Perdeler birer birer kapanıyor derken bir yandan da bahar tomurcukları gibi genç tiyatrolar patır patır patlıyor. Gözükara gençler parasına puluna aldırmadan küçük bütçeli, büyük yürekli tiyatrolar kurup her gece bir yerde perde açıyor. Lale Mansur'la Kubilay Gençer'in Olağan Mucizeler'i bir sezondur oynuyor. Küçük Sahne Sadri Alışık tiyatrosundaki Boeing Boeing 50. oyunu buldurdu. Nedim Saban, Şen Makas'ı tekrar sahneledi. Yeni Tiyatro, Duygu Asena'nın Kahramanlar Hep Erkek oyunuyla perde açtı.
Hem seviniyorum, hem düşünüyorum. Eski tiyatro ustalarımız acaba tiyatrolarını gençleştiremedikleri için mi zora düştüler? Sadece kadro olarak değil, anlayış olarak da gençleşmekten söz ediyorum.
Genç tiyatroların en önemli yanı da gençleri tiyatroya çekmeleri... Yani, seyirciyi gençleştirmeleri... Gençlik bir sanata dadanırsa o sanatın geleceğinden artık korkmayın.
Bu genç tiyatroculardan biri de Uğur Uludağ... Genç, ama tiyatro yaşamı bir hayli eski. Müjdat Gezen Konservatuarı mezunu. Tam 4 yıl da hocalığını yaptım.
Uğur yazıyor, sahneye koyuyor ve oynuyor... Yani Ferhan Şensoy gibi, Yılmaz Erdoğan gibi, dört başı mamur bir delikanlı. E.S.E.K. Tiyatrosu'nu kurmuş, arkadaşlarını da ortak etmiş. Masraflardan sonra kalan parayı paylaşıyorlar. Tabii kalırsa. Bu sezon oynadıkları Üçüncü Türden Yakın İlişkiler-2 Uğur'un 8. oyunu.
Geçen yıl oynadıkları aynı adlı oyun çok sevilince Uğur Uludağ da oturmuş ikincisini yazmış. Yani oyunun devamını...
Üçüncü Türden Yakın İlişkiler-2 erkek-kadın ilişkilerini işliyor. Dünyalı bir karı-koca ile uzaylı bir karı-kocanın aşkları ve sorunları birbirine giriyor. Uzaylı aile, dünyaya gelirken yanlarında bir de uzaylı homoseksüel getirmişler. Çok hızlı oynanan bir komedi.
Uğur, ‘‘Çizgi filmlerdeki hızı ve hareket anlayışını yakalamaya çalışıyorum. Televizyonda çizgi film seyrederek büyüyen bir kuşak var. Yaşamın temposu onlara yavaş geliyor. Çünkü, yeni seyirci çok hızlı düşünüp çok hızlı algılayabiliyor’’ diyor tiyatro anlayışı için.