Açalım mı, açmayalım mı?

DİLİMİZE yerleşmiş yarı çarpık ifadeyle, "Kafayı taktı" demeyin. Bir konunun çok önemli olduğuna siz inanıyorsanız ama asıl sorumluların ve yetkililerin ilgilenmediğini veya göstermelik bir ilgi ile konuyu geçiştirdiğini görüyorsanız, ikide bir o konuya dönmek zorunda kalıyorsunuz.

"Ermeni soykırımı" meselesi yıllardır böyle oldu. Ne hükümetler gereken önemi verdi ne de tarihçilerimiz ve -son birkaç yıl hariç- Türk Tarih Kurumu konuyla meşgul oldu.

Bizimkilerin tutumu adeta "suçluluk duygusu" altında eziliyorlarmış gibiydi.

İşte o yüzden yine "soykırım iftirası"na değinmek gereğini duyduk.

Biliyorsunuz Ermeni diasporası son hamle olarak ABD Temsilciler Meclisi'ne, soykırım yaptığımızı kabul ettikleri anlamına gelen bir öneri verdirdiler.

O öneri geçecek geçmeyecek, ayrı konu. Ama onunla birlikte birtakım talepler tekrar duyulmaya başladı:

Ermenistan ile ilişkilerimizi iyileştirmeliymişiz. Örneğin Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır kapısını açmalıymışız. Böylece Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarının dörtte birini işgal altında tutması nedeniyle Türkiye'nin bu ülkeye uyguladığı ambargoya son vermeliymişiz. Ermeni diasporasını böylece etkileyebilir, yumuşatabilirmişiz.

Şimdiye kadar 20'ye yakın ülke parlamentosu "soykırım yaptığımıza" karar verdiğine ve bu gidişi önleyemediğimize göre en akıllıca şey, "değişik ve yaratıcı politikalarla sorunu aşmaya çalışmak"mış.

Bu cümleleri, söz konusu parlamentoların o kararları kabul ettiği dönemlerde sorumluluk taşıyanların kaleminden okuyunca insanın daha da güçlü şekilde isyan edesi geliyor.

Hadi "değişik ve yaratıcı politika" izleme hatırına denenleri yaptık diyelim. Biz onu yapınca Ermenistan Anayasasının "benimsendiğini" ifade ettiği 23 Ağustos 1990 tarihli "Bağımsızlık Bildirgesi" ortadan kalkacak mı?

O bildirgenin 11'inci maddesinde yer alan "Ermeni Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi'nde ve Batı Ermenistan'da (Doğu Anadolu'da) meydana gelen 1915 soykırımının uluslararası dünyada kabulü için gayret göstermeyi görev sayar" diyen ifade değişecek mi? Böylece Doğu Anadolu'ya göz koyduklarını söylemekten vaz mı geçecekler?

Türkiye sınırları içindeki Ağrı Dağı'nı kendi bayraklarından çıkaracaklar mı?

1920 tarihli Gümrü ve 1921 tarihli Kars anlaşmalarıyla belirlenmiş ve altında kendi imzaları da bulunan sınırları inkardan vazgeçecekler mi?

Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesine Batı Ermenistan demeyi terk mi edecekler?

Geçenlerde Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, Los Angeles Times'ta yayınlanan makalesinde, "Ermenilerin 'soykırım' konusunda ısrar edeceklerini" belirttikten sonra, "Ancak biz aynı zamanda yakınlaşmayı da savunuyoruz. Ve biri diğeri için bir önkoşul değildir" diyordu.

Ermenistan'la aramızdaki sınırı açalım tezini savunanlar bu sözler karşısında acaba ne diyorlar?
Yazarın Tüm Yazıları