Amin demek serbest...

SORUN yaratma konusunda eşsiz bir beceri sahibi olan aziz milletimiz bir süredir boş kalmış olmalı ki, son günlerde tekrar "erken seçim" konusunu tartışmaya başladı.

Anımsayacağınız gibi bundan yaklaşık bir, birbuçuk ay önce de "soldaki partiler arasında işbirliği" konuları konuşuluyordu.

Konuşuldu da bir yere mi vardı?

Yook! Sadece fikir egzersizleri yapıldı ve orada kaldı.

Zaten orada kalmaya da mahkûmdu. Çünkü taraflardan özveri isteniyordu. Bu da hem olayın hem de liderlerin tabiatına aykırı idi.

Şimdi de aynı şekilde "erken seçim" deyip duruyoruz.

Sanki Türkiye’de, parlamenter geleneklere saygı yerleşmişmiş de... Erken seçim yaparak atmosferi tazeleme ádeti varmış da... Onun gereği yerine getirilmeyince -deyim yerindeyse- sistemin keyfi kaçarmış gibi...

Yok öyle bir şey... Daha milletvekillerine, birbirine hitap ederken saygılı ve zarif olmalarını öğretemediğiniz bir ortamda hangi geleneği yerleştirip koruyabilirsiniz?

Başka nedenleri koyun bir kenara... Sadece yukarıda dediğimiz nedenle bile "erken seçim" hayaldir.

Hadi ondan da vazgeçin... Bugünkü Türkiye’de, bugünkü iktidarla erken seçim olmaz. Çünkü erken seçim yapılması, Tayyip Erdoğan isimli Türk vatandaşının Cumhurbaşkanı olup Çankaya’ya çıkma projesiyle çelişiyor.

Bu sözlerimize bakıp sadece Tayyip Erdoğan’ın öyle olduğunu düşündüğümüzü sanmayın. Hangi lideri alırsanız alın... Aynı koşulları onun için geçerli sayın... Karşılaşacağınız durum zerre kadar farklı olmazdı.

Pardon... O durumdaki bir başka lider, Cumhurbaşkanı’nı da hedef alacak şekilde "Hayatında iki koyun bile gütmemiş (olanlar) erken seçim istiyor" demeyecek kadar dikkatli ve zarif davranabilirdi.

Ama erken seçim tümden imkánsız mı diye sorarsanız, "Hayır, elbet mümkün" deriz. Deriz ama şimdi "erken seçim" talep eden muhalefet partilerinin de kendilerine düşen özveride bulunmaları şartıyla mümkün.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ülkeyi erken seçime götürme sorumluluğunun anamuhalefet partisinde (CHP’de)olduğunu" savunuyor. Özetle, "İktidar eğer erken seçime evet demezse, anamuhalefet milletvekilleri istifa edip halkın bağrına dönsün. AKP’nin tek başına Cumhurbaşkanı seçmesini genel kamu vicdanı kabul etmeyeceği için Cumhurbaşkanı’nı seçemezler. Mecburen erken seçime giderler" diyor.

Káğıt üstünde doğru da...

Hadi milletvekilinin istifasının geçerli olması için TBMM Genel Kurulu’nun o istifayı kabul etmesi şartını görmezden gelelim.

İstifa edecek milletvekili, tekrar geri geleceğinin garanti edilmesini ister. Yoksa istifa etmez. Onu nasıl yapacaksınız?

Keza... Diyelim CHP’liler istifa ettiler... ANAP’lıları, DYP’lileri de istifa ettirebilecek misiniz?

Kimse kendini aldatmasın. Siyaset dünyasında en az bulunan şey özveridir.

Not: On gün kadar izin kullanacağım için yazılarıma ara vereceğimi okuyucularımın bilgisine sunmak isterim. O.E.
Yazarın Tüm Yazıları