Nurten Erk: İlaç firmaları artık yabancı ortağı zor bulur






Nurten ERK
Haberin Devamı

HİSSELERİNİN çoğunluğunu İtalyan Menarini'ye satan İbrahim Etem Ulagay'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu, yaşanan son kriz yüzünden Türk ilaç sanayinin yabancı ortak bulmasının zorlaştığını söyledi.

HİSSELERİNİN çoğunluğunu İtalya'nın bir numaralı ilaç üreticisi Menarini'ye satan İbrahim Etem Ulagay'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu, yaşanan son kriz yüzünden Türk ilaç sanayinin yabancı ortak bulmasının zorlaştığını söyledi.

Türkiye'nin ilk ilaç firması İbrahim Etem'in kriz öncesinde İtalyanlar'la ortaklığın gerçekleşmesinin büyük şans olduğunu belirten Ahmet Keleşoğlu, ‘‘Menarini, herşeye rağmen yatırımlarını yapacak. Üstelik bize bu kriz ortamında İtalya'dan büyük kredi desteği sağlıyorlar’’ dedi.

Türk ekonomisinin alınacak önlemler sayesinde Haziran ayından sonra önünü görmesini beklediğini söyleyen Ahmet Keleşoğlu ile ilaç sanayinin sorunlarından ekonomik krize uzanan bir yelpazede konuştuk.

1958 den beri ticaret ve sanayi hayatın içindesiniz. Bugüne kadar yaşadığınız krizleri nasıl atlattınız?

- 1958'de kurulmamızdan bugüne kadar muhtıralar, ihtilaller, krizler, ambargolar, birçok sıkıntılar yaşayarak, bugünlere geldik. Bütün krizlerin kendine has özellikleri var. Kendimizi krizlere alıştırdık, her dönemde ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya çalıştık. 94 krizinden etkilenmedik, çünkü o dönemde likit durumdaydık. Ama bu son krizden geçmiştekilere göre daha çok etkilendik. Çünkü çok yatırım yapmıştık. Her iş kolunda olduğu gibi kriz, bizim de kárlılığımızı etkileyecek. Ancak bunu da atlatacağımızı düşünüyorum. Krizi önceden görmek mümkün olamadığı için firmalar normal zamanlarda bile dikkatli adım atmalı. Borç alacak dengesini iyi kurabilmeli. Aşırı yatırımlardan mümkün olduğu kadar kaçınmalı.

İlaç sanayii son yaşanan krizden nasıl etkileniyor?

- Krizin hangi firmayı nasıl etkilediğini tam bilemiyoruz, ama herkes etkilendi. Bu kolay atlatılacak gibi görünmüyor. İlaç sanayi olarak bana göre diğer sektörlere oranla en azından dayanma gücümüz var. Gerçi ilaç sanayiinde son yıllardaki yatırımların büyük bölümü döviz kredisiyle yapıldı. Ama yine de sektörün bir tesellisi var bana göre, hiç olmazsa çark dönüyor. Satışlarda tabii ki bir düşüş var ama ilaç sektörü yine de diğer işkollarına göre şanslı. Çünkü zorunlu bir tüketim var ilaçta. İlaç sektöründe sanayici, ecza depoları ve eczaneler üçlüsü var. Bu üçlü ayağın en fazla sıkıntıda olanı eczaneler. Plansız, programsız, eczane açılmasının sıkıntısını çekeceğiz bundan sonra. En çok kapanmaları eczanelerde yaşayacağız.

İbrahim Etem'in çoğunluk hissesini kısa bir süre önce İtalyan Menarini'ye sattınız. Şubat'taki krize yakalansaydınız bu satış olur muydu?

- Her sektörde olduğu gibi ilaç da bu son krizden olumsuz etkilendi. Hele yerli sanayii daha kötü etkilendi. Biz çalkantılı bir ortamda İbrahim Etem'e yabancı ortak bulduk. Görüşmeler 1.5 yıl önce başlamıştı, 2000 yılının sonunda, kasım ayında yaşanan krize rağmen olumlu sonuçlandı. 'Türkiye'ye güveniyoruz, biz İtalya'da da bugünleri yaşadık' dediler. Ancak 2001 Şubat'ta yeni bir krize yakalandık. Neyseki anlaşmaya imza atılmıştı. Menarini yine vazgeçmezdi ama belki ortaklık biraz gecikebilirdi.

İtalyan ortağınızın kriz döneminde size katkısı oldu mu?

- Bugünkü ekonomik krizde yabancı ortağımızın olmasının çok büyük faydalarını görüyoruz. İtalyan ortağımıza 'Bize döviz gönderin' diyoruz, hemen gönderiyorlar. Pahalı bile olsa dışardan döviz kredisi bulmak bugünlerde çok zor. İtalya'nın bir numarası olan ortağımız Menarini'nin yerli ilaç sanayiine önemli katkıları olacak. Yerli ilaç sanayinin bugün hepsinin yabancı ortağa ya da birleşmeye ihtiyacı var. Ama Türkiye'de bu çok zor. Sıkıntı bacayı sarınca birleşme ya da yabancı ortaklık akıllarına geliyor, o zaman da ortaklık ya da birleşme fırsatı kaçıyor. İlaç sanayicileri olarak hep kısa dönemli planlar programlar yapıyoruz. İlaç sanayine bundan sonra yeni yabancı ortak gelmesinin pek kolay olduğunu sanmıyorum.

800 milyon dolar ciro

Grubunuz 2000 yılını nasıl geçirmişti, 2001 tahmininiz nedir?

- 2000 yılında çok yatırım yaptık. Ama bu yıl için bütün yatırım planlarımızı durdurduk. Geçen yıl ilaç dağıtım kanalının cirosu 650 milyon dolar, toplam ciromuz da 800 milyon dolar civarındaydı. Bu yıl sanırım ilaç dağıtım kanalımızın cirosu 550 milyon dolara kadar geriler.

İlaç sektörüne nasıl girmiştiniz?

- 1958 yılında Konya'da Selçuk Ecza Deposu'nu kurdum. Konya ve ilçelerindeki eczanelere hizmet veriyorduk. Daha sonra çevre illere de hizmet vermeye başladık. Bugün 22 şube, 800 araçlık dağıtım filomuz ve 3 bin çalışanımızla 14 bin eczaneye hizmet veriyoruz. Türkiye'de tüketilen ilaçların yüzde 30-31'ini biz dağıtıyoruz.

Ecza depoculuğunda rekabet nasıl?

- 1977 yılından sonra ilaç dağıtımında sıkıntı yaşanmıştı. O günlerde ecza deposu sayısı birdenbire 300'lere tırmandı. Çok yoğun bir rekabet ortamı ortaya çıktı. 94 krizinden sonra ise ecza deposu sayısı 100'ün altına indi.

Başka hangi sektörlerde faaliyetleriniz var?

- Tekirova'da 600 yataklı bir otelimiz var. Turizme 1995 yılında girdik. Geleceğinin parlak olacağını düşünüyorduk. Ama artık turizme yatırım yaparak para kazanmak mümkün değil. Çok yoğun bir rekabet var. İnşaat şirketimiz de bu yıl depreme dayanıklı konutlar inşa etmeye başlıyordu. İstanbul Altunizade'de 100 konutluk bir site olacaktı. Ama bugünkü ekonomik ortamda kimsenin ev alacağını sanmadığımız için erteledik.

AHMET KELEŞOĞLU

İbrahim Etem Ulagay İlaç Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu, 1927 Karaman Ermenek doğumlu. 1958 yılında Konya'da Selçuk Ecza Deposu'nu kurarak, ticaret hayatına atıldı. 1980 yılında İbrahim Etem Ulagay'a ortak oldu ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlendi. 1995 yılında turizm ve inşaat sektörüne girdi. Selçuk Ecza Grubu, bugün Türkiye genelinde 22 şube ve 3 bin çalışanıyla hizmet veriyor.

Yazarın Tüm Yazıları