Aşırı sıcaklar, Köşk yolundaki sevgi insanını durduramadı..

O güzel sevgi insanını seyrederken inanır mısınız ağladım.

Bindiği limuzin, gayet ağır bir tempoda Çankaya’ya doğru tırmanıyordu. Partimizin gözbebeklerinden Melih Gökçek’in belediye otobüsleri ile Keçiören, Etlik, Mamak çevresinden getirdiği “vatanına milletine bağlı vatandaşlar” yolun iki tarafına dizilmişti.

Limuzini gören “Bizim orası seninle gurur duyuyor” diye bağırıyordu.

“Sizin orası batsın!”

Bu da yeni moda oldu. Eskiden “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye bağırılırdı. Şimdi herkes kendi ilçesini, mahallesini, kafasına göre cümlenin başına kondurup öyle bağırıyor.

Bala, Güdül, Mamak benim o güzel sevgi insanımla ayrı ayrı gurur duysa ne olacak, duymasa ne olacak? Sen bana Türkiye namına bağır da o zaman gözlerim yaşarsın.

***

Şuursuz olduğu bu sıcakta iki kat el örgüsü hırka yelek giymesinden belli olan, başı örtülü bir hanım kardeşimiz, kendisini yırtarcasına bağırırken düşüp bayıldı. Hepimiz heyecanlandık.

Bayılma sebebi üst üste giydiği hırkalar değil heyecanmış. Komşusu kadınlardan biri “Bizim Havva hep bayılır..” dedi. Kaynanası ile kavga ederken lafı yetiştiremedi mi şak diye düşer bayılırmış.

Melih Gökçek kardeşim bunları Taaa Keçiören’den belediye otobüsüyle getirmiş. Başına toplananlardan biri yüzüne suyu vurunca hemen ayıldı.

Benim heyecanlı bacımın yüreğindeki lider sevgisine bakın ki ayılır ayılmaz yeniden “Hüllooo..” diye bağırdı.

***

Ülke temsilcileri, devlet başkanları, diplomatlar, herkes oradaydı. Ben en çok “Öküzbaş Çiviti” mavisi takım elbiseyle gelip protokolü renklendiren Afrikalı Devlet Başkanı’nı sevdim.

Eski seçilmemiş cumhurbaşkanına bir sarıldı ki samimiyetse bu kadar olur.

Adını bilemedim. Nereden bileyim? Köşe yazarlığına başladığımdan beri üç binden fazla devlet başkanı, yüz yirmi de kral tanımışım. (Kırk üç tanesi gol kralı) Hepsinin adını aklımda tutamıyorum.

Onları hafızamda “Mavi takım elbiseli / boş bakışlı / herkesten şişman, kendi çirkin ama gelini güzel kraliçe” gibi sıfatlarla kodluyorum.

Çivit renkli takımıyla ortamı şenlendiren Afrikalı Devlet Başkanı’nı da “Sempatik Şişman” diye kodladım.

***

O güzel sevgi insanı daha Köşk girişindeki askerleri selamlarken bu göreve ne kadar yakıştığını gösterdi. Duygusaldı ama çok da sakindi.

Uzun adımlarla sallana sallana yürürken, hayatlarında çok cumhurbaşkanı görmüş olanlardan ve görmemiş olanlardan çok beğeni aldı.

“Yeni Türkiye’yi yaratmak için telaş göstermiyordu. Sanki pikniğe gitmiş de testileri doldurup getirmiş gibi çok sakindi.

Duygularımın pik noktası bu tabloydu.

Kendimi tutamayıp ağladım. Ne yapalım, belki inanmayacaksınız ama ben de sizler gibi etten ve kemikten yapılmış bir insanım.

YARIN: Muhalefetin ağzına biber süreceğim