sonra bile ağzını açıp laf söylemesi mümkün olmaz.
Çünkü ortaya çıkıp, herkese "hukuka saygı" dersi verecek adamın önce kendi sicilinin temiz olması lazım.
Hüseyin Çelik’in bu asgari etik kuralını dikkate almadan "Hukuk devletinde ben yaptım oldu. Fiili durum yaratırım, diye bir yaklaşım olamaz" dediği dünkü gazetelerde bildiriliyordu.
Dediği elbet doğru... Ama Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı bakanları içinde hukuka aykırı işlem yapma rekorunun Hüseyin Çelik’e ait olduğu da doğru...
İsterseniz bizim kayıtlarımıza değil de bizzat kendisinin altına imza attığı resmi yazılara bakalım:
Çelik, Denizli CHP Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın yazılı sorusunu yanıtlarken, -5 Temmuz 2006 tarihine kadar- kendisinin görevden aldığı 1 genel müdürün; 4 genel müdür yardımcısından 3’ünün; 19 daire başkanından 13’ünün; 22 il milli eğitim müdüründen 16’sının yargı kararıyla (yani sayın bakanın işleminin hukuka aykırı olması nedeniyle) görevlerine iade edildiklerini açıklamak zorunda kaldı.
Çelik’in hukuka aykırı işlemleri bundan ibaret sanmayın:
Afyon CHP Milletvekili Halil Ünlütepe’nin yazılı sorusunu yanıtlarken de -5 Eylül 2005 tarihine kadar- bakanlık merkez teşkilatında görevden aldığı 282 personelden 178’inin bu işlemin iptali için açtığı davayı kazanarak görevine geri döndüğünü; taşrada da, görevden aldığı 235 personelden 138’ine yapılan işlemin hukuk dışı olduğunun, mahkeme kararıyla ortaya çıktığını itiraf etmek zorunda kaldı.
Bir bakan düşünün ki, yargıya giden işlemlerinin ve kararlarının yüzde 61’nin hukuka aykırılığı yargı kararıyla sabit oluyor ama o yine de ortaya çıkıp hukuka saygı nutku çekiyor.
Size bu bağlamda bir örnek daha verelim de sonra asıl diyeceğimize geçelim:
Lütfen hafızanızı yoklayın... Bugüne kadar "görevde keyfi davranmak" bir başka deyişle hukuk tanımamak iddiasıyla yargılanıp da 5 ay hapis, 5 ay da kamu hizmetinden yasaklanma cezası almışhiçbir Müsteşar anımsıyor musunuz?
Sayın Çelik’in Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci de bu rekorun sahibidir.
Bakanının işlemlerinin yüzde 61’i hukuka aykırı olan, Müsteşarı aynı nedenle hapse mahkûm edilmiş bulunan bir bakanlıkta hukuk ne arar?
Tüm bunları yazıyoruz diye kızmasınlar... Tam tersine, Başbakan’ının bundan böyle her ikisine de daha fazla sahip çıkacağını düşünerek bize teşekkür etsinler.