LAFA başlarken "galiba yeni bir YİMPAŞ olayıyla karşı karşıyayız" demeye niyetliydik ama anlaşılan gerek yok:
İstanbul’un Beykoz sınırları içindeki "Acarkent" ve "Acaristanbul" olayları, YİMPAŞ’tan daha renkli sahnelerle dolu...
Ondan elbet farklı tarafları var:
Burada din kullanılmamış, dolandırıcılık iddiası yok. YİMPAŞ’ta silahla tehditten söz edilmiyor, oysa bunda var. Keza YİMPAŞ devlet nüfuzunu kullanmamış, burada yetkililerin görevlerini kötüye kullanmaları gibi şeyler var. Tabii rüşvet vs. iddiaları da...
Olayın ayrıntılarını öteki sütunlarımızda okuyacağınız için burada tekrar edecek değiliz. Ancak bazı tuhaflıklara dikkatinizi çekmekle yetineceğiz.
Biliyorsunuz Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Beykoz’daki Acarkent isimli yerleşim yerinde arazinin yüzde 6’sı oranında inşaat yapma olanağı varken İsmet Acar isimli zatın burada yüzde 96 oranında inşaat yaptığını, yöreyi betonlaştırdığını belirterek "Serdaroğlu ormanında da bu sınırı (yüzde 6’yı) mutlaka aşacaklarını düşündüm" dedi ve bu yörede yapılması planlanan 833 villalı Acaristanbul projesine o nedenle izin vermediğini açıkladı.
Mesele sadece inşaat izni almak ve vermemekle sınırlı değil. Konunun bize tuhaf gelen tarafları şunlar:
Birinci proje olan Acarkent’te yüzde 6 yerine yüzde 96 oranında inşaat yapılırken:
Bu devletin Orman Bakanlığı neredeydi? İstanbul’daki Orman Başmüdürlüğü neredeydi? Yöreden sorumlu Alemdağ Orman İşletme Şefliği (veya Müdürlüğü) neredeydi? Bu yörede verilen imar izni altında imzası bulunan Beykoz Belediyesi’nin Başkanı nerede? O belediyenin İmar Müdürü nerede? Bunlardan hiç hesap soran yok mu? Olmayacak mı?
Yoksa bizim hırsız, yolsuz, mürtekip, sahtekár, kaçakçı ve zimmetçi gibi "işini bilen memur"larımızı kurtaran "zamanaşımı" yine mi imdatlarına yetişecek?
Haberlerde eski Orman Bakanı Hasan Ekinci’nin adı geçiyor. Ekinci, 12 Eylül döneminde kendisine "siyaset yapma yasağı" konan politikacılardandı. O sırada Modaköy A.Ş.’de yönetici olarak çalışmış ama hayatını kazanmak için "çalışma" zorunda olmasına rağmen nedense İsmet Acar’dan maaş yerine arazinin yüzde 11’i tutarında hisse almış. O sırada bu arazi üzerinde inşaat yapma olanağı yokmuş. Sonra yani 1987’de yüzde 6 oranında inşaat izni çıkmış. O zaman Ekinci’nin hissesi de değerlenmiş. Neticede İsmet Acar Ekinci’ye 13 villa vermiş.
Hikáyeyi böyle anlatınca her şey normal görünüyor. Lakin tuhaf bir tesadüf var:
İsmet Acar’ın yasa, kural dinlemeyen tüm projeleri ve uygulamaları tam da Hasan Ekinci’nin tekrar Orman Bakanı olduğu sırada sorunsuz yürüyor. Üstelikbakanlığın İstanbul’daki yetkilileri de tıkır tıkır terfi ediyor.
İyi de... Bu size biraz olsun tuhaf gelmiyor mu?
İsmet Acar yasalara aykırı bir şey yapmadığını söylüyor... Lakin Bülent Ecevit’in Orman Bakanı Nami Çağan’ın da aynen Osman Pepe gibi, Acaristanbul projesini reddettiği bildiriliyor.
Her şey yasaya uygunsa... Bu bakanlar neden o projeyi reddediyor?