Tüketici jandarma gibi olsun kontrolsüz gıdaya ’dur’ desin
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KONTROLSÜZ gıda denilen kayıtdışı ürünlerin hem ekonominin, hem de tüketicilerin sağlığı için önemli risk oluşturduğuna işaret eden Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Devlet üzerine düşeni yapmalı ama tüketici de gücünü kullanmalı. Kendi kendinin jandarması olmalı ve ucuz diye aldığı ürünü sorgulamalı" uyarısında bulundu.
TÜRKİYE Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan, kayıtdışı satılan kontrolsüz gıdaların hem ekonomiye, hem de sağlığa zararlı olduğuna dikkat çekerek, "Tüketicinin kendi kendinin jandarması olması, kontrolünü yapması ve ucuz diye aldığı ürünün neden ucuz olduğunu sorgulaması lazım" dedi. "Tarım ürünlerinin önümüzdeki günlerdeki stratejik değerinin artacağı bir dünya ve Türkiye izleyeceğiz" diyen Bahçıvan, "Tarımda uzun vadeli bir hareket stratejimiz olmadığı için bu durumu fırsat olarak kullanamadık. İhtiyaç duyduğumuz dönüşümü sağlayabilirsek Ortadoğu, Rusya, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinin en önemli et ve süt ürünleri tedarikçisi olabiliriz" mesajını verdi. Bahçıvan Gıda Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yürüten Erdal Bahçıvan, geçtiğimiz ağustos ayında Gülüm Süt’ü satın alarak girdikleri içme süt pazarında yüzde 5 pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Tarım ürünlerinde yaşanan son gelişmeleri neye bağlıyorsunuz?
- Geçtiğimiz son 1.5 yıldır dünya inanılmaz olaylar yaşadı. Tarım ürünlerinde yaşananlar, belki de bugünlerin geleceğinin bir habercisiydi. Dünyada refah artıyor. Bununla birlikte Çin, Hindistan gibi ülkelerde de artık tüketim hızlandı. Petrol fiyatlarındaki artışla birlikte bitkisel kaynaklı enerji topraktan çok fazla pay almaya başladı. Küresel ısınma nedeniyle tarım ürünleri de çok değerlendi ve büyük fonlar tarafından yatırım aracı olarak kullanılmaya başlandı. Bu da emtia fiyatlarında çok ciddi hareketlenmeye neden oldu.
Dünyadaki bu gelişmeler Türkiye’ye nasıl yansıyor?
- Tarım ürünlerinin önümüzdeki günlerdeki stratejik değerinin artacağı bir dünya ve Türkiye izleyeceğiz. Türkiye bütün gelişmelerden nasibini alacak. Tarımda uzun vadeli bir hareket stratejisi oluşturulamadığı için bu durumu fırsat olarak kullanamadık. İhtiyaç duyduğumuz dönüşümü sağlayabilirsek Ortadoğu, Rusya, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinin en önemli et ve süt ürünleri tedarikçisi olabiliriz.
Dönüşümü gerçekleştirmek için neler yapılmalı?
- Sektörde dönüşümü gerçekleştirmek ve hayvancılık sektörünü canlandırmak için ’Ekonomik güç, erişilebilir hammadde, eğitimli işgücü ve etkin örgütlenme’ şeklinde adlandırdığımız ’4E’ ilkesinin hayata geçirilmesi gerekiyor.
- Gıda sektöründe kayıtlı üretimin payı sadece yüzde 25-30’larda. Kayıtdışı yani kontrolsüz üretimin payı yüzde 70-75. Sektörün önünde gidebileceği çok önemli ve ciddi bir yol haritası var. Hammaddenin hálá daha rekabet edilebilir fiyatta ve kalitede olmaması sektörün en büyük sorunu.
Gıda güvenliği için SETBİR’in çalışmaları var mı?
- Kayıtdışı ürünler konusunda vatandaşın bilinçlendirilmesi için bakanlıkla ortak bir proje geliştiriyoruz. Merdiven altı üretimde süt ve süt üreticileri başı çekiyor. Bu ürünlerden kayıtlı ürünlere yani sağlıklı ürünlere geçişi sağlamamız gerekiyor. Gıdada kayıtdışı oranı en fazla olan ürünlerin başında ise yüzde 65’le hayvansal ürünler geliyor. Maddi kaybın yanısıra bu ürünlerin insan sağlığı için oluşturduğu riskin parasal boyutu ölçülemez. Tüketicinin, ucuz diye aldığı ürünün neden o kadar ucuz olduğunu sorgulaması lazım. Devlet elini kolunu bağlasın otursun demek istemiyorum ama tüketici de gücünü kullanmalı.
6-7 yılda süt üretiminde 20 milyon tona ulaşmak zorundayız
Türkiye’de süt sektörünün gelişimi ve pazarın durumu nedir?
- Süt ürünleri üretim ve tüketiminde son 5-6 yıldır bir artış var. Özellikle sanayinin ürün inovasyonu, yeni ürünlerle tüketiciye ulaşılması, bu ürünlere tüketicinin ilgi göstermesi sanayiye dönük süt akışını da olumlu yönde geliştiriyor. Ama henüz istediğimiz gelişmenin çok altındayız. Şu anda Türkiye’nin toplam süt üretimi 12-13 milyon ton. 6-7 yıl içinde ulaşmak istediğimiz miktar 20 milyon ton. Türkiye’de kişi başına içme sütü tüketimi yılda 15-20 litre. Batı ülkelerinin çok gerisinde, dörtte, hatta beşte biri.
’Bize bir şey olmaz’ diyemeyiz krizi ciddiye almak zorundayız
Dünyada yaşanan krize karşı Türkiye’nin gereken önlemleri aldığını düşünüyor musunuz?
- Türkiye için değil, dünya için de farklı bir dönem başlıyor. Bu boyutta bir krizin nelere yol açacağı bilinmiyor. Karamsar olmamak lazım ama gereken tedbirler zamanında alınmıyorsa, mevcut kriz yeterince önemsenmiyorsa ve ’bize birşey olmaz’ deniliyorsa, bir süre sonra karamsarlık başlar. Bu krizde kimse ’Borcum yok, bana birşey olmaz’ diyemez, herkes bir şekilde etkilenecek. Türkiye’nin artıları olduğu gibi mutlaka eksileri de var. Çok net değerlendirilmesi gereken bir ortamdayız. Ciddiye almak durumundayız.
Kişi başı 6-7 kilogram peynir tüketiyoruz, Avrupalı 25 kilogramı aştı
Bahçıvan Gıda 2008 yılını nasıl tamamlıyor?
- Bahçıvan markasında temel ürünümüz peynir, biraz da tereyağı. Bahçıvan markasını, süt veya gıda ürünlerine sokmamaya özen gösteriyoruz. Farklı ambalaj ve çeşitlerde, farklı tatlarda 60’ın üzerinde ürünümüz var. Ciromuzun yüzde 10 ihracattan geliyor. Ortadoğu ülkeleri ağız tadı ve lojistik olarak bize yakın olduğu için önem verdiğimiz bir ihracat pazarı. Afrika ve Japonya’ya da ihracatımız var.
Türkiye’de peynir tüketimi ne düzeyde?
-Kişi başı peynir tüketimi Türkiye’de 6.5-7 kilogram arasında. Bu rakam Almanya’da 25 kilogram, Fransa’da 28 kilogram, Amerika’da 28 kilogram. Avrupa Birliği ortalaması 25 kilogram.
Gıdada ramazan talebi yüzde 10-15 düştü
Gıda sektörü için 2008 nasıl bir yıl oluyor?
- Gıda, yılda ortalama yüzde 5-6 büyür. Ancak sektör bu yıl Ramazanı iyi geçirmedi. En hızlı ve en heyecanla beklediğimiz Ramazan’da beklediğimizi bulamadık. Bu yıl, geçen yıl Ramazan’a göre yüzde 10-15 arasında düşüş oldu. Normalde Ramazan’da talep bir önceki aylara göre yüzde 20 artar, 25’leri bulurdu. Bu yıl en yüksek artış yüzde 5’lerde kaldı.
İçme sütünde Gülüm’le yüzde 5 pay hedefliyoruz
Gülüm Süt ile hedefiniz nedir?
- Gülüm Süt’le peynir dışında yeni bir alana giriyoruz. Bugüne kadar Bahçıvan sadece peynire odaklandı. Gülüm Süt ile süt pazarına da adım atmış olduk. İçme sütünde Türkiye büyüyen bir pazar. İçme sütü kutu pazarı her yıl yüzde 10-15 arasında büyüyor. Gülüm, eski ve köklü süt markalarından biri. Başlangıçta Türkiye içme sütü pazarından yüzde 5 pazar payı hedefliyoruz. Türkiye’de içme sütü pazarı 1 milyon ton. Bizim hedefimiz 50 bin ton.
ERDAL BAHÇIVAN
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı ve Bahçıvan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 1963 İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu. Profesyonel iş hayatına aile şirketi olan Bahçıvan Gıda’da başladı. 1993-2003 yılları arasında İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptı. 2003 yılından bu yana SETBİR Başkanı. Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Gıda Meclisi Başkanı.