Yani, kısa pantolonluydum. ADALI adlı oyunda Adliye Müfettişi'ni oynuyordum. Sıska bedenime uyan ödünç bir uzun pantolon bulmak anacığıma dert olmuştu. Bir hayli uzun olan pantolonumun paçalarına basıp sahnede birkaç kez düşme tehlikesi atlatmıştım.
O yıllarda ilkokullar her yıl bir tiyatro gösterisi hazırlardı. Cumhuriyetimizin taze yıllarıydı. Okullardaki tiyatroların ve Halkevleri'nin yerini daha Kuran kursları, tekkeler ve örgüt evleri almayı becerememişti.
Bizi okulla da tiyatroya götürürlerdi. Şehir tiyatroları, çocuk oyunlarını salonu geniş olduğu için Eminönü Halkevi'nde oynardı. Mavi Kuş, Mavi Gözlük hálá unutamadığım oyunlardır. Oyunların çoğunu rahmetli Ferih Egemen hazırlardı. Cüce olduğu için çocuk rollerine de çıkardı. Sanatçı bir ağabeyimizdi.
Tiyatroda izlediğimiz dünya, biz çocuklara yaşadığımız dünyadan daha gerçekmiş gibi gelirdi. Hayvanlarla, çiçeklerle konuşur, bulutlara binip masallar ülkesinin küçük prensesiyle top oynardık. Böylece tiyatro sevgisi daha o yaşta yüreklerimizde yeşerirdi.
İstanbul Şehir Tiyatrosu Muhsin Ertuğrul Bey'in bu geleneğini hálá başarıyla sürdürüyor sağolsun... Tam 6 sahnesinde 6 değişik çocuk oyunu sunuyor.
Ümraniye Sahnesi'nde ise Haluk Işık'ın yazdığı Bahtiyar Engin'in yönettiği KURŞUN ASKERİN UTANCI oynuyor. KARA GÖZÜM, İKİ GÖZÜM Geleneksel Karagöz oyununu Tekin Özertem yazmış, Aslan Kacar sahneye koymuş.
Sabahattin Mutluer'in yazdığı, Levent Üzümcü'nün yönettiği DON KİŞOT PETMEN'E KARŞI Üsküdar Musahipzade Sahnesi'nde.
BENİM KÜÇÜK YILDIZIM
Bir kukla ustası olan Cengiz Özek oyunu Nesrin Giray'la beraber yazmış ve siyah tiyatro tekniğiyle sahneye koymuş. Oyunda rengarenk ve cıvıl cıvıl kuklalar havada uçuşuyor. Müzik var, dans var... Yani yok yok!.. Oyun, gökyüzünde kayan bir yıldızın peşine düşen küçük bir kızın şiirli öyküsünü anlatıyor.
Bir tiyatro öncüsü olan Cengiz Özek'in bu şenlikli oyununu yalnız küçük çocuklar değil, ben yaşa kadarki bütün çocuklar izlemeli.