Ev eşyası dikmek hobiye döndü dikiş makinesi pazarı canlandı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DİKİŞ makinesi pazarı son beş yılda toparlanarak yeniden 80 bin adetleri aştı. Singer Pfaff ve Hosqvarna Viking dikiş makinesi markalarının sahibi SVP Holdings’in Direkt Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hilmi Kelleci, dikiş makinesi pazarının yeniden büyümesinde stres atmak isteyen çalışan şehirli kadınların dikiş dikmeyi hobiye dönüştürmesinin ve evini kendi emeğiyle güzelleştirmeye yönelmesinin büyük etkisi olduğunu söylüyor.
ONBEŞ yıl önce 200 bin adet seviyesinde olan, ancak zamanla 50 binlere kadar düşen Türkiye’deki dikiş makinesi pazarı son beş yılda toparlanarak yeniden 80 bin adetleri aştı. Singer Pfaff ve Hosqvarna Viking dikiş makinesi markalarının sahibi SVP Holdings’in Direkt Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hilmi Kelleci, dikiş makinesi pazarının yeniden büyümesinde stres atmak isteyen çalışan şehirli kadınların dikiş dikmeyi hobiye dönüştürmesinin ve evini kendi emeğiyle güzelleştirmeye yönelmesinin büyük etkisi olduğunu söylüyor. Hilmi Kelleci, dünyada dikiş makineleri sektörünün 2007 sonunda yüzde 10’a yakın büyümesini bekliyor.
Hilmi Kelleci, SVP Holdings bünyesinde üç global dikiş makinesi markasının, Amerika dışında kalan 15 ülkedeki şirketlerinden sorumlu. Kelleci’nin yönettiği bölgenin SVP Holdings’in cirosunun üçte birini sağlıyor. Kelleci’nin sorumluluğundaki ülkeler İngiltere, İrlanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda Belçika, Fransa, İtalya, Avustralya ve Türkiye.
Kelleci, Türkiye’de gelişen teknoloji, farklılaşan tüketici profili ve ilgili alanlarının dikiş makinesi modellerini de etkilediğini belirtiyor. Kelleci, "Değişik ihtiyaçlara uygun mekanik makinalar tasarlanırken, elektronik ve bilgisayarlı seçeneklerle profesyonel olmayan kullanıcıların hata yapması engellendi. Türkiye de dikiş makinesinde değişen tüketici profili yakalayıp, ürün çeşitliliğini bu yönde revize etti. Taşınabilir ürünlere doğru kayan pazarda Türkiye’de dikiş makinesinde doğru bir yere yükseldi" diyor.
- Türkiye’de Avrupa’da yaşayan Türk işçileri kanalıyla pazara giren çok sayıda dikiş makinesi var. Şu anda Türkiye pazarı 80 bin adet civarında, çok büyük değil. 15 yıl önce pazarın büyüklüğü 200 binlerdeydi. Türkiye’de gelir arttıkça dikiş makinesi pazarı düşüyor. Sonra belli bir noktadan sonra yeniden artmaya başlıyor. Türkiye de bu kırılımı yaşadı. 200 bin adetlerden 50 bin adetlere kadar düştü. Son 5 yıldır yeniden 80 binlere yükseldi. 200 bin olduğu dönemlerde alınan ürünler kullanılmıyordu, çeyiz gibi sembolikti. Ama artık insanların hobilerini tatmin etmek ve genellikle evlerini güzelleştirme adına aldıkları bir ürün.
Dikiş makinesi satışları niye yeniden artış eğilimine girdi?
- Dikiş makinesi dünyada uzun yıllardır çok büyük gelişme gösteren bir sektör değil. Son 10 yıldır özellikle elektronik makinelerin piyasaya çıkmasından sonra dikişin daha kolay hale gelmesi ve fiyatların da düşmesiyle dikiş daha cazip hale gelmeye başladı. Dikiş dikmeyi cazip kılan unsurların başında insanların evini güzelleştirme ve evindeki bazı eşyaları ’bunu ben yaptım, başkasında yok’ deme duygusu geliyor. İnsanlar artık evlerindeki eşyalara bazı kişisel özelliklerini, emeğini katmayı, diğerlerinden farklı olmayı istiyor. Şehirli kadınlar için artık dikiş dikmek hobiye dönüşmeye başladı.
Türkiye’deki bu değişim, diğer ülkelerde de yaşanıyor mu?
- Amerika’da, Avrupa’da özellikle Almanya’da da bu durum çok yaygın. Artık insanlar birkaç bin dolara bir dikiş makinesi alıp evinde sadece kendisine ait birşeyler yapmak istiyor. Türkiye gibi diğer ülkelerde de kadınlar arasında dikiş popüler olmaya başladı. Özellikle ABD’li kadınlar 11 Eylül 2001’den sonra daha fazla eve kapanıp, evleriyle daha çok ilgilenmeye başladı. Şu anda dünyadaki dikiş makinesinde en büyük pazar ABD. En pahalı ve en komplike makineler orada satılıyor.
Peki Avrupalı kadınların dikişe yönelmesinde neler etkili oldu?
- Avrupa’daki tetikleyici unsur ise giderek artan stres ve yoğun çalışma hayatı oldu. Çalışan kadınlar stresli bir günün ardından evine geldiğinde stres atmak için değişik ilgi alanlarına yönelme ihtiyacı duymaya başladı. Özellikle Almanya’da ve Kuzey ülkelerinde dikiş dikmek moda.
100 yılı deviren markalar
Dünyanın ilk çokuluslu şirketi olan Singer 155 yıldır, Pfaff 140 yıldır, Husqvarna Viking ise 130 yıldır dikiş makinesi sektöründe hizmet veriyor. Kohlberg&Company, 2004 yılında Singer’i satın almasının ardından 2006 yılında Pfaff ve Husqvarna Viking markalarını satın alarak SVP Holdings çatısı altında birleştirmişti. Bu üç markanın güç birliğiyle SVP Holdings bugün dünyada 160 ülkede faaliyet gösteren bir şirkete dönüştü.
Kurslarda yılda 200 bin kişiye eğitim veriliyor
Dikiş dikme alışkanlığının yaygınlaşması için neler yapıyorsunuz?
- Singer’in Halk Eğitim Merkezleri’nde ve belediye kurslarında açtığı binden fazla kursta, her yıl 200 bin kişi eğitim görüyor. Bugün Amerika ve Avrupa’da son derece büyük ilgi gören dikiş, nakış ve patchwork gibi hobilere olan ilginin, el sanatları açısından benzersiz bir kültüre sahip olan ülkemizde yeniden canlanmasını destekliyoruz. Dikiş makinesi satmak çok zor bir iş. Buzdolabı, çamaşır makinesi satar gibi değil. Onları satarsınız fişini takarsınız işiniz biter. İşini kendisi yapar. Ama dikiş makinesiyle ne yapacağınızı bilmiyorsanız bir şey yapamazsınız.
HİLMİ KELLECİ
Singer Pfaff ve Hosqvarna Viking markalarının sahibi SVP Holdings’in Direkt Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hilmi Kelleci, 1960 Eskişehir doğumlu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Para ve Bankacılık Bölümü’nde master yaptı. Goodyear, Federal Mogul, Energizer Battery, Coty Cosmetics’in ardından 2002 yılında Singer’e geçti. 2006 yılı başında ise Singer Türkiye Genel Müdürlüğü’nden SVP Holdings’in Direkt Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcılığı’na getirildi.