Ankara izlenimleri...

ANKARA tahmin ve tasavvur edemeyeceğiniz kadar dumanlı... Dumanlı derken göz gözü görmeyecek kadar yoğun bir kulis var demek istiyoruz. Kulisin iki kanalı var. Biri "Cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılacak ilk TBMM Genel Kurul toplantısının açılması için asgari 367 milletvekili şart mı, değil mi?" tartışmasının hukuki boyutuyla ilgili.

İkinci kulis, hem o birleşimin başlaması için 367 milletvekilini getirmeye çalışanlarla 367’yi engellemeye çalışanlar arasında, hem de Abdullah Gül’e verilecek desteği artırmaya çalışanlar cenahında yürütülüyor.

Bu son nokta şu açıdan önemli:

Abdullah Gül eğer sadece Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) oylarıyla Çankaya’ya çıkarsa, "O, milletin tamamının değil AKP’nin cumhurbaşkanı" denecek. AKP’lilerin buna engel olmak için AKP dışından da oy almaya çalıştıkları bildiriliyor.

İktidar partisinin asıl taktiğinin sadece birleşimin açılmasında değil, ilk oylamada da 367’den fazla oy sağlayıp Abdullah Gül’ü "ilk turda" cumhurbaşkanı seçmek ve tartışmayı daha fazla uzatmadan bitirmek amacına dönük olduğu anlaşılıyor.

Tabii böyle durumlarda daha önceki yıllarda ileri sürüldüğü gibi "oy satın alma" iddiaları ağızdan ağıza dolaşıp duruyor. Bu iddiaları ispat etme olanağı yok. Çünkü AKP sayısız defa vaat etmesine rağmen hálá ne "mal bildiriminde saydamlık" esasını getirdi ne de "siyasi ahlak" yasasını çıkardı.

Hoş onların yasalaşmasını bekleyen de pek yoktu. Çünkü AKP’nin de -aynen eskiler gibi- "Bizden biriyse, yakalanmadığı sürece hırsızlık yapmasına göz yumulabilir" dediğini, o nedenle dürüst yönetim yasalarını çıkartmak istemediğini artık herkes biliyor.

Aksi söz konusu olsaydı AKP iktidara gelir gelmez saydamlık ilkesine göre daha önce çıkartılmış Devlet İhale Yasası’nı tanınmayacak şekilde değiştirir miydi?

Konuyu dağıtmayalım:

Gerçek şu ki 367 tartışması Ankara’ya damgasını vurmuş halde.

Eğer iktidar partisi bugün yapılacak toplantıda amacına ulaşamaz da konu CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülecek olursa kuşkusuz gerilim daha da artacak.

Bir an için Anayasa Mahkemesi’nin de "Toplantının en az 367 kişiyle açılması gerekirdi" dediğini varsayalım.

O zaman 367 sınavı ikinci tur için yapılacak birleşime ertelenecek. AKP orada da başarı sağlayamazsa bu iş derhal yapılacak bir genel seçime kapı açacak. Ama elbet üçüncü ve dördüncü tur denemeleri de yapıldıktan sonra...

Bu arada siyasi zemin de çok kaygan hale geldi. Nitekim daha dün bir CHP milletvekili ile bir AKP milletvekili partisinden ayrıldı. Böylece iki tezin yandaşları da birer sandalye kaybetti.

Tamam denge bozulmadı ama, henüz ne DYP’nin durumu belli ne de Anavatan Partisi net bir çizgide... Meclis’teki bağımsızlar da AKP’nin 352 oyunu (Başkan Arınç’ın oy hakkı yok) 367’ye tamamlamaya yetmiyor.

"Kurt dumanlı havayı sever" ama bu kadarı da fazla...
Yazarın Tüm Yazıları