Paylaş
Işık, 80 milyon dolarlık borcunu iskontoyla devralan Hong Konglu ADM’in buna karşılık Işıklar Holding’e yüzde 20 civarında hissedar olacağını söylüyor. Işık, "Krize yurt içi ve yurt dışında krediyle büyürken yakalandık, önümüzdeki beş yıl artık sadece borcumuzu kapatmak için çalışacağız" diye konuşuyor.
YURT içi ve yurt dışında yeni yatırımlarla büyürken 2001 krizine yakalanan Işıklar Holding, Hong Konglu finans kuruluşu Asia Debt Management Hong Kong Limited (ADM) ile yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Bir dönem kredi borcu faizleriyle birlikte 200 milyon doları bulan Işıklar, İstanbul Yaklaşımı’na alınan ilk grup olmuştu. Tüm gayrimenkullerini, yurt dışı fabrikalarını satarak borcunu 80 milyon dolar kadar indiren Işıklar, şimdi de grubun finansal borçlarını bankalardan iskontoyla devralan Hong Konglu ADM’in ortaklığı ile düze çıkmayı hedefliyor.
Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, "Krize yurt içi ve dışında büyürken yakalandık. İstanbul Yaklaşımı’na giren ilk firma olduk. Ama bu yaklaşım bize sadece süre verdi. Baktığımızda dört yıl boyunca bankalara ciddi ödemeler yaptık ama borcumuz azalmadı" dedi. "Yaşadıklarımıza bakılınca bir daha açılmayız, epey bir ders aldık" diyen Rıza Kutlu Işık ile grubun kriz sürecini ve geleceğe dönük beklentilerini konuştuk.
Işıklar neden krize girdi?
- Kriz, 2001 yılında çalıştığımız belli başlı bankaların batmasıyla başladı. Çalıştığımız bankaların batmasıyla kredilerimiz geri çağırıldı. Faizlerin aşırı yükselmesi, bu faizlerin borç yükümüzü katlaması da bizi krize çekti. Yurtiçi ve yurt dışında büyük yatırımlar yapmıştık. Krize bu büyük yatırımlardayken yakalandık. Bulgaristan’da kağıt, Mısır’da torba fabrikası, Amerika’da tuğla fabrikaları almıştık. Türkiye’deki fabrikamızı modernize etmiştik. 2001’de olduğumuz inşaat sektörü de ağır bir krize girdi. Bir yandan finansal sıkıntı, bir yandan pazar problemi birleşince ’nurtopu’ gibi bir krizimiz oldu.
O dönemde ne kadar borcunuz vardı?
- Faizlerle birlikte grubun borcu 200 milyon dolara kadar çıkmıştı.
Krizde bankalarla ilişkileriniz nasıl yürüdü?
- İyi niyetle yaklaştık. ’Borcumuzu azaltalım, yapılandıralım, ödeyelim’ dedik. Mısır ve Bulgaristan ile Amerika’daki iki fabrikanın satışını yaptık. Otoyol projelerimizi devrettik. Villa projelerimizi varlık takasıyla bankalara devrettik. Oturduğumuz evleri, Reşat Paşa Konağı’nı, Işıklar’ın Ulus’taki merkez binalarını verdik. Borcumuzu 80 milyon dolarlara çektik.
Kalan 80 milyon dolar borcunuza ne oldu?
- 80 milyon dolarlık borç için de 8 yıl vadeli İstanbul Yaklaşımı anlaşması yaptık. İlk olmanın bedelini ödedik. İlk anlaşmada faiz yüzde 8’di, ödemesiz dönem hiç öngörülmemişti. Bankalar işletme sermayesi desteği de verdi. Ama bunun işlerlik kazanması 4-5 ayı aldı. Sözleşmenin ilk yılında revizyon ihtiyacı doğdu. Revizyon da 6 ay sürdü. Zor bir süreç geçirdik.
Bugüne kadar geçen 4 yılda borcunuzun ne kadarını ödeyebildiniz?
- İstanbul Yaklaşımı’yla ilgili geçen yıl sonu itibariyle baktığımızda dört yıl boyunca çalıştık, dört yıl boyunca bankalara ciddi ödemeler yaptık ama borcumuz azalmadı. Faiz ödüyor olduk. Borcumuz hala aynı seviyede.
İSTANBUL YAKLAŞIMI SÜRE VERDİ
İstanbul Yaklaşımı amacına ulaştı mı?
- Yaklaşım şirketlere süre verdi. Bu sürede Türkiye’de ortam düzeldi. Bizim de içinde bulunduğumuz inşaat sektörü krizden çıkmaya başladı. Borcumuzu azaltamadık, ama bu dört yılda kaybettiğimiz pazarları geri kazandık, derlenip toparlandık. Karşımıza yeni imkanlar ortaya çıktı.
Hong Konglu finans kuruluşu ADM de bu dönemde mi karşınıza çıktı?
- Aradan geçen zaman içinde TMSF’nin borçlarda yüzde 50’lik bir iskontosu gündeme geldi. Yurt dışında borçlarımızı finanse edebilecek bir fon bulma arayışına girdik. Asia Debt Management Hong Kong Limited (ADM) ile finansal borçlarımızın yeniden yapılandırılması konusunda Mayıs 2005’te anlaştık. Bu tarihten sonra ADM’nin fon kuruluşu olan ADRC, önce TMSF ile arkasından borçlu olduğumuz bankalarla görüştü. ’Biz borçlarınızı iskontoyla satın alalım, şirketi yeniden yapılandırıp düzeltelim’ önerisiyle gittiler.
Şu anda bu borçların devralınması hangi noktada?
- ADRC; İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Al Baraka Türk ile anlaştı ve onlara paralarını ödeyip, kredilerini devraldı. Halk Bankası, Yapı Kredi ve Emlak’a olan borçlarımız ile ilgili görüşmeler sürüyor.
KREDİTÖRÜMÜZ, ORTAĞIMIZ OLACAK
Devralma işlemi tamamlanınca bu grupla ilişkileriniz nasıl yürüyecek?
- Bu operasyonun tamamlanmasından sonra artık sadece ADM ile kredi bağlantımız olacak. Onlar da iskonto karşılığında holdingden hisse alacak. Dolayısıyla grubun hem ortağı, hem kreditörü olacak. Onların esas getiri hedefleri holdingin halka açılması. Bizden alacakları holding hisselerini 4-5 yıl sonra borsada satarak gelir elde etmeyi planlıyorlar.
ADM, holdingden ne kadar hisse alacak?
- Sanırım yüzde 20 gibi bir rakam olacak. Burada da Türkiye’de ilk oluyoruz. Bankalardan borçlarını satın alan firmayla ortak olan ilk grup olacağız. Grubun bankalardan devraldığı borcumuz 5 yıl vadeli, iki yılı ödemesiz dönem, yüzde 5 gibi düşük faizli bir krediye dönüşüyor.
Yaşadıklarımızdan epey bir ders aldık, artık açılmayız
* Bir daha krediyle yatırım yapar mısınız?
- Artık çok daha tedbirli oluruz. Fazla risk almadan özkaynakla çalışmak lazım Türkiye’de. Yaşadıklarımıza bakılınca bir daha açılmayız, epey bir ders aldık. İmkanlar, büyük kárlılıklar görüp işe dalıyorsunuz, ama değmezmiş. Önümüzdeki beş yıl borcumuzu bitirip, mevcut tesisleri tam kapasite çalıştırma süreci olur ancak. Öncelikli hedefimiz borcumuzun bitmesi. Tek kreditörümüz olacak, o da ortağımız olacak.
2006 ciro hedefimiz 85 milyon dolar
* Kriz başlamadan grubun cirosu neydi, 2005’te ne oldu?
- Kriz öncesinde grubun cirosu 300 milyon doların üzerindeydi. Halen 6 şirketimiz var ve 2005’i 85 milyon dolarla kapadık. 2006’yı da yine 85 milyon dolar olarak bütçeledik.
Adımızı ve teknolojimizi
koruduk, yeniden büyümeye geçtik
Grubu yeniden ayağa kaldırabilmenizi neye bağlıyorsunuz?
- Biz herşeye şeffaf ve olumlu yaklaştık. Ne istiyorlarsa verdik, şirketler yaşasın istedik. Mal kaçırma, iflas, konkordato gibi yollara gitmedik. Müşterilerimizle çok köklü ilişkilerimiz vardı, bunlar çok faydalı oldu. Küçüldük. Holdingin giderlerini 6 milyon dolardan 1 milyon dolara indirdik. 4 bin çalışandan 1200 kişiye indik. Küçülürken, onların kıdem tazminatı gibi ciddi ödemelerini de yaptık. Işıklar’ın ismini, ürettiği ürünleri, know-how ve teknolojisini elinde tuttuk. Şimdi yeniden büyüme mücadelesi veriyoruz. Yeni ürünlerimizle 2006’dan da 2007’den de umutluyuz.
50 bin şişe şarap üretiyoruz artık kazanmaya başlayacağız
Şarap işiniz nasıl gidiyor?
- Ankara Kalecik’te 120 dönüm bağda Chateau Kalecik markasıyla iki cins kırmızı şarap üretiyoruz. Yıllık üretimimiz 50 bin şişe. Şaraplarımız restoran ve şarap butiklerinde satılıyor. Şu ana kadar kár edemedik, ama şarap işi öyledir. İlk 5-6 yıl para koyarsınız. Biz 7 yılı tamamlıyoruz, artık kazanmaya başlayacağız. Japonya ve Amerika’ya da şarap gönderdik.
Rıza Kutlu Işık
Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, 1963 Bartın doğumlu. 1981’de ABD’de Northfield Mount Hermon Lisesi’ni bitirdi. 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. 1983’ten itibaren kurucu ortağı olduğu Işıklar Holding’de İdare Meclisi Üyeliği’ne getirildi. 1990 yılından bu yana da holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürüyor. Aynı zamanda TİSK Mikrocerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, Lösemili Çocuklar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Eurosac (Avrupa Kağıt Torba Üreticileri Derneği) Başkan Yardımcısı. Türkiye Selüloz, Kağıt ve Kağıt Mamulleri Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı.
Paylaş