Belçika, gözünü Türkiye’ye dikti, kılavuzları Ülker oldu

SON dönemde özellikle gıda alanında Türkiye’ye gözlerini diken Belçikalı işadamları, Türk gıda sanayii hakkında bilgi almak için Ülker Grubu’nu seçti.

39 yıllık gıdacı Ülker Grubu İstişare Konseyi Üyesi Metin Yurdagül’ü Brüksel’e davet eden Belçikalılar, hem kendi ürettikleri gıda ürünlerini Türkiye’ye satmak, hem de Türk gıda üreticilerinin kuracağı tesislere ekipman pazarlamak istiyor.

BELÇİKALI gıda üreticileri ve gıda teknolojisi üreticileri, gözünü son yıllarda hızla büyüyen Türk gıda sanayiine dikti. Hem Türkiye’ye mal satmak hem de tesis kurmak için araştırmalar yapan Belçikalı işadamları, Türk gıda sanayii hakkında bilgi almak için de Ülker Grubu’nu seçti. Belçika Başkonsolosluğu bünyesindeki Belçika Flaman Bölgesi İhracatı Geliştirme Merkezi, Türk gıda sanayiini anlatması için 39 yıllık gıdacı Ülker Grubu İstişare Konseyi Üyesi Metin Yurdagül’ü Brüksel’e davet etti.

Geçtiğimiz hafta Brüksel’de düzenlenen özel bir toplantıda önce Türk gıda sanayii hakkında Belçikalı işadamlarını bilgilendiren Yurdagül, sonra da Ülker Grubu’nun ürünleri ve yatırımlarını aktardı. Toplantıdan sonra Metin Yurdagül, Belçikalı işadamlarının Türkiye’ye ve gıda sanayiine ilişkin sorularını yanıtladı. Toplantıdan önce Ülker’in yağ tesislerini kuran ve Belçika’nın en büyük ihracatçısı konumunda olan De Smet firması, Yurdagül’e teşekkür plaketi verdi.

Yurdagül, ‘Belçikalı işadamları hem kendi ürettikleri gıda ürünlerini Türkiye’ye satmak, hem de Türk gıda üreticilerinin kuracağı tesislere ekipman pazarlamak istiyor’ dedi. Gıda sanayiinde 39 yıldır aktif olarak çalışan ve Ülker’in gıda yatırımlarının önemli bölümünü hayata geçiren Metin Yurdagül ile hem Belçikalılar’ın Türkiye’ye bu ilgisini, hem de Ülker’i konuştuk.

Türk gıda sanayiini anlatmanız için neden sizi davet ettiler?

-
Belçika Başkonsolosluğu’nun Belçikalı işadamlarına Türk gıda sanayinin sunumunu Ülker’den istemeleri bizim için çok önemli. Ben 39 yıldır yağ sanayiinin ve gıdanın içindeyim. Bu sektörde aralıksız çalışan ve hala çalışan tek insanım belki de. De Smet Türkiye’ye en çok ihracat yapan Belçika firması ve ihracatının büyük çoğunluğu da Ülker’e. Tam 13 yıldır Belçikalı firmanın en iyi müşterisiyiz. Bunu sektörel olarak gözönüne almış olmalılar.

Belçikalılar neden Türkiye’ye ilgi göstermeye başladı?

- Belçika Başkonsolosluğu’nun davetiyle konuşmacı olarak katıldığım toplantıdaki dinleyiciler, Belçikalı gıda üreticileri veya gıda tesisi üretecileriydi. Bunların bazıları Türkiye’de yatırım yapmak istiyor, bazıları da malını Türk gıda sanayiine satmak istiyor. Bazıları ise Türkiye’yi ürünlerini ürettireceği merkez olarak görüyor. Ürünlerinin parça parça Türkiye’de daha ucuza ürettirip, başka ülkelerde anahtar teslim fabrikaları kendi teknolojisiyle kuruyor.

Türkiye pazarına girmek isteyenlere neler önerdiniz?

- Türk gıda sanayiinin yurt dışından temin etmek zorunda olduğu bazı zorunlu ürünler var. Bunların büyük bölümünü de Almanya, İsviçre gibi değişik Avrupa ülkelerinden alıyoruz. Belçikalı işadamlarına bu ürünlerin neler olduğunu araştırıp, daha uygun koşullarla temin ederek, bu pazarları başka ülkelerin elinden alabileceklerini söyledim. Ayrıca Türkiye yeterince bilinmiyor ya da farklı biliniyor. Sadece mal satmak için değil, başka alternatifleri de düşünmelerini önerdim. Türkiye’nin coğrafi yakınlığını kullanarak, Türkiye’de üretim yapıp başka ülkelere satabilirler.

Türk gıda sanayiine yönelik en dikkat çekici soru ne oldu?

- Türkiye’de yatırım yaparken ekipmanlarda kaliteye mi ucuzluğa mı önem verdiğimizi sordular. Ben de Ülker olarak kaliteli ürün üretmek için, maliyeti ne olursa olsun kaliteli ekipmanlar aldığımızı söyledim. Ayrıca Türkiye nüfusuna, büyümesine, gıda sektöründeki potansiyeline, gıda tüketimindeki artışa ilişkin sorular da geldi. Ben de onlara Türk gıda sanayinin bugüne kadar ki gelişimini ve bundan sonraki gelişme tahminlerini artardım. Bir de Türkiye’de yeni çıkan Gıda Kanunu’nun ne kadar uygulanabilir olduğunu sordular. Yasayı çıkarmamızı takdir ettiklerini ancak uygulanabilirliği konusunda endişeleri olduğunu aktardılar.

Peki Gıda Kanunu gerçekten uygulanabiliyor mu?

- Biz Ülker olarak 92’den beri yağ sanayiine 140 milyon dolar yatırdık. Oysa hiç tesisi olmayan, kontrolsüz onlarca yağ üreticisi var. Bu da haksız rekabete neden oluyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, periyodik zamanlarda kontrol için gelir bize ve Unilever’e. Merdivenaltını denetlemezler, ama pazarın yüzde 70’ini denetliyoruz, yağ sektörü kontrol altında diye rapor vermeleri mümkün. Çünkü pazarın yüzde 70’i zaten bu iki firmadan oluşuyor.

Belçika yatırımcılarını Türkiye’ye getirmek istiyor

YAKLAŞIK
12 yıldır Türkiye’de görev yapan Belçika Flaman Bölgesi Ekonomi ve Ticaret Ateşesi Katharina Desmet, Belçikalı şirketleri yurt dışına çıkarmak istediklerini ve Türkiye’yi de bu amaçla bir üs gibi kullanmak istediklerini söyledi. Desmet, Belçika’nın Türkiye’ye 2 milyar Euro ihracat yaptığını, 1.5 milyar Euro da ithalat gerçekleştirdiğini belirterek, ‘Bu ihracatın da yüzde 75’ini bizim temsil ettiğimiz Flaman Bölgesi yapıyor’ dedi. Desmet, Türkiye’de gıda endüstrisinin ve yatırımlarını son yıllarda sürekli büyümesinin Belçikalı işadamlarının dikkatini çektiğini söyledi. Desmet, Türk gıda sanayiini Belçikalı işadamlarına anlatması için de Türkiye’nin en büyük gıda grubu olduğu için 60 şirketli, 4 milyar dolar cirolu Ülker’i seçtiklerini belirtti. Desmet, ‘Öncelikli hedefimiz Belçikalı firmaların Türkiye’de kendi ofisini kurmaları’ dedi.

Yurtdışı ciromuz 333 milyon dolar

2005 yılı nasıl geçiyor?

- 2004’ü 3.6 milyar dolar ciroyla tamamlamıştık. 2004’te dış yatırımlarımızı güçlendirdik. 2005 yılını 4 milyar dolar ciroyla kapatmayı planlıyoruz. 60 şirketli Ülker Grubu, 6 ülkede 7 ayrı üretim tesisine sahip. 21 binin üzerinde çalışanımız var. 6 ülkedeki yurt dışı ciromuz 333 milyon doları buldu. Yıllık 400 milyon dolara doğru gidiyor.

Cezayir ve Romanya’ya girdik, Mısır sırada

Yurt dışında hedeflerinize ulaşabiliyor musunuz?

- Yurtdışı yatırımları 2005 yılında da güçlendirmeye devam edeceğiz. Bisküvide Kazakistan’da yüzde 30’un üzerinde payla pazar lideriyiz. İran çok iyi bir pazarımız, Tebriz ve Tahran’da iki fabrikamız var. Özbekistan, Ukrayna, Suudi Arabistan’da fabrikamız var. Cezayir ve Romanya’da bisküvi üretimine girdik. Mısır’da da bisküvi ve çikolata üretim hazırlığındayız.

Girdiğimiz pazarı büyütüyoruz

İki yıl önce pazara sunulan Cola Turka’nın ve Ülker Golf Dondurma’nın pazarı büyüttüğünü belirten Metin Yurdagül, ‘Türkiye’de kola pazarı çok zor bir pazardı, bunu bilerek girdik. Şu anda ikinciyiz. Dondurmada da pazar payımız yüzde 25’lerde. Ülker girdiği ürün gruplarında mevcut pazardan pay almak yerine pazarı büyüten bir etki yapıyor’ diye konuştu.

2 yılda 55 takıma destek verdik

Spor aktivitelerine sponsorluklarınız sürecek mi?

- Cola Turka çıktığından beri 2 yıldır 2. ve 3. ligden 66 takımı destekledik Cola Turka olarak. Aktivite sponsorluğunda bugüne kadarki en büyük yatırımı Beşiktaş’a yaptık. Beşiktaş’a forma sponsoru olduk. Anlaşmamız uyarınca beş yılın tamamında 20 milyon dolarlık destek vermiş olacağız. Cola Turka olarak yıllık ortalama 6-7 milyon dolar aktivite sponsorluğu yapabiliriz. Ayrıca, yelkencilik, kid box, trep, ralli, kayak, tüpsüz dalışı da destekliyoruz.

Metin Yurdagül

Ülker Holding İstişare Kurulu Üyesi ve Grubun Sözcüsü Metin Yurdagül, 1938 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Kimya Yüksek Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra çalışma hayatına 1964’te başladı. 1966’da üretim mühendisi olarak Sümerbank’a katıldı. 1967’de İzmir’de kurulu Henkel Turyağ’a geçti. 1992’ye kadar Henkel Turyağ’da sırasıyla Üretim Direktörlüğü, Mühendislik ve Bakım Direktörlüğü, Genel Müdür Yardımlığı yaptı. 1992’de Ülker Grubu’na katıldı. Besler Gıda’da Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür olarak görev yaptı. 2000 yılında Ülker Holding’in İcra Kurulu Üyesi ve Gıda Grubu Başkanlığı’nı üstlendi. Geçtiğimiz Nisan ayından bu yana da Ülker Grubu İstişare Konseyi Üyeliği’ne getirildi.
Yazarın Tüm Yazıları