Beş yıl öncesini hatırlıyorum; İstanbul’da ilk kez düzenlenirken büyük heyecan ve izdiham olmuş, bu deneyimi yaşamak isteyen çok sayıda izleyici havalimanında, otellerde, trafikte büyük bir kalabalık oluşturmuştu. Formula 1 ilerleyen yıllarda daha çok bu spora ilgi duyan izleyicilerin rağbet gösterdiği bir etkinlik haline dönüştü. Bu yıl Formula 1’de Porche GT3 kupası, GP2 ve GP3 yarışları yapıldı. Cuma günü antremanlar, cumartesi günü Formula 1 pitstop antremanı, üçüncü antreman, sıralama turları ve gösteri turları, Porche GT kupası ile GP2 ve GP3’ün sırasıyla 12, 32 ve 15 turdan oluşan ilk y arışları yapıldı. Asıl yarış günü olan pazar da Porche GT kupası, GP2 ve GP 3’ün 12, 15 ve 23 turdan oluşan ikinci yarışları ve 58 turdan oluşan Formula 1 yarışları gerçekleşti. İzleyiciler yarışları pistin dış kenarında inşa edilmiş tirübünler ile bazı virajları gören çimlerde izlediler. Bir de pistin iç kısmında son derece konforlu, Formula One Paddock Club olarak tabir edilen bir bölüm var. Buranın ulaşım yolu ve otoparkı da özel. Paddock’a otoparktan pistin üzerinden geçen bir köprüden yürüyerek veya helikopterle gelebiliyorsunuz. Binaya da ancak boynunuza astığınız özel bir kart ve bileklik ile girip çıkabiliyorsunuz. Burada yanyana sıralanmış, içerisinde restaurant, bar ve oturma grupları olan salonlar var. Gün boyu şampanya, şarap, diğer içecekler ve yemek ikram ediyorlar. Formula One Paddock Club Yarışları büyük ekranlı televizyonların yanısıra önündeki özel tirübünlerinden izleyebiliyorsunuz. Personelin büyük kısmı ülke ülke gezen yabancılar. Araçların çıkardığı müthiş sesten dolayı sağır olma tehlikesine karşı kulaklarınıza orada hediye edilen kulak tıkaçları takıyorsunuz. Binanın üstü de yarış izleme terası. Binanın alt katında, her bir araç için ayrı ayrı birer tamir servisi ve önünde pitstop denilen, araçların bakım ve yakıt ikmali için durdukları noktalar var. Ki burası Formula 1’in görülmeye en değer yeri. Saniyelerle araçların lastikleri değiştiriliyor, benzin depoları dolduruluyor. Ekip çalışmasının çok önem taşıdığı bir yer. Bazı liderlik eğitimlerinde takım çalışmasının önemini göstermek için sizi pitstopa alırlar. Bir kişi işi aksatırsa tüm iş aksar. Yarış başlamadan birkaç saat önce pitwalk yapılıyor, yani Paddock izleyicilerine pitstoplar gezdiriliyor. Pitstop’daki masal devi Red Bull’un pitstop alanını dolaşırken dünyanın en uzun insanı olarak Guinness rekorlar kitabına giren Sultan Kösen’i gördüm. Herkes onun fotoğrafını çekmek için yarışıyordu. Daha önce gazetede Kösen’in fotoğraflarını görmüştüm ama karşımdaki görünümü gerçek bir masal devini hatırlattı bana. Ama hep gülümseyen bir dev... Yarış start almadan arkası açık bir kamyon ile pilotlar dolaşarak seyircileri selamladılar. Sonra Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açılışı yaptı. İstiklal Marşı’nı Ajda Pekkan gayet alıştığımız, bildiğimiz haliyle sade bir şekilde söyledi. Kırmızı kıyafetli genç kızlardan ikisi en önde Türk Bayrağını taşıyorlardı. Sonra sıralanmış olan araçlar o etkileyici kalkışlarını yaptılar ve turlara başladılar. Ajda Pekkan daha sonra Paddock’ta bizim de bulunduğumuz salona gelerek yemeğini yedi ve yarışı izledi. Bir genç kız gibi görünüyordu Süper Star. Yaş alma ile yaşlanmanın çok farklı şeyler olduğunun güzel bir kanıtıydı. Yarışı ilk iki sırada götüren aynı takıma ait iki aracın çarpışıp birinin yarış dışı kalması, diğerinin ise ancak üçüncü olması büyük talihsizlikti. Bu kazanın da etkisiyle Türkiye Grand Prix’ini bu yıl Lewis Hamilton kazandı. Teknelerle Kızkulesi Formula 1, partileri ile de dikkat çekiyor. Çeşitli davetler verildi. Bunlardan belki en çok konuşulan ve ilgi çekeni Selim Hamamcıoğlu’nun Cumartesi gecesi yine Kızkulesi’nde verdiği Racing Fever partisi. Davetiyeye üzerinde VIP guest yazılan plastik kart iliştirmiş Hamamcıoğlu. Ben Çırağan Sarayı’ndan kalkan bir tekne ile gittim Kızkulesine. Görevliler iskelede plastik kartları bilgisayarda okutarak misafirleri tekneye aldılar ve Kızkulesi’nde sıcak bir şekilde karşıladılar. Her teknenin varışı ile parti biraz daha kalabalıklaştı. Bir ara adım atacak yer kalmadı. Yurtdışından gelmiş çok sayıda konuk ile aralarında Erdal-Batu Aksoy, Aykut-Banu Tarakçıoğlu, Atıl Kutoğlu, Alican Ulusoy, İlhan İl, Burak Hatipoğlu, Şebnem Ercantürk, Serdar Bilgili, Ayda Elgiz, Sinan Güreli, Noella, Emre Ergani, Yüksel Mermer, Seda Söğütlü, Tuğba Peksayar, Çağla Cabaoğlu, Füsün Hattat, Melkan Tabanlıoğlu’nun da bulunduğu konuklar Kızkulesi’nin terasında hazırlanan parti alanında sohbet edip eğlendiler. Türkiye sosyetesi oradaydı. Hostesler gece boyunca konuklara sushi ikram ettiler. Işıklandırma ve ses düzeni çok iyi, DJ başarılıydı. Selim gece boyunca konuklarla tek tek ilgilendi. Bayan konuklardan birinin parti donüşü tekneye binerken denize düşmesi büyük talihsizlikti. Neyse ki bu kaza ucuz atlatıldı.