Şimdi ise çok basit bir Kazakistan maçında bile gol atıldığında yer yerinden oynuyor. Benim güzel milli takımım ne hale geldi... Maçın öncesi ise başka bir dünya. Ben burada Volkan’ı tribünlerle muhatap oldu diye savunmayacağım. Şurası bir gerçek. O sahaya çıkan oyuncu her kim olursa olsun, hangi takımda forma giyiyorsa giysin, bunun bir önemi yok. Çünkü orada önemli olan ay yıldızlı formadır. Tribünlerin de buna çok dikkat etmesi gerekir. Dün TT Arena’da sadece Galatasaraylı oyuncuların tribüne çağırılması, milli takım forması taşıyan diğer oyunculara ayıptır.
TAKIM ARKADAŞLARINI KORU
BU arada Arda’ya da benden bir tavsiye. Milli takım kaptanlığı sadece koluna bandı takmakla olmaz. Maçtan önce, maç sırasında ve sonrasında sahada olan bitene, arkadaşlarının ruh haline ve yaşadıklarına herkesten daha fazla dikkat etmelisin Arda. Eğer bu milli takımı bir yerlere taşımak istiyorsan, takım arkadaşlarını koru, onları bir arada tutmayı dene... Yaşananlardan haberin olmadan da olsa -ki bilmen gerekiyor, arkadaşına küfür eden tribünlere gitmek, takım birlikteliğini zedeler. Ayrıca, sen bu takımın en büyük yıldızı olarak, maçın sonunda, hiç gereği olmayan bir pozisyonda sarı kart görerek cezalı duruma düşmemelisin. Bak, ne oldu? Kritik Hollanda maçında arkadaşlarını yalnız bırakacaksın.
GALİBİYET ÖNEMLİ AMA...
Bu maçta da daha ilk 10 dakikada Konyaspor’un sahaya 3 puan için çıktığı çok net bir şekilde görüldü. Fakat bordo mavililer buna müsaade etmedi. Sezon başından beri takım içinde çalkantılar yaşayan ve Vahid Hoca’yla yolları ayırarak bunlara bir yenisini daha ekleyen yönetimin, yeni hocasını bugün açıklayacağını tahmin ediyorum.
Geldiği günden beri gerek kulüp yapısı gerekse yaptığı transferlerle camiaya sürekli zarar vermeyi adeta kendisine ilke edinen başkan, bu zararın hesabını da bir an önce vermek zorunda. Sadri Şener ve Faruk Özak’ı aşağılayıcı sözler sarf eden bir başkanı n nasıl bir ‘Trabzonspor sevdalısı’ olduğunu sorgulamak lazım. Başkanları kötülemekle, sürekli yanlış hamleler yaparak Trabzonspor sevdalısı olunmaz.
GOL UYANDIRDI
MAÇA dönersek, ilk dakikalarda yenilen gol takımı uyandırdı. Ben de şunu soruyorum? Oyun oynamak için illa gol mü yemek lazım? Sizin zaten bir kimliğiniz var. O kimliği maçın başından itibaren ortaya koysanız daha iyi olmaz mı? Gerçekten büyük bir kulü,pte oynadığınızın ne zaman farkına varacaksınız? Bu arada Özer ve Mehmet Ekici’ye ayrı bir parantez açmak lazım. Oynadıkları oyun ve attıkları paslarla bu iki oyuncu, Trabzonspor için ne kadar önemli olduklarını bir kez daha gösterdiler. Sezon başından beri ‘Yusuf oynarsa bu takım da oynar’ dediğimde bazıları beni eleştirmişti. Dün, beni haksız çıkartmadığı için Yusuf’a teşekkür ediyorum ve şunu söylüyorum: “Seni bu takımda oynatmayanlara selam olsun.”
Trabzonspor geride kalan sezonlarda sürekli kendisine ters gelen Akhisar karşısında üstün bir oyun sergilemeyi ve 3 puana ulaşmayı düşlüyordu. Bugünlerin geleceği, geçen haftadan beri görünüyordu. Sahada, kaybetmeyi düşünmeyen ve son saniyeye kadar mücadele etme arzusundaki bir takım vardı.
Bir takım için bir oyuncunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Fakat anlamadığımız bir şekilde geçen hafta kadroya dahi alınmayan Mehmet Ekici, gerekli cevabı attığı müthiş golle verdi. Saha içerisinde çok paylaşımcı olursanız, takım halinde hareket ederseniz, futbolun ne kadar basit bir oyun olduğunu da anlamış olursunuz.
GOL OFSAYT...
MUSTAFA’dan stoper olursa herhalde biraz çalışmayla 45 yaşındaki benden de santrafor olur. Adamın ne hamleleri yerinde, ne de hava topundaki zamanlaması doğru. Elinde onca stoper varken, birini yabancı kontenjanına takıldı diye oynatmayan Vahid Hoca’yı bu müthiş buluşundan dolayı tebrik etmeden geçemeyeceğim.
Gekas’ın kafa vuruşunu ayakta alkışlamak lazım. Ama Süleyman Abay ve ekibi çoğu yanlış kararının en barizini gol pozisyonunda yaptı. Burada izlediğimiz diğer maçlarda ve haftalarda hakemlerin çok formsuz olduğunu da gözden kaçırmamak lazım. Umarım bu durum bir an önce toparlanır.
WARIS VE CARDOZO
HANİ Vahid Hoca yorgun olan futbolcuları dinlendiriyordu? Haftalardır kötü oynayan ve formsuz olan Waris ile Cardozo neden dinlendirilmiyor? Bunu bir türlü anlamış değilim. “Haftada 3 maç yapıyoruz” diye Vahid Hoca şikayet etmiyor muydu? Neden futbolcuların üzerine bu kadar gidiyor?
Son oynanan Avrupa maçlarındaki kadrodan Cardozo ve Waris’le neden Gaziantep maçına başlamazsınız? Büyük olasılıkla yorgun oldukları içindir. Peki, ikisi yorgun da diğerleri değil mi? Üstelik son maçların formda ismi Mehmet Ekici’yi ufak bir sakatlığı olduğu için kadroya bile almıyorsun, sen de gitmek için kendine zemin mi hazırlıyorsun acaba?
Gaziantep Okan Hoca’yla takım olma yolunda büyük bir gelişme göstermiş ve geçen sezona oranla daha başarılı sonuçlar almış. Müsabakanın çok zevkli ve bol gollü geçeceğinin de en net sinyali zaten buydu. Sen bunu gözardı edersen ve önlemlerini almazsan, kendi sahanda bile oynasan ceyazı keserler Vahid Hoca.
Diğerleriyorgun oynatmıyorsun peki ya Yusuf? Sol kandaı Trabzonspor’da en iyi kullanan oyuncuyu yanında oturtuyorsan kendini biraz sorgula Vahid Hoca. Kanarların çalışmıyorsa, gol atmayı sadece doldur boşalttan bulmaya çalışırsın ama her zaman bu maçtaki gibi çekirge sıçramaz. Belkalem ve Mustafa’nın her gelen yan topta paylaşım hatası yapmaları Trabzonspor’un bu kadar gol yemesinin başlıca sebebidir.
ÖZER FAKTÖRÜ
BİR takımı saha içerisinde yönetecek ve sorumluluk alacak oyuncunuz varsa korkmanıza gerek yok. Aylarca sakatlığı nedeniyle sahalardan uzak kalan bir oyuncunun, oyuna girdikten sonra takım üzerinde nasıl bir etkisi olması gerektiğini Özer çok iyi gösterdi. Umut ediyorum sakatlık senden uzak durur.
Çok çok önemli bir galibiyet aldı Trabzonspor.
Mersin maçı sınrasında belirttiğim gibi Trabzonspor hem oyun anlayışındaki gelişme hem de takım olma yolunda tam da istediği yerde. Vahid hocanın sadece şunu öğrenmesi gerekiyor. Maç yorumlarını skora göre değil, ortaya konulan oyuna göre yapmalı. Eğer sen kötü oynayan bir takımı seyirci ve basının önüne atarsan yarın sahaya çıkaracak futbolcu bulamazsın. Bir bakmışsın seni seven kimse kalmamıştır yanında.
EN BÜYÜK SORUN
TRABZONSPOR’un en büyük sorunu defanstan topu oyuna sokacak bir yetenekli oyuncunun olmamasıdır. Belkalem ve Avraam kesici özellikleri olan oyuncular, fakat bugünün dünya futbolunda sadece kesmek yetmiyor. Rakibinize üstünlük sağlamak istiyorsanız bir oyuncu ile fazla oynamak zorundasınız. Bunu da defans oyuncusu ile yaparsınız.
PENALTIYA YEMİNLİ
Yatabare’nin ortasında Lokerenli oyuncunun kolunun net bir şekilde açık oldugunu, haydi orta hakem görmedi. Ya yan hakem ve 6 hakem herhalde o posizyonda güzelim Boztepe’ye bakıyorlardı. Gözünüzün önündeki açık kolu, o kola çarpan topu nasıl görmezler? Waris’in posizyonunda belki top ayağından açılmış olabilir fakat kaleci ellerini açmasından dolayı engellemiş oldu. Böylece ikinci net penaltı da es geçildi.
ARTIK TUR GELDİ
Bundan sonra Trabzonspor’un bir üst turda kiminle karşılaşacağı hesapları yapılmaya başlanmıştır herhalde. Sakatların da bir an önce takıma katılmasıyla üst turdaki maçın Trabzonspor’a çok fazla zorluk çıkaracağını sanmıyorum.
Yakaladığı net gol pozisyonları kaleci Nihat çıkarmamış olsa ya da son vuruştaki beceriksizlik olmasa Trabzon oyunu ilk yarıda bitirirdi.
Galibiyete hasret kalan Trabzonspor, ligimizin güçlü ekibi olan Mersin İdman Yurdu galibiyeti ile birlikte, üzerindeki karabulutları da dağıtmış oldu ve bu galibiyetle büyük bir moral kazanıldı.
MERSİN 1 PUANA GELMİŞ
MAÇ boyunca sürekli defans yaparak, rakibinin üzerine gelmesini sağlayan Mersinli oyuncuların davetlerini geri çevirmeyen usta isimlere sahip olan Trabzon haklı bir galibiyet alırken, çıkışın müjdesini de vermiş oldu...
Ilk yari Waris çok net bir kafa vuruşunda Mersin kalecisi Nihat’ı aşamadı.
İdeal kadronu 1,5-2 ayda oluşturamamışsan, arkandan koşan camiaya da zarar verebileceğini unutmamalısın! İlk 11’in belli olsun artık. Hatta senin uğruna Trabzon evladı olan ve geçen sene mucize yaratan Hami Hoca’yı bile hiçe sayan başkanın eminim ki sabrı taşmak üzeredir.
Vahid Hoca, oyuncuların mevkileri ile oynamayı ne zaman bırakacaksın merak içerisindeyim. Üç gün önce sağ bek oynayan ve gerçek mevkisi sağ bek olan Bosingwa’yı hangi akla hizmet orta alana alıyorsun? Onca transferin suyu mu çıktı? Yazık, çok yazık!
SORUMLULAR BELLİ
BORÇ içerisindeki kulübü, defans oynatarak hiçbir hücum aksiyonuna sokmaya meğilli olmayan bir hocaya teslim ettiler. Başta Tolunay Hoca’yla sonra Hami Hoca’yla konuşma gereği bile duymadan gönderirken hiç mi, “Bu da başımıza gelebilir” diye düşünmediniz? Vicdanınız hiç mi sızlamadı sayın başkan?
Skor elden gittikten sonra maç içerisinde 4 forvete dönseniz, Bosingwa’yı sağ beke çekseniz ne olur! Takımda ne oyun disiplini, ne de istek var. Kendini kovdurmak için uğraşma bu kadar hocam! Üzüldüğüm tek şey; futbolun beşiği olan bir kentin taraftarlarının futboldan soğutulması!
MAÇIN İLK 3’Ü
1- VAHID Hoca’nın maça kulübede başlayıp, oradan çıkmadan bitirmesi.
Eğer rakibinizi ortadan açamıyorsanız kanatları kullanmanız gerekiyor. Bu çok basit gibi görünen ama etkili olan bir hücum prensibidir. Bundan haberi olmuş olsaydı herhalde Yusuf Erdoğan ve Sefa Yılmaz gibi etkili kanat oyuncuları ile oyuna başlaması gerekirdi.
Futbolda sadece defans yaparak da herhangi bir yere varamazsınız. Hoca dediğiniz hep cesaretli bir tutum sergiler, özellikle de kendi sahanızda oynuyorsanız. Eminim ki tribünleri dolduran taraftarlar da şunu söylüyordur; “Yenil, ama mücadele et!”
KOMBiNE Mi VAR?
İLK yarıdaki kötü oyun anlayışını kendini sahanın dışına attırarak kapatabileceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun hoca... Zira bir takımın oyuncuları hocasını tribünde değil, saha kenarında görmek ister. Kazanma isteği ve arzusu tamam, ama bunun için sinirlerine ve takıma hakim olman gerekiyor. Bu gidişle yönetim sana da bi tane kombine tahsis etmesi gerekiyor.
Ya arkadaş, biri bana Vahid Hoca’nın bu Fatih Atik sevdasını açıklasın. Kasımpaşa maçında kanatları kullanırken oyunda Yusuf ve Sefa yok muydu? Pozisyona giren onlar değil miydi? Golü atan Yusuf değil de başkası mıydı? Dört gün önce gol atan bir oyuncunun morali yerindeyken, Vahid Hoca ısrarlı bir şekilde oyuncunun moralini bozup onu yanında oturtuyor. Bu hamlenin kendisine ve Trabzospor’a ne kazandıracağını anlayan biri varsa gelsin, söylesin..
NET PENALTIYDI
KADRODAKİ 8 yabancının 7’sini sahaya süren Vahid Hoca, yine de beklentileri karşılayamadı. Eminim taraftar da sıradan bir takım olan Legia Varşova karşısında net bir pozisyon bile üretemeyen Trabzonspor’un bunu nasıl başardığını (!) sorgulamıştır. Gol atamadığı gibi üstüne üstlük ilk 45 dakikada kalesinde bir gol görüp soyunma odasına giden bir ekip vardı sahada dün...