SARIKAMIŞ Harekátı’nın90’ıncı yıldönümü dolayısıyla andığımız ‘90 bin şehidimiz’le ilgili haberler bilim adamlarının itirazlarına yol açtı. Nitekim Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Yavuz Özdemir’in,gerçek rakamın 35 binden fazla olmadığını ileri sürdüğü bildiriliyor.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da ‘İlim böyle diyor. Ama Türkiye’de kimse dikkate almıyor’ diyerek Dr. Özdemir’i desteklemiş.
Biliyorsunuz Sarıkamış Harekátı tarihimizin ‘unutturulmak istenen’ facialarından biridir. O nedenle bizim öğrencilik yıllarımızda -rakam ister 90 bin, ister 35 bin olsun fark etmez- böyle bir facianın yaşandığı tarih kitaplarında yer almazdı.
Genelkurmayımız da bu olayı yok sayar, yıldönümünü vs. anımsamazdı.
Bu yıl -daha doğrusu 2004’ün sonlarında- kendisi de Sarıkamışlı olan tanınmış kalp cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez facianın 90’ıncı yıldönümünü kullanarak olayı gündeme taşıdı.
Çok da iyi etti.
Şimdi facianın kendisini değil rakamını tartışmak elbet biraz ayrıntı ile meşgul olmak gibidir. Ama doğrusu şu ki ‘rakamın kendisi’ de önemlidir.
Gerçekten biz Prof. Halaçoğlu’nun da dediği gibi bu konularda ‘abartmayı’ seviyoruz. Oysa ona hiç ihtiyacımız yok... Örneğin Çanakkale Savaşı’ndan kim söz etse ‘250 bin şehidimizden’ dem vurur. İtiraf edelim, belki eski yazılarımızda biz de aynı rakamı kullanmışızdır.
Çanakkale Zaferi’nin 85’inci yıldönümünde konuşan bir tuğamiralin ‘Orada 211 bin vatan evladını şehit verdik’ diyerek kaynak göstermeden rakam vermesi, bunun örneklerinden biridir.
Bir meslektaşımız da Çanakkale Savaşı’ndansöz ederken kendi sütununda aynen, ‘Gelibolu Yarımadası, vatan savunması uğrunda 253 bin vatan evladının seve seve can verdiği mukaddes bir toprak parçası. 250 bin yabancı muharibin (savaşçının) de yattığı Gelibolu Yarımadası’ndan söz ediyordu.
Oysa beş yıl önce Avustralya’nın başkenti Canberra’daki Savaş Anıtı Müzesi’ni(War Memorial Museum) gezerken gördük ki Çanakkale Savaşı sırasında verdiğimiz tüm kaybımız 86 bin 692 imiş.
Sadece Avustralya kaynakları değil Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih Araştırmaları Stratejik Etüdler Daire Başkanlığı’nın yaptığı araştırmalar da Çanakkale’de 55 bin askerin şehit düştüğünü ifade ediyor. Aynı konuda araştırma yapan gazeteci Gürsel Göncü ile Dr. Erol Mütercimler bu rakamı doğruluyor. Yalnız Göncü,30 bin kadar kayıpla rakamın toplam 85 bini bulduğunu kabul ediyor.
İşin tuhafı, biz sadece kendimizinkini değil karşı tarafın kayıplarını da abartıyoruz. Nitekim bir meslektaşımızın, ‘Gelibolu’da yatan 250 bin yabancı muharip’ten söz etmesine rağmen Avustralyalılar; İngiliz, Fransız, Yeni Zelandalı, Hintli dahil 6 milletin toplam 50 bin 133 kayıp verdiğini söylüyorlar.
Başkaları, ‘Savaştık ama az kayıp verdik’ demeye çalışır. Biz ise gerçeği beşle çarpmadan rahat edemeyiz. Söyleyin bizde mi yanlış var, onlarda mı?