Paylaş
Geçen yılki ideal 11’den sadece bu üç futbolcu sahada
Takımın bel kemiğini oluşturan
Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Selçuk Şahin,
Emre Belözoğlu,Mehmet Topuz yok. Sakatlar.
Yabancı kısıtlaması ve takım kurgusu nedeniyle Dia ve Stoch gibi etkili kanat oyuncuları kulübede.
Tüm bunlara rağmen 11 günde dört maç 10 puan,
Her güne bir puan gibi bir şey.
Geçen yıl berabere biten Bursa maçında verilmeyen iki net penaltı,
Ve Manisa karşılamasında verilmeyen net gol nedeniyle kaybedilen dört puanı saymazsanız 22 maçlık müthiş bir galibiyet serisi.
Gaziantep, Kayseri, kaldırım hiç fark etmeden,
haksızlığa, hukuksuzluğa ve her türlü baskıya,
sıkıntıya, eziyete rağmen 90 dakika hiç susmayan
Yense de yenilse de gece yarısı gece 02.00-.3.00’lerde meşalelerle takımını karşılamaya Sabiha Gökçen Havaalanı’na koşan muhteşem bir taraftar.
45 bin kişilik bir orduyla “Onur mücadelesine” destek veren kadınlar.
Maç sonunda, önceki maçlarda olduğu gibi Kayseri’de de,oyundan alınan kaptan Alex’in öncülüğünde, dört maçtır kenarda bekleyen Stoch’uyla, Semih’iyle el ele kenetlenerek taraftarı selamlayan futbolcular.
Sosyal paylaşım sitelerinde,
“İstanbul Büyükşehir Belediye maçı kaç saat sonra” ,
“Kay –Seri’ye devam” gibi esprilerle yaşadıkları sıkıntılara pansuman yapan Fenerbahçeliler.
Birliği, beraberliği, dayanışmayı, sarı lacivert renktaşlığı gösteren muhteşem bir tablo.
Maç mı?
Fenerbahçe, Kayserispor’u deplasmanda 6.dakika’da Caner’in attığı golle 1-0 yendi.
Kötü bir futbol oynadı. Yense de, yenilse de hiç önemi yoktu.
Çünkü takımın başında, dayanışmanın simgesi haline gelen Kocaman bir yürek vardı.
Son bir şey söyleyeyim Aykut’un KOCAMAN sabrından korkulur.
Başkanını, yöneticilerini de tutuklasan, Şampiyonlar Ligi’ne de yollamasan, küme de düşürsen, her gün de maç yaptırsan, her maç ta cezalandırsan, golünü de vermesen 90 dakika Özer’e sabreden Aykut Kocaman, inanın ki bu sabrıyla tüm zorlukları aşar.
Paylaş