Uzun süreli kriz beklemiyoruz akıntının gittiği yöne gidiyoruz

UNILEVER Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, "Perakendede gidebileceğimiz yerdeki potansiyel fazlaysa, orada yaptığımız yatırımı artırıyoruz.

Potansiyel kalmamışsa da çok ısrar etmiyoruz. Akıntının gittiği yöne gitmeye gayret ediyoruz" dedi.

DONDURMADAN margarine, deterjandan çaya, kişisel bakım ürünlerinden hazır çorbaya birçok ürünü üreten Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, "Perakendede gidebileceğimiz yerdeki potansiyel fazlaysa, orada yaptığımız yatırımı artırıyoruz. Potansiyel kalmamışsa da çok ısrar etmiyoruz. Akıntının gittiği yöne gitmeye gayret ediyoruz" dedi.

Unilever’in 55 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini belirten İzzet Karaca, her yıl ortalama 50 milyon YTL yatırım yaptıklarını, bu yıl sonuna kadar yapılacak yatırımların da 100 milyon YTL’yi bulacağını söyledi.

2006 yılında 1 milyar Euro olarak gerçekleşen ciroda bu yıl sonunda yüzde 15 artış hedeflediklerini belirten İzzet Karaca ile Unilever Türkiye’nin yatırımlarını, perakende sektörünü ve Türk ekonomisine ilişkin beklentilerini konuştuk.

Perakende sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz?/images/100/0x0/55ea69a7f018fbb8f87e3faf

- Piyasanın büyümesinde geçen yıla göre çok büyük bir farklılık yok. Bizim büyüme tempomuz hedeflediğimiz yüzde 15’e doğru ilerliyor. Perakendede son 1.5-2 yılda bir miktar konsolidasyon oldu. Migros Tansaş’ı, Carrefour Gima’yı, Kiler Canerler’i aldı. 2006 bu anlamda biraz sessiz geçiyor. Ancak bu mutlaka devam edecektir. Avrupa’ya baktığımızda çok daha büyük şirketlerin, daha büyük cirolar yapıp, sayısal olarak azaldığını görüyoruz. Türkiye’de de birleşmeler sürecektir. Bakkal sayısındaki azalma da devam ediyor. Geçen yıl Türkiye’de bakkal sayısı 2 bin kişi azaldı.

Daha çok hangi perakende noktalarına yöneliyorsunuz?

- Türkiye’de geçen yıl en büyük büyüme aşağı-yukarı 400 ile bin metrekare büyüklükte, orta boy dediğimiz market kategorisinde gerçekleşti. Hipermarketlerdeki büyüme çok fazla olmadı. Biz de bütün stratejlerimizi bu paralelde geliştiriyoruz. Gidebileceğimiz yerdeki potansiyel fazlaysa orada yaptığımız yatırımı, promosyonu, aktiviteyi, bağlantıyı artırıyoruz. Potansiyel kalmamışsa da orada çok ısrar etmiyoruz. Akıntının gittiği yöne gitmeye biz de gayret ediyoruz. Bu noktada çok dinamik bir yapımız var.

BÜTÜN YABANCILAR BURADA

Uluslararası alışveriş zincirlerinin birçoğunun Türkiye’ye gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Evet, Tesco, Carrefour, Metro gibi büyük uluslararası oyuncuların hepsi burada. Hepsi Türkiye’ye çok inanıyor ve burada büyümek istiyor. Türkiye’ye gelmeyen birkaç büyük mağaza zinciri daha var. Aslında uluslararası marketlerin Türkiye kadar çok olduğu bir yapı pek fazla ülkede yok. Birinin olduğu yere diğeri genelde girmiyor. Ama Türkiye herkesin olmak istediği bir ülke. Bunun yanısıra Türkiye’de kuvvetli yerel markalarımız da var. Onların pazarda kendilerini konumlandırmalarına bağlı olarak yeni birleşmeler, satın almalar olabilir.

Türkiye’de yeni krizler yaşanabileceğini düşünüyor musunuz?

- Ben Türkiye’de artık çok büyük krizler beklemiyorum. Dünya piyasalarına bağlı olursa ancak olabilir diyorum. Amerika’daki durgunluk çok büyürse çok ciddi bir krize gidebilir, ama o zaman zaten bütün dünya krize girer. Ben Türkiye’de bundan sonra uzun vadeli bir kriz beklemiyorum, olsa da kısa sürer diye düşünüyorum. Ayrıca Türkiye artık o kadar globalleşti ki gelebilecek bir krizin ben iç politikadaki krizden dolayı değil, dış kaynaklı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü borsamızın yüzde 70’i yabancıların elinde.

Türk pazarına sunduğunuz ürünlerin ne kadarını Türkiye’de üretiyorsunuz?

- 7 fabrikamız var. Bugün Türkiye’de satılan ürünlerimizin yüzde 90’ını burada üretiyoruz. Türkiye’nin ihracata dayalı bir üs olması için elimizden geleni yapıyoruz. Rekabet ettiğimiz diğer ülkelerdeki Unilever şirketlerine göre avantajlarımız da, dezavantajlarımız da var.

Türk Cumhuriyetleri’nde kontrollü gidiyoruz

Sorumlu olduğunuz Türk Cumhuriyetleri’nde de büyüyor musunuz?

- Oralarda büyük zorluklar var. Mal sevkıyatında, para transferinde zorluklar olabiliyor. Bu ülkelerde 75 milyon dolara yakın ciromuz var. Ama bu ülkelerin gelişme seviyesi Türkiye’ye yakın. 2008 yılında bu ülkelerde de Türkiye’deki gibi yüzde 15 civarında bir büyüme olacağını tahmin ediyorum. Bu ülkelerde çok dikkatli gitmek lazım. Kontrollü gidiyoruz.

Seçimler ekonomiyi fazla etkilemez

Bu yıl sonuna ilişkin beklentileriniz neler?

- Seçimlerin ekonomiyi o kadar etkilemesini beklemiyorum. Belki de biraz iyimserim. Kısa vadeli sorunlar olsa da Türkiye dinamik bir ülke, bunları atlatır. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 7 olacağını düşünüyorum. Büyümenin de bu tempoyla devam edeceğine yüzde 6’nın üzerinde yüzde 7’lerde olacağına inanıyorum, ihracat rakamları da çok iyi.

Türkiye’deki tedarikçilerimizi ihracatçı yaptık

İhracatınız ne kadar?

- 100 milyon dolar seviyesinde bir ihracatımız var. Bazıları kardeş şirketlere. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine çorba, Avrupa’ya şampuan ihracatına başladık. Ayrıca tedarikçilerimizle ilişkilerimizi çok geliştirdik. Daha önce dondurma kabinlerinin tamamını, şemsiyeleri, dondurma paketleme malzemelerinin tamamını ithal ediyorduk. Bugün bunu tersine çevirdik. Türkiye’deki üreticilerimizle birlikte çalışarak onların ürünlerini geliştirdik. Artı bu ürünleri Avrupa’ya ihraç ediyorlar.

2008 çok daha zor bir yıl olabilir

2008’in nasıl geçeceğini tahmin ediyorsunuz?

- 2008’i daha önemli görüyorum. Çünkü şu ana kadar standart politikalarla geldik. Oluşabilecek bir koalisyonda ya da tek parti hükümetinde bugünkü politikalar değişecekse o zaman 2008 çok daha zor bir yıl olabilir.

Yeni ürünler girerken kötüler pazardan çıkar

Yeni ürünleri çıkarmaya devam ederken, pazardan çektikleriniz oluyor mu?

- Yeniler gelirken, kötülerin çıkmaması gibi bir durum yok. Orada en az satan ürünün yerine daha güçlü bir ürün getirilmesi önemli. Az satan ürünün niye az sattığına ilişkin alınan derslerin de yeni ürünün pazara sunulmasında gözönüne alınması gerekiyor.

İZZET KARACA

Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, 1954 İstanbul doğumlu. Avusturya Lisesi’nden sonra Robert College ve 1977’de de Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldu. Çalışma hayatına Koç Holding’de AR-GE Proje Müdürü olarak başladı. 1985-1988 arasındaki yıllarda Otosan Sistem-Organizasyon Daire Müdürlüğü yapan Karaca, 1988’den itibaren Unilever’in Avrupa’daki organizasyonlarında yönetici olarak görev aldı. 1994’de Unilever bünyesindeki Algida’ya Türkiye Ticaret Direktörü olarak Türkiye’ye döndü. 1997-1998’te Unilever Baltık Riga/Letonya’da Genel Müdürlük, 1998’de Algida Türkiye Genel Müdürü oldu. 2002’den bu yana da Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı.
Yazarın Tüm Yazıları