BİR pazar sabahına hiç uygun olmasa da yazmaya mecbur kaldık: TBMM’de bir süredir Sayıştay Yasa Önerisi tartışılıyor.
İlk bakışta “kuru” ve “sıkıcı” diyebilirsiniz ama olayda “yetim hakkını kimseye yedirmeme” iddiasındaki bir siyasi iktidarın gerçek çehresi ortaya çıkınca ister istemez ilgilenmek gerekiyor.
Önce izninizle ülkemizi yöneten siyasi partinin bazı temel taahhütlerini anımsatalım da konuya öyle girelim: Bu taahhütlerin tamamı, “demokrasiyi geliştirmeyi, yönetimde saydamlığı” ve “her türlü yolsuzlukla mücadeleyi” öncelikli “vaat” olarak ifade etmişlerdir. İnanmayan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Parti Programı’na, onun ardından 3 Kasım 2002 seçiminden önce yayınladığı “Seçim Beyannamesi”ne, o da yetmezse Abdullah Gül’ün ve sonra da Tayyip Erdoğan’ın kurduğu Hükümetlerin okuduğu hükümet programlarına bakabilir. Buna rağmen bu iktidarın en büyük başarısı, İhale Kanunu’nu -yanlış saymadıksa- tam 18 defa değiştirerek hazine soyguncularının cezasız kalmasını sağlamasıdır. Gelelim Sayıştay’la ilgili yasa önerisine: Bildiğiniz gibi Sayıştay devletin bir kuruşunun bile gereksiz yere harcanmaması için TBMM adına tüm kurumların hesaplarını inceler ve TBMM’ye rapor verir. Devletin parasını çarçur eden varsa onun da hesabını sorar. İşte bu kurumun yasasını baştan sona değiştirmek için siyasi iktidarın TBMM Meclis Grup Başkanvekillerinin imzasıyla Meclis’e verilen bir yasa önerisi bugünlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Ama 20 Ekim günü yapılan görüşmede “Takke düştü, kel göründü”. Çünkü öneri altında imzası olanlar tuttular Sayıştay’ın en önemli yetkisini hacamat ettirdiler. Bir başka ifadeyle, önerinin 2’nci maddesindeki: “Hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergeler ile ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi” şeklindeki hükümle oynadılar. Belli ki bu hükmün: “(...) kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi” bölümü bazı “yamuklukların” ortaya çıkmasına sebep olabilir diye onu maddeden çıkarttırdılar. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi bu ibare çıkartılırsa “Örneğin A Belediyesi’nin, ihtiyaç bulunmamasına rağmen her yıl kaldırım taşlarını yenilemesi” halinde Sayıştay’ın burada “kamu parasının verimli şekilde kullanılıp kullanılmadığını” rapora koyamayacağını söyledi ama “kös” dinleyen kulaklara bunu duyuramadı. Dahası halen Sayıştay Birinci Başkanı’nın önünde “kamu parasının verimli kullanılmadığını” gösteren 3 rapor bulunduğunu, hatta geçen yasama döneminden kalma “Enerji” sektöründe “Yap-İşlet-Devret” konulu böyle raporların bile hâlâ sonuçlandırılmadığını anlattı ama “Yanlış yapan babam olsa gözünün yaşına bakmam” diyenlere anlatamadı. Sayıştay “Performans denetimi” yetkisini 1996’dan beri kullanıyordu. Bizi “saydamlaştıran ve özgürleştiren” iktidar şimdi o yetkiyi alıyor.